1971 yılında kapatılan Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için uzun yıllardır uluslararası kamuoyundan Türkiye’ye yönelik baskı uygulanıyor. Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu 2000 yılında da, Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması için ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler tarafından girişimde bulunulmuştu. Bunun üzerine ise hükümet okulun açılması talimatı vermişti. Ancak, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ne bağlı çalışan ve Mustafa Hidayet Vahapoğlu’nun da üyesi olduğu Azınlık Sorunlarını Değerlendirme Kurulu, hükümetten gelen talebe ‘Milli Siyaset Belgesi’nin değişmesi anlamına geleceği gerekçesiyle onay vermemişti. Kuruldan gelen vetonun ardından ise hükümet Heybeliada Ruhban Okulu’nu açma fikrinden vazgeçmişti.
Raporu ele geçirmişler
Azınlık Sorunlarını Değerlendirme Kurulu’nun, Türkiye’nin milli çıkarlarını gözeterek aldığı bu kararın ardından ise kurul üyeleri FETÖ tarafından hedefe alındı. Okulun açılmaması yönünde görüş bildirilen ‘çok gizli’ ibareli raporu ele geçirerek gazetelerde yayınlayan FETÖ, raporun altında imzası bulunan dönemin Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği Müşaviri MHP Bursa Milletvekili Adayı Mustafa Hidayet Vahapoğlu ile birlikte, dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Er, Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanı Hüseyin Arpacı, Genel Kurmay Başkanlığı’ndan Celalettin Yavuz, Erol İnan, Dışişleri Bakanlığı’ndan Ahmet Arda, Şakir Özkan Torunlar, Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Daire Başkanı Atilla Erdoğdu, Uzman Nurcan Bilici, Uzman Yardımcısı Zeynep Yaprak Keskin, YÖK Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Sayın, Yürütme Kurulu Üyesi İsmail Akınaltuğ, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden Daire Başkanı Muhsin Öztürk, Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan Şükrü Öztürk ve Araştırmacı Fikret Var’ı ifşa ederek hedef göstermişti.
“Nefes aldırmayacağız”
FETÖ tarafından 2000 yılında düşman ilan edilerek hedefe konulan Mustafa Hidayet Vahapoğlu, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği’ndeki görevinden 2007 senesinde kıdemli albay rütbesindeyken emekli olarak, MHP’den 23. dönem milletvekili adayı olmuştu. Siyasete girdikten sonra da birçok defa FETÖ’nün saldırılarına maruz kalan Mustafa Hidayet Vahapoğlu, “FETÖ denen yapının ne olduğunu ve nerelere hizmet ettiğini en iyi Ülkücüler ve MHP bilir. Çünkü bunların bağlantılarını ve niyetlerini biz çok uzun yıllar önce çözdük. Bu nedenle de birçok defa bu sinsi örgütün saldırılarına maruz kaldık. Partimize ve şahsımıza kurulan tüm kumpaslara, tüm karalama kampanyalarına ve açık açık hedef gösterilmemize rağmen hak bildiğimiz yoldan dönmedik. FETÖ ve PKK gibi terör örgütleri ile bunların uzantıları bugün el birliği ile MHP’nin Meclis’e girmemesi ya da güçsüz bırakılması için kampanya yürütüyor. Çünkü MHP’nin güçlü olduğu bir Türkiye’nin kendilerine nefes aldırmayacağını çok iyi biliyorlar. 24 Haziran seçimlerinin ardından inşallah MHP Meclis’te çok güçlü bir şekilde temsil edilecek ve bu yapılarla mücadelesini sürdürecek” dedi.