Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü’nden Uzm. Dr. Nehir Kürklü, üniversite sınavına girişte yaşanabilecek stres ve kaygıyı kontrol etmenin en iyi yolunun, onu önceden tanımak ve sınavla yüzleşmek olduğunu söyledi. Sınava hazırlık sürecinde düzenli olarak deneme sınavlarından geçen öğrencilerin, aslında pek çok kez bu stres ile karşı karşıya kalarak tanıma fırsatı bulduğunu hatırlatan Kürklü, “Sınav sabahı da bu stresle defalarca yüzleştiklerini hatırlamalı ve üniversiteye giriş sınavının da diğer hazırlık sınavlarından farklı olmadığını unutmamalıdır. Belli bir seviyenin üzerine çıkmamak koşuluyla performans kaygısı kişinin motivasyonunu artırır ve dikkatini sürdürmesine yardımcı olur. Ancak çok artmış kaygı düzeyi kişiyi rahatsız etmeye başlar, dikkatini sürdürmesine engel olur. Mevcut bilgilerin sınav esnasında en etkili şekilde kullanılmasının önüne geçer. Ayrıca sınav öncesinde devamlı olarak sınavla ilgili konuşmalar yapmak, ev içinde ebeveynler ve diğer aile bireyleri tarafından sınav sözcüğünün sık sık kullanılması, öğrencilerin sınav kaygısını olumsuz etkileyebilir” dedi.
Sınav öncesi önemli uyarılar
Uzm. Dr. Kürklü, sınavdan önce yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
“Sınavdan bir gün önce siyah çay, yeşil çay, kahve ve kola gibi kafeinli içecekler yerine; adaçayı, ıhlamur gibi bitki çayları veya taze sıkılmış meyve suları tüketilmelidir. Uyku düzenini değiştirecek her türlü aktiviteden uzak durulmalı, sınava yakın günlerde yeterli ve düzenli uykuyla zihnin dinlendirilmesine özen gösterilmelidir. Sınavdan önceki günlerde hafif tempoda yürüyüş ve egzersiz yapmak, stres düzeyini kontrol altına almaya yardımcı olacaktır. Sınavdan bir gün önce, özellikle akşam yemeğinde hafif besinler tercih edilmelidir. Sınav günü kahvaltıda yumurta, peynir, süt, tam tahıllı ekmek, domates, yeşil biber, salatalık, zeytin, ceviz gibi bütün besin gruplarını içeren gıdalar tüketilmeli, yeterli düzeyde enerji alınmalıdır. Sınav esnasında mide ve sindirim problemleri yaşamamak için, gaz yapıcı ve daha önce hiç tüketilmemiş, vücudun alışık olmadığı besinler tüketilmemelidir. Sınav esnasında fazla su tüketimine ve tuvalet ihtiyacının artmasına neden olabilecek, yağlı ve tuzlu besinlerden uzak durulmalıdır. Kan şekerinin hızla yükselmesine sonra da düşmesine yol açan çikolata, şeker, tatlı gibi besinler, bilinenin aksine beynin ihtiyaç duyduğu şekeri karşılamaz. Sınav esnasında dikkat dağınıklığına ve konsantrasyonun azalmasına neden olur. Özellikle sınav gününde bunlar tüketilmemelidir. Sınav kaygısının azalması için sınava girilecek bina, salon ve hatta sıranın önceden görülmesi rahatlatıcı olabilir. Yine geç kalma stresinin ortadan kalkması için de mesafe ve yolun önceden bilinmesi yararlı olacaktır. Sınav salonuna erken saatte girmek, sınava kadar olan sürede gerginliği azaltmaya yardımcı olacaktır. Bunun en güzel yolu da hedeflenen bölümü kazandığını hayal etmektir. Bu hayal, kaygıyı azalttığı gibi motivasyonu da artıracaktır. Soruları yanıtlamaya, en iyi bilinen bölümden başlanmalıdır. Böylelikle sınavın başında ihtiyaç duyulan rahatla hissi yaşanabilir. Çözülemeyecek soruların da olabileceğini unutulmamalıdır. Sorular ile karşılaşıldığında güvensizlik duygusuna kapılmadan bir sonrakine geçmek gerekir. Her yarım saatte bir 30 saniye ara verip gözleri kapatmak, yavaş yavaş 8’e kadar sayıp nefes alıp, ardından 8’e kadar sayıp nefes tutmak, sonra 8’e kadar sayarak nefes vermek yararlı olacaktır. Sınav salonunda hiç kimseyle soru tartışmasına girilmemelidir. Çok emin olunmayan soruları silip, yerine yenisi işaretlenmemelidir. Yanıtı bilenen soruları kaçırmamak için bir soruya 2 dakikadan fazla süre ayrılmamalıdır. Tek bir sorunun yanıtıyla çok uğraşmak moral bozucudur. Dikkati dağıtır ve vaktin boşa harcanmasına neden olur. Vakit iyi planlanmalı, sınav ne erken bitirilmeli ne de geç kalınmalıdır. Saat kontrolü yapılarak planlanan vakte uyulmaya çalışılmalıdır. Aile, öğrenciden çok sınav stresi içindeyse, sınava kendinizi rahat hissettirecek bir başka kişi ile gitmek tercih edilebilir.”