Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Hiçbir veli, öğrenci sürprizle karşılaşmayacak

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk göreve geldiğinden beri ilk kez açıklamalarda bulunuyor.

Selçuk’un ilk açıklamaları şöyle:

“Benim 2005-2006’larda hayal olarak gördüğüm derslik meselesi, öğretmen meselesinde gerçek oldu. Bugün işler o günden daha kolay. Temel bazı meseleler büyük ölçüde halledilmiş. Zaman nitelik zamanı. Biz nitelikle ilgilenmek zorundayız. Kaliteyi nitelik belirler.

Bir şey yapılamamışsa zamanı gelmemiştir. Zamanın ruhunu okuyarak, meselenin gerçekliğini sürdürmek anlamında bir çabamız olacağı açık. Eğitimde yeni bir dil oluşturmaya çalışıyoruz. Eğitim çok mücadale edilen, Türkiye’nin eğitim sisteminin kilitlenmeye çalışıldığı bir dönem. Türkiye 15 Temmuz üzerinden de bu sınav sistemli yapının nasıl kilitlendiğini gördük.

Biz aslında bilimi, aklı, sanatı, sporu, ahlakı konuşacağız. Ahlakın üzerine inşa edilmemiş eğitim sisteminin geçerli olacağına inanmıyoruz. İnsan temelli bir eğitim anlayışı kuracağız. Eğitim önce evrensel seviyede kurulur.

Çok endişe etmemiz gereken bir dönemde yaşıyoruz. Dünya 4’üncü büyük kırılmayı yaşayacak. Bunu tekillik çağı deniliyor. Fiziksel, biyolojik ve dijital olanın birleştiği bir çağ. Bu dünya farklılık yaratacak bir dünya. Aya füze gönderiyoruz. Ay tam karşımızda. Füzeyi oraya gönderirken istikamet veriliyor. Ancak aya nişan aldığımızda füze ulaştığında ay orada olmayacak. Biz çocuklarımızı geleceğe fırlatıyoruz. Bir çocuğun vebalinin derinden hissedilmedikçe öğretmenlik mesleğinin yapılması çok zor.

Ülkemizde doğan her çocuk kaybedilmeyecek kadar değerli. Bu meseleyi bürokratik bir meseleden çıkarıp, ulusal bir dava olarak algılayıp topyekun olarak hareket etmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Ekibimiz hazır. Uzun yıllardır çalışıyoruz. Bizim en iyi 11’imiz hazır. En iyi 100’ümüz, en iyi 1000’imiz hazır. Yılların birikimi var. Biz asla Süperman değiliz. Bizim Süpermanliğimiz, işbirliği ile yapmamız gereken bir iş. Biz sorumluluğumuzun farkındayız.

Masayı yeniden inşa etmeyi, bir bakan olarak değil bu ülkenin bir evladı olarak yapacağız. Eğitimin uzun soluklu bir iş olduğu konusunda mutabakatımız var. Uzun sürede inşa edilen kısa sürede yok edilen bir kurum. Her milli eğitim bakanı kendi dönemi için değil, sonraki dönemler için bir şeyler yapar.

2 ay içerisinde 3 yıllık bir program açıklayacağız. Hangi ay, hangi sene ne yapmak istediğimizle ilgili program sunacağız. Nereye gelmek istediğimiz konusunda arzu ve hayallerimizi paylaşacağız. Hiçbir öğrencimiz, hiçbir velimiz sürprizle karşılaşmayacak. Oyunun ortasında kurallar değişmeyecek. Elbette beceremeyeceğimiz, başaramayacağımız şeyler olacak.

Temel kavramımız adalet olacak. Ben bakan olmaya değil, gören olmaya çalışacağım. Bunu yaparken adaleti şiar edinmek vurgulamak istediğim şey. Bizim önceliklerimiz olacak. dezavantajlı çocuklar, öğretmenler önceliklerimiz olacak. Veriye dayalı bir politika üreteceğiz.