AA’nın Global İletişim Ortağı olduğu, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından CNR Expo’da bu yıl 17’ncisi gerçekleştirilen MÜSİAD EXPO’nun açılışında konuşan Varank, etkinliğin, Türkiye’nin en büyük uluslararası karma ticaret fuarı olduğunu söyledi
Etkinlikte bu yıl 140 farklı ülkeden, sekiz binin üzerinde yabancı katılımcının ağırlandığını dile getiren Varank, organizasyon boyunca geçmiş yıllarda olduğu gibi çok verimli ticari ortaklıklar ve yatırım iş birlikleri kurulacağından en ufak bir şüphesi olmadığını vurguladı.
Varank, bugünkü etkinlikle Türkiye’den çok güzel bir mesaj verdiklerini, küresel ticaret savaşlarının gündemi meşgul ettiği bu dönemde, yeni iş birliklerini yeşertmenin ve birlikte kazanmanın peşinde olduklarını vurguladı.
Ticaret savaşının galibinin olmayacağını kaydeden Varank, “Bakın hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin çoğunda büyüme beklentileri, ticaretteki bu gibi belirsizliklerden ötürü aşağı yönlü revize ediliyor. Buna seyirci kalmamalıyız. Yatırımın, üretimin ve ticaretin canlanması için kolektif bir çabaya ihtiyaç var. MÜSİAD EXPO gibi organizasyonlar da bu çabanın somut çıktılara dönüşmesi açısından önemli fırsatlar barındırıyor.” diye konuştu.
Varank, Türkiye’nin zor bir ağustos ayını geride bıraktığını belirterek, hiçbir ekonomik dayanağı olmayan dış şoklar sebebiyle, döviz kurlarında dalgalanmalar yaşadıklarını anlattı.
Bu süreçte attıkları adımların olumlu sonuçlarını da görmeye başladıklarını dile getiren Varank, ekimle birlikte, 12 aylık ihracatın geçen seneye göre yüzde 8 arttığını ve 167 milyar dolara ulaştığını, bu tutarın 145 milyar dolarını sanayi sektörünün sırtladığını söyledi.
Varank, sanayinin daha da güçlenmesine verdikleri önemin altını çizerek, bu kapsamda sanayi sektöründe rekabeti artırmak, üretimde yapısal dönüşümü gerçekleştirmek, yerlileşme ve markalaşmayı sağlamak, ithalata bağımlılığı azaltmak, stratejik ürünlere teşvik vermek gibi amaçlarla hayata geçirdikleri faaliyetlerden bahsetti.
Türkiye’de yatırım yapan ve üreten her firmanın Türk firmalarından farksız olduğunu vurgulayan Varank, “Dolayısıyla buradaki yatırımcılara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin detaylarını yakında açıklayacağımız Uçtan Uca Yerlileşme Programı’nın siz de bir parçası olun. İş ortaklarınızı bulun, oldukça cazip teşvik sistemimizden faydalanın, ülkemizde üretin ve hep birlikte kazanalım.” ifadelerini kullandı.
“Bürokrasi azaldı, yatırımcıların hayatı kolaylaştı”
Varank, Türkiye’de doğrudan yabancı yatırımlarla ilgili liberal ve şeffaf bir mevzuatlarına bulunduğunu belirterek, “Yabancı ve yerli girişimciler, az önce de ifade ettiğim gibi, hak ve yükümlülükler bakımından eşit durumda.” dedi.
Türkiye’nin “ulusal muamele” prensibi denilen yaklaşımı benimseyen sınırlı sayıdaki ülkelerden olduğunu dile getiren Varank, hükümetin bu politikaya kesintisiz bir şekilde devam edeceğini vurguladı.
Varank, dünya ekonomisinde korumacılığın hız kazandığı bir dönemde, bu politikanın çok kıymetli bir cazibe unsuru olduğunu kaydederek, yatırımcı dostu bir ortam sağlamanın hükümetimizin en temel öncelikleri arasında olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ekimde Dünya Bankası’nın İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde 190 ülke arasında 17 sıralık bir sıçrama göstererek 43’üncülüğe yükseldiğini anımsatan Varank, bürokrasinin azaldığını, yatırımcıların hayatlarını kolaylaştırdıklarını bildirdi.
Uyguladıkları istikrarlı politikalar sayesinde 16 yılda 201 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırıma ev sahipliği yaptıkları bilgisini veren Varank, “Yüksek katma değerli ve nitelikli istihdam oluşturan uzun vadeli yatırımları ülkemize çekmeye yönelik politikalarımız önümüzdeki dönemde de devam edecek.” dedi.
“Kapılarımız katma değer üretenlere sonuna kadar açık”
Varank, Türkiye’yi yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline getirmek adına hayata geçirilen teşvik sistemi ve Proje Bazlı Destek programından bahsederek, dışa bağımlılığı azaltan, teknolojik dönüşüme katkı sunan ve katma değeri yüksek yatırımları proje bazlı olarak desteklediklerini söyledi.
Organize sanayi bölgelerindeki yatırımları, üretimi ve istihdamı artırmak için önemli düzenlemeler yaptıklarını dile getiren Varank, büyük ölçekli projeler için endüstri bölgeleri kurmaya başladıklarını anlattı.
Varank, “Önümüzdeki dönemde yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerin üretileceği endüstri bölgeleri kurulmasına yönelik faaliyetlerimiz devam edecek. Siz değerli iş insanlarımızın ülkemizdeki tüm bu mekanizmalardan en iyi şekilde faydalanmasını arzu ediyoruz. Bakanlığımın kapıları katma değer üreten ve istihdam sağlayan herkese sonuna kadar açık.” diye konuştu.
Türkiye’yi sanayi ve teknolojide lider bir üretim üssü haline getirmek için tüm gayretleri ile çalışacaklarını dile getiren Varank, başarıya giden yolun iş birliğinden geçtiğini bildirdi.
Varank, şu değerlendirmede bulundu:
“Bakanlık olarak; sanayiciyi yönlendirip teşvik etmeyi, varsa hukuki ve idari sorunları çözmeyi ve uluslararası iş birliklerini geliştirmeyi önemsiyoruz. Üretimdeki yapısal dönüşümü hayata geçirecek adımları kararlılıkla atacak, ortak akılla hareket edeceğiz. Reel sektörden beklentimizse; bu dönüşüme tam destek verip, rekabet stratejilerini katma değer ve yenilik oluşturma üzerine kurmalarıdır.”
MÜSİAD ismindeki “iş adamları” kelimesinin “iş insanları” olarak değiştirilmesi ricası
Varank, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan ile etkinlik öncesi kısa bir konuşma yaptığını belirterek, MÜSİAD ismindeki iş adamları kelimesinin asla cinsiyetçi bir ifade olmadığını ancak bazı hanımefendilerin bu kelimenin iş insanları olarak değiştirilmesinin daha uygun olacağını belirttiğini aktardı.
Bakan Varank, “İnşallah MÜSİAD’dan da böyle bir adımı bekliyoruz.” diyerek sözlerini noktaladı.
Konuşma sonrası Bakan Varank ve beraberindekiler 17. MÜSİAD EXPO’nun açılış kurdelesini kesti. Varank’a MÜSİAD Başkanı Kaan tarafından günün anısına hediye takdim edildi.