Sıla, 1 Kasım 2018’de Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek Ahmet Kural’dan şikayetçi oldu. Fiziki şiddet gördüğünü iddia eden sanatçı 3 ay koruma kararı aldırdı. Sosyal medyadan açıklama yapan Sıla, “Korkunç şiddet karşısında dilsiz kalmamayı seçiyorum” dedi. Ahmet Kural da yaptığı açıklamada “Bu çirkin iddiaların hiçbirini kabul etmiyorum. Ayrıntılarını savcılığa vereceğim ifadeden de öğreneceğiniz üzere aramızda karşılıklı itişme çıktı. Bu esnada kolunu tuttum. Bunun dışında hiçbir iddiayı kabul etmiyorum” diye konuştu.
TWITTER’DAN ÖZÜR DİLEDİ
Sosyal medyadan Sıla Gençoğlu’na destek mesajları yağdı. Sevgilisi SIla’yı darp ettiği iddiasıyla gündemde olan Ahmet Kural, Twitter’dan özür diledi:
BASINA VE KAMUOYUNA
“Dün konuyla ilgili kısa bir açıklama yapmış, tüm yaşananları yargıya vereceğim ifadede anlatacağımı söylemiştim. Öyle de yapacağım. Çok sevmiş, sevdiğini gördüğünde gözleri patlamış bir insan olarak, kalbim çok acımış olsa da bu yaşananlarla ilgili benden olumsuz bir şey duyamayacaksınız. Benimle ilgili amacım aşan ifadeler, gerçek olmayan şeyler söylenmiş olsa da benden kötü sözler işitmeyeceksiniz. Ben çok üzgünüm. Bunu yaşadığım için, kadına şiddetle anıldığım için, böyle bir konunun parçası olmaya imkan verdiğim için… Dün akşamki açıklamamda da belirttiğim gibi, tartışmanın sebebi olan ve ağır tahrik içeren konu üzerinden başlayan yüksek sesli karşılıklı bu kinci tartışma esnasında yaşanan itişme sırasında bugüne konu olan olumsuz gelişmeler yaşandı. Bunun dışında 45 dakika diye belirtilen süre, yerde sürükleme, küfür ve hakaret, kül tablası fırlatma, tehdit, şantaj, alıkoyma gibi benim hakkımda iddia edilenler doğru değil. Ancak, ne olursa olsun, bu tip bir tartışmanın içinde bile olmamalıydım. Konu canımı ne kadar acıtsa da, soğukkanlılıkla evim dahi olsa o ortamı terk etmeliydim. İddia edilen olay sırasında sevdiğim kadınla yaşadığım itişme ve sonuç da elbette bana yakışmadı.
“Ne olursa olsun, böyle bir olayın bir tarafı olduğum için, başta Sıla olmak üzere tüm kadınlardan özür diliyorum. O gece, benimle paylaştığı şeyleri itidalli bir şekilde karşılayabilmeliydim. Herkesin ayıbı kendine diye düşünmeliydim. Kadına şiddet konusundaki toplumda oluşan hassasiyeti, saygı ile karşılıyorum. Bu olaydan ben de birçok ders çıkardım. Hayatımın bundan sonrasında da çıkardığım bu derslerin gereğini yerine getirmek için çalışacağım. Bu yüzden ilk etapta bu gereklere odaklanacağım.
Türkiye’ye örnek gösterilen bir aşkın parçası iken, bu aşkın aktörleri, bu şekilde gündeme geldik. Bu ilişkiye ve Sıla’ya karşı saygımdan, bizi sevenlerin bu ilişkiye verdiği değere hürmetimden, olayın detaylarını resmi makamlar dışında paylaşmayacağım. Sevgiye, doğruluğa ve insanların vicdanında iyi şeyler birikeceğine inancımı hiçbir zaman kaybetmeyeceği”
DARP RAPORU ORTAYA ÇIKTI
Sıla darp edildiğini belirttiği geceden 2 gün sonra kendi ifadesine göre kendine gelip cesaretini topladıktan sonra hastaneye gidebilmişti. Star TV’nin ulaştığı darp raporuna göre; muayene, kayıtlara adli vaka olarak geçti. Olayın özetine ise, 2 gün önce tüm vücuduna tekme darbeleri aldığı, yerde sürüklendiği, darp sonrası idrarından kan ve pıhtı geldiği yazıldı. Kafatasında ödem olan şarkıcının yüzünde meydana gelen ezilme, ciltte, kol ve bacaklarda ezikler şarkıcının yerde sürüklendiğine işaret ediyor.
