Antalya’da 31 Ağustos 2009 günü ekmek almak için evden ayrılan Sezgi Kırıt, iddiaya göre sosyal medya hesabından tanıştığı O.K. ile buluştu. O.K, Kırıt’ı arkadaşı A.K.’nin evine götürdü. İddialara göre ise o evde Sezgi Kırıt’a uyuşturucu enjekte edildi, şiddet ve tecavüzüne uğradı. Aynı gece evde yaşamını yitiren Sezgi Kırıt’ın cesedi, üzerindeki giysiler çıkartılarak, Isparta yolunda bir araziye bırakıldı. Sezgi Kırıt’ın cesedi 10 gün sonra bulundu. Kırıt’ın cesedi, kimliği saptanamayınca, Adli Tıp’ta yapılan otopside de şüpheli bir durum çıkmayınca, ‘kimsesizler mezarlığı’na gömüldü.
Ailenin başvurusu üzerine mezar açıkldı
Olaydan 40 gün sonra sahipsiz bir ceset bulunup gömüldüğünü öğrenen ailenin başvurusu üzerine mahkeme kararıyla mezar açıldı. İncelemede, cesedin Sezgi Kırıt’a ait olduğu saptanınca soruşturma başlatıldı. Olayla ilgili O.K, A.K, kız kardeşi E.K. ile E.K.’nin oğlu M.M.K. gözaltına alındı. Adli Tıp otopsi raporunda da tecavüz ve darp bulgusu belirtilmediği için şüpheliler serbest bırakıldı. Şüphelilerden A.K. 1 Kasım 2014 tarihinde vefat etti. Ulusal Kriminal Büro’nun Sezgi Kırıt’ın ölümüyle ilgili verdiği raporda, olayın ‘zorlamalı ölüm ve tecavüz’ olduğunun belirtilmesi üzerine O.K., M.M.K. ve E.K. tutuklandı. Daha önce Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve karara bağlanan davada, tutuklu sanıklar O.K. ile M.M.K.’ye ağırlaştırılmış ömür boyu ve 21’er yıl hapis, sanık E.K.’ye ise 28 yıl hapis cezası verildi.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nde bugün görülen davaya, tutuklu sanıklar O.K. ve M.M.K. ve taraf avukatları katıldı. Duruşmaya şikayetçi avukatı Sibel Önder’in yanı sıra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ve Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatları ile birçok sivil toplum kuruluşu yetkilisi müdahil oldu. Davada mahkeme heyeti savcının mütaalasını açıklamasının ardından duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Hacıbektaşoğlu: “Yürek acısı bitmez ama adalete olan inançlarını kazanırlar”
Dava sonrası açıklamalarda bulunan avukat Pınar Hacıbektaşoğlu, “Bugün savcı en ağırlaştırılmış haliyle suçun işlendiğine dair çok kapsamlı bir mütalaa açıklamış olmasına rağmen, sanıkların sizler ve bizler gibi bu adliyenin kapılarından çıkıp topluma karışmalarını en yürek yakıcı durum oldu. Ülkemizde trafik suçu işlerken bile insanlar adliyeden çıkarken tereddüt olurken, bugün müebbet ağırlaştırılmış hapisle bir savcının mütalaasını verdiği davada, sanıklar elini kolunu sallayarak çıkabildiler. Bana göre en yürek yakanı umut kıranı duruşma sonunda verilen karar odu. Bu sanıklar yarın tekrar cezaevine yoluna gidecekler mi? Onları bulabilecek miyiz? En büyük endişemiz bu. Hepimiz bir çocuk katledildiğinde, bir kadın öldürüldüğünde 8 yıllık yargılamaların değil, en hızlı yargılamalara kavuşacağız. Bunu yapmak için elimizden geleni yapacağız. Yürek acısı bitmez ama adalete olan inançlarını kazanırlar” dedi.
Önder: “Yağmur gibi cezalar yağacak”
Sezgi Kırıt’ın ailesinin avukatı Sibel Önder ise çok yıpratıcı bir duruşmaya şahit olduklarını ifade ederek, duruşma saatinin 14.00 olduğunu fakat sanıklardan birinin duruşmaya yarım saat sonra geldiğini ileri sürdü. Önder, “Dosyanın içerisinde toplanmış delillerle savcının vermiş olduğu mütalaa geniş kapsamlıydı. Verdiği mütalaada sanıklar hakkında yerel mahkemenin yani Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu karardan çok daha ağır bir ceza yönünde cezalandırılması ve tüm sanıkların tutuklanması yönünde talepte bulundu. Bu dosyanın içerisinde bağıra çağıra söylediğimiz şey gerçekleşti. Uyuşturucunun enjekte edildiği sabit oldu. Güzel haberi, uyuşturucu yönünde de sanıklar hakkında suç duyurusunda bulunma talebimiz kabul edildi. Sanıklar şu anda serbestler. Şu anki mahkemede adli işlem başlatıldı ve yurt dışına kaçma durumunun önüne geçildi. 12 Ekim saat 14.00’da burada karar verilecektir. Dileriz adalet yerini bulur, tecelli eder. Birçok çocuk istismarı ve cinayetleri gerçekleşiyor. Bunun önü açılıyor. Mahkeme heyeti karar verirse sanıkların tutuklanıp içeri girmesi muhtemeldir. Yerel mahkeme bir önceki duruşmada erkek olan sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet artı 28 yıl vermişti. Cinsel saldırı neticesini vermişti. Ancak şu anda savcının istemiş olduğu küçük bir kız çocuğa uygulanan istismar. Normal reşit olan birine uygulanan cinsel saldırının kanundaki cezalandırması ve sek maddesiyle, küçük bir çocuğa uygulanan sek maddesi çok daha ağır. Aynı zamanda işkence gördüğünün sabit olması nedeniyle dahil etti. Savcı mütalaası yönünde kararlar verilirse yağmur gibi cezalar yağacak” ifadelerini kullandı.