Türkiye’nin konuştuğu milletvekilinden flaş sözler

CHP’den ihraç talebiyle iki kez disipline sevk edilen Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Öztürk Yılmaz, disiplin sürecinin yanlış olduğunu, bu süreçten dönülmesini umut ettiğini söyleyerek, “Umuyorum bu yanlış süreci durdururlar. Yanlıştan dönülür. Tedbirli olarak disipline sevk edilmiştim. Bugün bir itirazda bulunuyoruz, tedbir kalksın diye. Tedbirli olarak disipline sevk edilmek CHP içinde hiç birşey yapamamam anlamına geliyor. Buna itiraz ettik. Umuyorum bu olumlu sonuçlanır. TV programına katıldıktan sonra yerli yersiz ucuz ve üzücü tartışmalar oldu. Dinimizi trollerden öğrenecek değiliz. Dinimizi trollerden daha iyi bilen ve yaşayan insanlarız. Ezan da din de dil de vatan da millet de ve yüce Atatürk de hepimizindir. Ezan Türkçe de okunsun demekle dine asla karşı olunmuş olunmaz. Böyle bir şey olmuş olamaz. Bu asla kabul edilemez” diye konuştu.

‘GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞINDAN ALINDIĞI İÇİN BUNLARI SÖYLÜYOR İDDİASINA KARGALAR GÜLER’

Öztürk Yılmaz, açıklamalarının ardından ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu savunarak şöyle konuştu:

“‘Genel başkan yardımcılığından alındığı için bunları söylüyor’ şeklinde bir iddia dile getirildi. Buna kargalar güler. Bu gerçeğin üzerini örtmektir, hiçbir şey anlamamaktır. Yönetimdeyken orada yanlış bulduğu şeyleri dile getirdim açık bir şekilde. Ayrıldığım konular vardı başından beri. 15 Temmuz gecesinden başlayan sürece yaklaşım konusunda ayrı düştüm. 16 Nisan referandumu öncesi ve sonrasında gelişmeleri yönetim biçiminde ayrı düştüm. Terörle mücadele konusunda, CHP’nin muhalefet tarzı konusunda ayrı düştüm. 24 Haziran gecesi ve akabinde yaşanan gelişmelerden dolayı ayrı düştüm. Atatürkçü vatansever bir insan olarak siyaseten durduğum noktayı savunma hakkım vardır. Bu iddiayı dile getirenler şunu bilsinler, 24 Haziran akşamı Ardahan’da seçim kazandım. Kendileriyle baş başa görüştüm. ‘4 genel başkan yardımcısının seçimi ikinci tura kalıyor’ demesini daha sonra ‘seçimi kaybettik’ demelerini yadırgadığımı ifade ettim. Halkın bunu sorguladığını söyledim. ‘Bu süreç yanlış yönetildi’, dedim. Bununla ilgili sorumluluk üstlenip gereğini yapmalarını ifade ettim. Partideki mevcut yapıyla çalışamıyorum farklı bir eksene gidiyorum, bu yapıyla devam etmek istemediğimi söyledim. Demokrasilerde en önemli şey özeleştiridir dedim. Bu düşüncemi MYK’da da söyledim. Bunlar olmamış gibi bu tür bir iddia dile getirilmesi yanlıştır.”

‘KAÇANLARDAN OLAMAM’

Öztürk Yılmaz, açıklamalarından sonra “acaba arkasında kim vardır” sorusunun sorulduğunu savunarak şu ifadeleri kullandı:

“‘Böyle cesur açıklama yapıyor acaba arkasında kim vardır, nasıl oluyor da böyle açıklama yapıyor’ deniyor. Doğruyu söylerken illa bir yerlere yaslanacaksak biz insan değiliz. Bu gerçekten vahim bir durumdur. Bir fikri cesurca savunan bir kişiye karşı fikir temelli bir açıklama yapılmasını beklerdim. Bu o çevrelerin acziyetini gösteriyor. Bana yaftalama yapanların fikirleri kendilerinin zikrini ortaya koyuyor. Doğruları savunma konusunda ısrarcı olmalıyız. Atatürk’ün bize bıraktığı mirası yiyip iş onu savunmaya gelince kaçanlardan olamam. Eleştiriyi bu kadar linçi göze alıyorsam demek ki karakterimiz var. En büyük güç arkamdaki Allah, Atatürk maneviyatı ve Türk milletidir. Hiç kimse benim bu partiyle gönül bağımı asla koparıp atamaz. Musul’da beni makam odamda oturtup kameraya çekenlere karşı gücüm bu maneviyattı. İmzalamam için verilen IŞİD belgelerini yırtıp atmam özünde yatan bu maneviyattı. Ben bir bürokrattım. Önce şunu bilmemiz lazım. Mücadelemiz devam edecektir sonuna kadar. Hukuki mücadelede devam edecektir. Bu partinin yerel seçimlerde başarılı olması için beni eleştiren çoğu trolden daha çok çalışacağımı da onların bilmesini isterim. Herkes yaptığıyla dediğiyle utanır.”