“KASTEN YARALAMA İSTENDİ”
Sıla Gençoğlu’nun avukatı, oyuncu Ahmet Kural’ın, televizyonda yaptığı açıklamaları nedeniyle 3 yıla kadar hapis cezası öngörülen kasten yaralama suçundan da yargılanması istemiyle dilekçe verdi.
“MASUMİYET KARİNESİNİN ZARAR GÖRMEMESİ GEREKİYOR”
Ahmet Kural’ın avukatı Sibel Aydın da konu hakkında açıklama yaptı: 1 Kasım 2018 Perşembe günü saat 15.00’da müvekkilim Ahmet Kural hakkında yapılan şikâyeti ve iddiaları medya aracılığıyla öğrenmekle birlikte 02.11.2018 Cuma günü sabah 8.30’da Çağlayan adliyesine giderek dosya içeriği tarafımızca alınmış dosyanın ilgili savcısıyla görüşülerek araya hafta sonunun girmesi nedeniyle Ahmet Bey’in 05.11.2018 Pazartesi günü ifade vermesi hususunda mutabık kalınmıştır. Şunu önemle belirtmek isteriz ki olay yargıya intikal etmiştir. Taraflardan biri ifadesini vermiş, diğer taraf ise hala ifadesini vermemiştir. Hukuki sürecin sağlıklı devam etmesi ve masumiyet karinesinin zarar görmemesi adına herkesin ve taraf avukatlarının üstüne düşeni yapması gereklidir. Bilginize sunulur.
Sıla’nın şoförü ve bir kadın iddialar hakkında tanık olarak soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosu savcısına ifade verdi.
Ahmet Kural’ın tanık olarak dinlenilen komşusu, Sıla’ya dayak olayıyla ilgili arkadaşına attığı whatsapp mesajını soruşturmayı yürüten savcılığa sundu. Tutanakla tespit edilen ve dosyaya delil olarak giren mesajda: “Ahmet Kural evinde bir kızı dövüyor. Çok kötü dövüyor, polise haber versek mi?” yazdığı belirtildi.
SILA’NIN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Kanal D Haber’den Emrullah Erdinç ve İbrahim Konar’ın haberine göre şarkıcı Sıla, Cumhuriyet Savcısı’na verdiği ifade de Ahmet Kural’dan vücudunun çeşitli yerlerine yumruk, tekme ve tokat yemek üzere darp edildiğini söyledi. Sıla, kül tablası ile dayak yediği iddialarını ise yalanladı.
Sıla’nın ifadesinde dikkat çeken detaylar:
Ahmet Kural beni hem dövdü hem de ölümle tehdit etti. Birlikte konuşuyor iken konuşma bir anda tartışmaya döndü. Bu sırada vücudumun çeşitli yerlerine yumruk, tekme ve tokat atmak suretiyle ben darp etti. Beni darp ettiği sırada kül tablası veya herhangi, bir cisim kullanmadı. Sadece bir ara kül tablasını kaldırdığını gördüm fakat bana atmaya yeltenmedi. Ama elinde kül tablası bulunduğu sırada git buradan seni öldürürüm şeklinde tehditlerde bulunuyordu.Aynı zamanda şu an telaffuz etmek istemediğim sözler söyleyerek hakaret ediyordu. Yine bir ara seni, öldüreceğim dedi. Ben bir şekilde ikametten çıktım ve kendi şoförümü çağırdım.
KURAL’IN AVUKATINDAN PAZA GÜNÜ AÇIKLAMA
Ahmet Kural’ın avukatı Sibel Aydın,4 Kasım 2018 pazar günü kamuoyunu yanıltıcı bilgi paylaşımlarının yapıldığını belirterek “Manipülasyon içeren bilgilerin gerçekmiş gibi gündeme getirilmesi ile amacını aşan bir noktaya taşınmak istenmektedir” dedi.
