CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, “Türkiye’nin her tarafında bir ay sonra ekimler başlanacak. Tohuma acil destek, tarımda kullanılan mazota ve ilaca indirim gerekli. Gelecek sene buğdayı kaça alacağınızı söyleyin ve Toprak Mahsulleri Ofisine alım garantisi verdirin. Bunları yapmazsak ekim azalacak.” dedi.
Sarıbal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gıda ve tarımın bir ülkenin stratejik alanları olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin son 16 yılda 32 milyon dönüm arazisini kaybettiğine, bu arazilerin ekilmediğine dikkati çeken Sarıbal, bunun nedeninin, iktidarın kötü politikaları nedeniyle üretim maliyetlerinin yükselmesi olduğunu savundu.
Sarıbal, 2002-2008 arasında uygulanan “düşük kur, yüksek faiz” uygulamasıyla, Türkiye’nin parasının kıymetlenerek, ithalatın yerel üretimden daha ucuz hale geldiğini, bunun bugün sorun yaşattığını söyledi.
Et ve Süt Kurumunun, Kurban Bayramı sonrasında pazarlarda satılamayan hayvanları aldığını hatırlatan Sarıbal, “Sayın Bakan, iktidar, 16 yıldır neden yapmadınız bunu? Bunu niye yapıyorsunuz? Sadece şunun için, o ithalat sopası döndü, kendi iktidarını, kendi yarattığı zemini dövmeye başladı.” diye konuştu.
Konuşmasında şarbon hastalığına dikkati çeken Sarıbal, hastalıkla ilgili ne özel ne kamu hastanelerinden bilgi alınamadığını, herhangi bir açıklamanın yapılmadığını ifade etti.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin Türkiye’nin Sudan’da kiraladığı araziye ilişkin Çin ve Fransa’dan örnek vererek “Biz, ufku açık bir iktidarız, o yüzden Sudan’a gittik” açıklamasında bulunduğunu aktaran Sarıbal, “Sayın Bakan, Fransa’ya ve Çin’e sorar mısınız kendi topraklarında ekilecek yer varken ekmiyorlar mı? Kendi topraklarında su, güneş, insan, teknoloji varken, kendi topraklarında üretmeyip başka yerlerde mi üretiyorlar?” diye sordu.
Suriyelilere, üretimde çalışmaları için eğitim verilecek olmasını da eleştiren Sarıbal, 1,5 milyon mevsimlik işçinin yerine ucuz emek olarak Suriyelilerin ikame edileceğini, bunun başka ülkelerin de Türkiye’ye insanların geleceğini gösterdiğini belirtti.
“Hangi değerlere kiraya verilecek”
Sarıbal, 2002’den bugüne kadar 189 milyar dolarlık tarımsal ithalat yapıldığını dile getirerek, buğday, arpa, mısır, ayçiçeğinin Türkiye’de üretilmesine rağmen, kolay yol olan ithalatın seçildiğini savundu.
İktidarın, “3 milyon 400 bin dönüm hazineye ait arazileri satacağını” açıkladığını aktaran Sarıbal, “Bu araziler nerededir? Şu anda kim kullanmaktadır bu arazileri? Ne kadarı işlenmektedir? Ne kadarı kiralanmış durumda görünmektedir? Hangi değerlerle kiraya verilecektir? Bundan sonra bunları kiralayanlar için ne düşünüyorsunuz? Bunlar net bir şekilde kamuoyuna açıklansın.” dedi.
Türkiye’de 15 milyon hektar ekim alanı olduğuna dikkati çeken Sarıbal, şunları kaydetti:
“Bu ülkede gıda krizi olmaz, mutlaka dünyada gıda var ama mutfak yanıyor. İnsanların ekonomik durumu çöktü, gelirler düşük, işsizlik artacak. O pazarda, manavda, markette hangi ürünü alabileceksiniz? O yüzden topraklarımızın ekilebilmesi, üretim güvencesinin sağlanabilmesi için Sudan’a değil, Bakanın kafasını çıkarıp bakan odasından çevresine bakması lazım. Başta Ankara’nın çevresi olmak üzere, Türkiye’nin her tarafında bir ay sonra ekimler başlanacak. Tohuma acil destek, tarımda kullanılan mazota ve ilaca indirim gerekli. Gelecek sene buğdayı kaça alacağınızı söyleyin ve Toprak Mahsulleri Ofisine alım garantisi verdirin. ‘Eğer ülkede afet, ekonomik kriz, buna bağlı değişik beklenmeyen etkiler olduğunda primini ona göre yenileyeceğim, esnek, sürdürülebilir bir prim politikası uygulayacağım.’ demelisin. Bunları yapmazsak, ekim azalacak ve seneye üretim daha da az olacak.”