CHP lideri Kılıçdaroğlu Kadir Mısıroğlu’na yaptığı ziyaret üzerinden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, Osman Kavala’nın tutuklu bulunduğu soruşturma kapsamında akademisyenlerin gözaltına alınmasını da eleştirerek, ”Gezi olaylarından intikam almaya çalışıyorlar. Gezi olayları bu ülkenin demokrasi ve özgürlük sesidir” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları:
Toroslardan gelen yörük kadınlarına şükran borçluyum. Mustafa Kemal der ki Toroslarda bir çadırda duman tütüyorsa, ülkenin geleceğinden kimsenin endişesi olmasın. Sizler hayatın her alanında mücadele ediyorsunuz kadın-erkek olarak. Yörük kültüründe kadınların ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum.
CHP grubundan bizi sevsin sevmesin 81 milyon vatandaşımıza en içten sevgilerimi gönderiyorum. Bizim görevimiz vatandaşlarımız arasında ayrım yapmamak 81 milyonu kucaklamaktır. Eksiğimiz yanlışımız olursa söyleyin biz başkaları gibi değiliz eksiğimizi yanlışımızı kabul ederiz ama bildiğimiz doğruların ardından sonuna kadar dururuz.
Sevgili peygamberimiz adalet için şöyle diyor; Sizden önceki milletler şu sebeple yok olup gittiler, aralarında zengin ve makam sahibi biri hırsızlık yapınca onu yok ediyorlar. Ancak zayıf biri varsa onu hapse atar cezalandırılırdı. Ancak sevgili peygamberimiz şöyle diyor; ‘hırsızlık yapan kızım olsa dahi ben onun kolunu keserim’
Bugün ise parası olanlar, siyasi arkası olanlar hapisanenin önünden bile geçmiyor, derhal takipsizlik kararı veriyor. Garipler içeride, fakir fukara içeride, akademisyen içeride. Diğerlerinin tamamı dışarıda, en son parası bol FETÖ’nün elebaşı biri vardı. Savcı takipsizlik kararı verdi. Niçin parası var, niçin dayısı var diye. Adaleti bunlar dağıtamazlar.
Erdin Bircan milletvekilimiz dün onu hep birlikte son yolculuğuna uğradık. Ailesine başsağlığı diliyoruz. Ve hepimize camiamıza da başsağlığı diliyorum. Hocamız konuşmasını yaparken bu ülkeye hizmet etmiş başta devlet Atatürk olmak üzere emeği olan tüm devlet adamlarımıza rahmet diledi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına rahmet okumak ve onları anmak hepimizin bir borcudur. Böyle bir ortamda fesli kadirin baş tacı yapıldığı bir ortamda bir hocanın bunu yapması çok önemli.
DİYANET’E TEPKİ
Mevcut Diyanet İşleri Başkanı inançla siyaseti bir araya getirdi. Türkiye Cumhuriyetine ihanet eden bir vatan hainini gitti makamında yattığı yerde ziyaret etti. Diyanet İşleri Başkanlığı bizim en gözde kurumlarımızdan biridir. Kışlaya siyaset girmeyecek camiye siyaset girmeyecek. O yüzden iki kurum da bizim göz bebeğimizdir. Peki bu fesli Kadir kim bir vatan haini, hainlikle de tarif edilemez sözlükte yeri yok bunun…
Erdoğan’ın akıl hocası, defalarca kendisi söylüyor zaten. Gidip Erdoğan’a düşüncelerimi aktarıyorum diyor. Büyük ortadoğu projesine taraftarım, ABD ne alacaksa alsın bana hilafeti versin diyor. Buna vatan haini denmezse ne denir?
Şimdi ben yine Sayın Diyanet İşleri Başkanı’na soruyorum; Bu vatan hainini ne gerekçeyle ziyaret ettiniz. İnsani gerekçeyle… Sen insani gerekçeyle hangi şehit evini gazi evini ziyaret ettin… Ama diyanet işlerinde çalışan çok değerli insanlarımız var onları da buradan anmadan geçemeyeceğim.
Eğer sen edep sahibiysen o koltuktan ayrılacaksın kardeşim, nokta.
AKADEMİSYENLERİN GÖZALTINA ALINMASI
Bunların hiçbirisinin kaçacak yeri yok niye kaçsınlar bir suç işlemediler ki kaçsınlar. Şu gün şu saatte sizi bekliyoruz emniyette savcılıkta diyebilirsiniz. Evlerini sabahın köründe basıp bunları alıp götürmek sizi biz cezalandırıyoruz demektir. İfadeleri alındı Yiğit Aksakoğlu dışındakilerin tamamı serbest bırakıldı. Osman Kavala 13 aydır tutuklu. İddianame yok ceza yok suç da bulamıyorlar. Gezi olaylarından intikam almaya çalışıyorlar. Gezi olayları bu ülkenin demokrasi ve özgürlük sesidir.
”ÜLKE ÜRETECEK Kİ İŞSİZLİK OLMASIN”
Türkiye bugün sağlıklı güçlü üretim yapamayan konumundadır. Eğer saman ithal ediyorsak mercimek pirinç ithal ediyorsak canlı hayvan ithal ediyorsak zeytin zeytinyağı ithal ediyorsak bu ülkede üretim durmuş demektir. Ülke üretecek ki işsizlik olmasın. Zamlar arka arkaya geliyor. Çiftçiler henüz tam farkına varamadı.
İDO ELEŞTİRİSİ
İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) 1987 yılında kuruldu karlı bir kuruluştu. 861 milyon dolara özelleştirdiler 2011 yılında. İstanbullu sorsun 861 milyon dolarla ne yaptınız nereye gitti bu para? Kaç yıldır İstanbul’u yönetiyorlar 20 yıldır İstanbul’un hangi sorununu çözdüler? Her sorunu büyüttüler hiçbir sorunu da çözmediler. İDO’yu da kapacağız diyorlar. Yüzlerce işçi kapıya konulacak. AK Parti demek enflasyon işsizlik yolsuzluk demektir.
Özelleştirme yaparak fabrika satarak hapishane yapan tek hükümet bizim ülkemizde. Enflasyonla mücadele diye esnafla mücadele ediyorlar. Önümüzdeki yerel seçimde önünüzde bir ders verme imkanınız var o dersi verin kardeşim.
Üretmek çalışmak ve işçi istihdam etmek istiyorsanız, yönünüzü CHP’den yana çevireceksiniz. Bunun başka yolu yok.