Kural’ın avukatı Sibel Aydın, yaptığı açıklama şu ifadelere yer verdi: ”Dünkü açıklamamda belirttiğim gibi, herkesin ve tarafların avukatlarının olayın yargıya intikal ettiğini ve taraflardan birinin henüz ifade vermediği gerçeğini algılaması gerekmektedir.
Kamuoyunu yanıltıcı bilgi paylaşımına bir son verilmelidir. Kadına şiddet iddiası ile başlayan süreç, yapılan açıklamalarla ve manipülasyon içeren bilgilerin gerçekmiş gibi gündeme getirilmesi ile amacını aşan bir noktaya taşınmak istenmektedir. Görmekteyiz ki, dün akşam ulusal bir kanalın ana haber bülteninde de yer alan; karşı tarafın avukatının hazırladığı şikayet dilekçesinde belirtilen ‘kül tablası ile darp’ iddiası, savcılık ifadesinde Sıla Gençoğlu’nun kendisi tarafından yalanlanmıştır. Böylece son 2 gündür gündemde olan kül tablası ile darp iddiasının gerçek olmadığı kamu vicdanında da kesinleşmiştir. Ancak, iddia sahiplerinin gerçeği bilmelerine rağmen yaptıkları açıklamalar ile kamuoyunu yanıltan haberlerin yapılmasına sebebiyet verilmiştir.
“DOKTOR BULGUSU OLMADIĞI NETTİR”
“Benzer bir durum darp raporu için yapılan haberlerde de bulunmaktadır. İddia edilen olayın 2 gün sonrasında, özel bir hastanenin düzenlediği raporda; karşı tarafın idrarda kanama, vb. kendi beyanları, tıbbi muayene bulgusu gibi yansıtılmıştır. Bu bilgilerin kişisel beyan olduğu, doktorun bulgusu olmadığı çok nettir. Uzun dönemli bir rapor gibi aktarılan raporda, muayeneyi yapan doktor, hastanın genel durumunu ‘iyi’ olarak nitelemiş ve sadece 7 günlük bir rapor düzenlemiştir. Bu konuların tamamı, bir manipülasyon aracı değil, hukuk süreci içinde uzmanlar tarafından değerlendirilecek konulardır.
Bu gerçeklerin yavaş yavaş ortaya çıkmasının ardından, bu kez de ‘kaynağı belli olmayan’ kimselere dayandırılarak, 24 Ekim günü bir evde müvekkilimin karşı tarafın sırtında vazo kırdığı iddiası gündeme getirilmiştir. Bu iddia da tamamen gerçek dışıdır. Tek merkezden servis edildiğini düşündüğümüz gerçek dışı paylaşımların maksadı kamuoyunda davanın seyrini etkilemek ve müvekkilim hakkında bir linç girişiminde bulunmaktır. Türkiye’nin sevilen oyuncularından biri olan ve kariyeri ile herkesin takdir ettiği müvekkilime yönelik bu itibarsızlaştırma çabaları, henüz ifadesini bile vermemiş olan müvekkilim için ağır bir mağduriyet yaratmaktadır.””
SILA’NIN AVUKATINDAN KARŞI AÇIKLAMA
Ahmet Kural’ın avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamaların ardından aynı gün (dün) bir açıklama da Sıla Gençoğlu’nun avukatı Rezan Epözdemir’den geldi. Epözdemir ise, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
”29 Ekim 2018 günü gece 04.00 sularında meydana gelen olay ile ilgili hukuk devletinin gereği olarak hak arama özgürlüğümüzü kullanmış ve olaya ilişkin hukuki süreci başlatmış bulunmaktayız. Müvekkilim Sıla Gençoğlu’nun yaşadığı psikolojik ve fiziksel şiddete ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyasında yer alan müvekkil ifadesi, hastane raporu ve tanık anlatımları itibariyle olayın nasıl gerçekleştiği net bir şekilde ortadadır. Bu hukuki ve fiili hakikate rağmen, kaynağını ve amacını bildiğimiz şekilde olayın oluş şekline ilişkin yazılı ve görsel basında maksatlı ve kötü niyetli haberler yapıldığını üzülerek müşahede etmekteyiz.
