Karpuzcunun ‘Yenge doğru söylüyor’ sözü korkunç sonla bitti!

Geçen 4 Haziran günü sabah saatlerinde, Kepez ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi 3930 Sokak’taki bir evde meydana gelen olayda 3 yıldır birlikte yaşayan Nurcan Saraç ile Cengiz Aydın arasında, iddiaya göre kıskançlık yüzünden tartışma çıktı. Alkol alan Aydın ile Saraç’ın tartışması, kısa sürede büyüyüp kavgaya dönüştü. Cengiz Aydın’ın saldırması üzerine eline bıçak alan Nurcan Saraç, kendisini yatak odasına kilitleyip polisi aradı. Odanın kapısı kıran Aydın, içeri girip Saraç’ı boğmaya çalıştı. Bu sırada Cengiz Aydın’ı kalbinden bıçaklayan Nurcan Saraç, ardından sağlık ekibine haber verdi. Ambulansla hastaneye götürülen Aydın, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili gözaltına alınan Saraç, tutuklandı.

DAVA BAŞLADI

Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya, 24 yıl hapis istemiyle tutuklu yargılanan Nurcan Saraç, ölen Cengiz Aydın’ın annesi Badegül Aydın ile babası İlhan Aydın ve taraf avukatları katıldı. Kucağında 2 yaşındaki kız çocuğu ile hakim karşısına çıkan Nurcan Saraç, duruşma boyunca ağladı. Savunmasında, biri eski eşinden olmak üzere 2 çocuk annesi olduğunu söyleyen Saraç, olay günü yaşananları şöyle anlattı:

“Son zamanlarda mali durumumuz kötüydü. Cengiz çok kıskanç bir insandı. İçki içiyordu. Bütün paramızı içkiye yatırıyordu. O gün pazara gitmek istedi. Ben gitmek istemediğimi söyledim. Daha sonra beni arayıp ‘Hazırlan, pazara gidiyoruz’ dedi. Ben de hazırlandım ve birlikte pazara gittik. Pazarda karpuz almak için bir yerde durduk. ‘O karpuz iyi değildir’ dedi. Ben de ‘İyidir, kestiririz istersen’ dedim. Bunun üzerine karpuzcu da ‘Yenge doğru söylüyor. Karpuzun tadına bakarak alabilirsiniz’ deyince Cengiz kıskançlık krizine girdi. Pazarda bana bağırıp çağırmaya başladı. Çocuğun arabasıyla ayağımın üzerinden geçti. Sonra eve gittik.”

‘NE YAPTIN NURCANIM’

Cengiz Aydın’ın evin balkonunda alkol aldığını sözlerine ekleyen Nurcan Saraç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Ben de çocukların fotoğrafı üzerine arkadaşlarımla mesajlaşıyordum. Ardından çocukları yatırdım. Cengiz yanıma gelerek, kiminle mesajlaştığımı sordu, sürekli küfür ve hakaretlerde bulunmaya başladı. Boğazımı sıktı. Bana zarar vermesin diye onu elimle ittim ve mutfağa kaçtım. Peşimden mutfağa gelip boğazımı sıktı. Elime bıçak aldım. Cengiz’e bana zarar vermesin diye ‘Yaklaşma’ dedim. O da bana hitaben ‘Sen uyuduğunda ben senin o gırtlağını kesmeyecek miyim’ gibi laflar etti. Cengiz’in annesini aradım. Oğlunun bizi öldüreceğini söyledim. Annesi de babasının Cengiz’in içki içtiğinden haberi olmadığını belirterek, Cengiz’i telefonla aradı. Ben annesine ‘Gelin ayyaş oğlunuzu alın. Ya o beni öldürecek ya da ben onu öldüreceğim’ gibi laflar ettim. Cengiz bu arada içmeye devam ediyordu. Ben de kızımı emziriyordum. Cengiz bir ara yatak odasının balkonuna çıktı. Elinde bıçak vardı. Daha sonra babası geldi ve ona telefon edip ‘Aşağı in’ dedi. Cengiz inmeyince babası bana ‘Polisi ara’ dedi. Cengiz telefonda babasına ‘Seni buraya çağıran o…nun boğazını kesmeden aşağı inmem’ gibi laflar ediyordu. Daha sonra Cengiz’in babası gitti. Ben uyuyan çocuğu rahatsız etmemek için evin lambalarını da yakmadan sigara içmek amacıyla mutfağa gittim. Cengiz orada üzerime yürüdü. ‘Seni öldürmeden bırakmayacağım’ dedi. Ben yatak odasına kaçtım. Odanın kapısını kilitledim ve polisi aradım. O sırada Cengiz yatak odasının kapısını kırarak içeri girdi. Ben Cengiz’in bana söylediği sözlerden dolayı yastığın altına koyduğum bıçağı aldım. Cengiz üzerime geldi. Onu ittim. O sırada Cengiz boğazımı sıktı ve tokat attıktan sonra ben yatağa düştüm. Cengiz de üzerime düştü. Cengiz bana ‘Ne yaptın Nurcanım’ dedi. Ben de şaka yapıyor zannettim. Yatak odasının ışığını yaktım ve hemen ambulans çağırdım. Sağlık görevlilerinin dediği gibi ilk tıbbi yardıma başladım. Ardından babam ve polisler geldi.”

Sanık avukatı Serap Ertuğrul ise müvekkilinin zaman zaman ölümle tehdit edildiğini söyleyerek, “Hatta maktul müvekkilime ‘Çocuk sütten kesildiği zaman seni öldüreceğim ve Antalya’ya gömeceğim’ şeklinde söylemlerde de bulunmuştur. Müvekkilim bu olaylar karşısında sürekli maktulün söz ve hareketlerini alttan almıştır ve maalesef bugün sanık sıfatıyla huzurunuzdadır. Şayet müvekkilim bugün huzurunuzda sanık olmasaydı, o gece maktulün söz ve hareketleri sonucunda muhtemelen müvekkilim ve 2 çocuğu öleceklerdi” dedi.

Cengiz Aydın’ın anne ve babası ise sanıktan şikayetçi olduklarını belirterek, cezalandırılmasını istedi. Mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.