Türk kültüründe bayram sofralarının çok önemli bir yer tuttuğunu ifade eden uzmanlar, sabah kahvaltısıyla birlikte dur durak bilinmeden yenilen yemek ve tatlıların büyük bir mide problemini de beraberinde getireceğine dikkat çekti. Ramazan Bayramı ile birlikte başlayan yemek yeme serüvenine porsiyonlarla dur denmesi gerektiğinin altını çizen Dahiliye Uzmanı Dr. Muhittin Pekuz, “Ramazan ayı boyunca beslenme, uyuma ve bazı alışkanlıklarımız değişti. Ancak Ramazan Bayramı ile birlikte yeniden eskiye döneceğiz. Ramazan ayında bazen tek öğün ile oruç tutulduğu günler de oldu. Ancak Ramazan ayından sonra öğün atlanmadan, hatta sık sık yememiz gerekiyor. Özellikle lifli gıdalar, posalı gıdalar yememiz gerekiyor. Bol sıvı tüketmemiz gerekiyor. Özellikle böbrek rahatsızlığı ve şeker hastaları sıvı tüketimine dikkat etmesi gerekiyor” dedi.
Bayramda özellikle şerbetli ve ağır tatlılar ikram edildiğini ifade eden Uzm. Dr. Muhittin Pekuz, “Bunun yerine sütlü tatlıları tercih etmekte fayda var. İkramlardan çay ve kahve ise, böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliği olan hastalarda daha büyük sorunlara yol açabilir. Çay ve kahve tüketimini azaltmamız gerekiyor. Sindirim sistemi rahatsızlıkları olmaması için ise lifli gıdalar tüketmemiz gerekiyor. Acılı ve baharatlı yemeklerden sakınmamız gerekiyor. Yaşam tarzı ve diyete devam etmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Bayram boyunca her gün en az 10 bardak su içilmesini de öneren Muhittin Pekuz, “Metabolizmanın devamı, sağlığı ve arınması için bu çok önemlidir. Bayram ziyaretlerinde yakın mesafeler için araç kullanmak yerine yürüyüşü artırmalı, birkaç kat çıkmak için asansör yerine merdiveni tercih etmeliyiz. Unutmamalıyız ki bugün yediğimiz-içtiğimiz her şey sağlıklı geleceğe yaptığımız yatırımdır. Sağlıklı, huzurlu ve birlikteliklerin şeker tadında olduğu bayram olsun” dedi.