Türkiye’nin en sevilen sanatçılarından birisi olan müvekkil Sıla Gençoğlu’nun gerçekte olmayan bir durumu varmış gibi şikayet konusu yaptığı iddiası, hayatın olağan akışına, mantık ve fizik kurallarına aykırıdır. Müvekkilin böyle bir şeye ihtiyacı olmadığı bütün kamuoyunun malumudur. Bu yaklaşım müvekkilin maruz kaldığı ağır şiddeti olağanmış gibi göstermek ve basitleştirmek amacıyla bilinçli olarak ortaya konmaktadır. Kaldı ki olaya ilişkin kamuoyundan ve bütün kadınlardan özür dileyen Ahmet Kural’ın, tevil yollu ikrar mahiyetindeki iddiaları adeta olay yaşanmamışçasına kamuoyuna yazılı açıklama yapan avukatının açıklama ve iddialarını tekzip eder mahiyettedir. Bir kimsenin işlemediği bir eylemden ötürü, muhatabından ve bütün kadınlardan özür dilemesi son derece çelişkili bir tutumdur. Salt bu husus dahi Ahmet Kural ve avukatı tarafından kamuoyuna yapılan açıklamaların objektif gerçekliğini sorgulamak için yeterlidir.
Ha keza müvekkil soruşturma konusu ifadesinde; Ahmet Kural’ın avukatının yaptığı açıklamanın aksine, Ahmet Kural’ın kül tabağını kaldırıp üzerine yürüdüğü ve ‘git buradan seni öldürürüm’ dediğini net bir şekilde ifade etmiştir. Son tahlilde karşı taraf avukatının yapmış olduğu basın açıklamasına cevap mahiyetinde zorunlu olarak işbu açıklama tarafımızdan yapılmış olup İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından konuya ilişkin yürütülen soruşturma, ceza yargılamasının temel ve evrensel prensipleri ile hukuk devletinin kurum ve kuramları gözetilerek yürütülmektedir. Müvekkil Sıla Gençoğlu ve şahsımın soruşturma ve yargılama neticesinde maddi gerçeğin ortaya çıkacağı ve adaletin tecelli edeceğine ilişkin inancı tamdır. Yargılama makamları tarafından verilecek her türlü karar tarafımızca saygıyla karşılanacaktır. Gereği kamuoyunun bilgilerine saygılarımızla sunulur.”
Müvekkilin yaşadığı ve maruz kaldığı bu travmatik olayın sebebinin müvekkilin ayrı oldukları dönemde bir başka erkek arkadaşının olduğunu itiraf etmesi olduğu iddiası tamamen gerçek dışı ve kötü niyetli olup, müvekkilin maruz kaldığı şiddeti toplum nezdinde meşru ve anlatılabilir kılmak amacıyla ortaya atılmıştır. Bu yolla müvekkile karşı uygulanan psikolojik ve fiziksel şiddet adeta ‘haklıymış’ gibi gösterilmeye ve meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Kötü niyetli ve gerçek dışı beyan ve iddialarla derdest soruşturma dosyasını etkilemek ve bu yolla kendisine hukuki menfaat sağlamak isteyen kişilerle ilgili gerekli hukuki yollara başvurulacaktır.
Soruşturma konusu olay 29 Ekim 2018 günü gece 04.00 sularında olmuş olup, uzun zamandır vekilliğini yapmış olduğum müvekkil Sıla Gençoğlu 30 Ekim gecesi olayın şokunu ve endişesini üzerinden attıktan sonra tarafımı telefonla aramıştır. Ertesi sabah hemen darp raporu alınarak tarafımızca 6284 sayılı kanun kapsamında önleyici tedbirlerin uygulanması ve şüphelinin eylemine uyan suçlardan cezalandırılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gerekli hukuki başvuru yapılmıştır. Ahmet Kural’ın avukatının ve kendisinin açıklamasına göre müvekkil ile yaşanan ufak tartışma sırasında sadece kolunun tutulduğu iddiası hukuki ve fiili gerçekle örtüşmemektedir. Bu iddiaya göre müvekkil önce vücudunu, kollarını ve bacaklarını yaralamış sonra bu yaralarla savcılığa şikayet ikame etmiştir. Bu yaklaşım adeta bir ‘akıl tutulması’ mahiyetindedir.