Bursa’da 16 Yıldır Çalıştığı Yerden Çikolata Kutusu Yüzünden Kovuldu

Belediyenin taşeron firması bünyesinde temizlikçi olarak çalışan kadın, iddiaya göre vestiyerde gördüğü çikolata kutusunu boş zannedip dikiş iğne ve ipliklerini koymak için aldı. Kendisine hediye gelen paketi arayan personel ise konuyu özel güvenlik görevlisine iletti. Yapılan incelemede, boş olduğu tahmin edilen çikolata kutusunun temizlik görevlisi kadın tarafından alındığı belirlendi. Kutuyu, iğne-iplik koymak için aldığını belirten kadın, hırsızlık suçlamasını reddetti. Taşeron şirket, 16 yıldır aynı kurumda çalışan kadının iş akdini tazminat ödemeden feshetti. 16 yıllık çalışma hayatında herhangi bir disiplin cezası dahi almadığını belirten temizlikçi kadın, Bursa 2. İş Mahkemesi’nin yolunu tuttu. Davacının 16 yıllık işçi olduğu ve bu çalışma süresi zarfında hiçbir disiplin cezası almadığına dikkat çeken mahkeme, özel kullanıma ait olmayan, herkesin izinsiz olarak rahatlıkla girip çıktığı, elektrik süpürgesi, kablo, poşet gibi malzemelerin konulduğu yere bırakılan, dolu veya boş olduğu dahi şüpheli olan bir çikolata kutusunu dikiş kutusu yapmak maksadıyla alan davacının tazminatsız olarak işten çıkartılmasının hakkaniyet kurallarına uymadığına hükmetti.

Kararı davalı kurum temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi. Daire, davacının kimsenin bulunmadığı bir sırada başkasına ait çikolata kutusunu alarak kendisine mal etmesinin doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış niteliğinde olduğuna hükmedip mahkeme kararını bozdu. Bursa 2. İş Mahkemesi, ilk kararında direnince bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Olaydan tam 8 yıl sonra davada son sözü söyleyen Genel Kurul, mahkeme kararını yasaya aykırı buldu. Kararda şöyle denildi:
“Mahkemenin direnme kararında açıklandığı üzere, davacının 16 yıllık bir kıdeme sahip olduğu ve daha önce hiç uyarı cezası dahi almamış olduğu yönündeki gerekçe de sonucu değiştirecek mâhiyette değildir. Davacının başkasına ait, dolu olduğu anlaşılan bir çikolata paketini alarak kendisine mâl ettiği, bu eyleminin doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış olduğu, güven sarsıcı bu eylemi sebebiyle iş ilişkisinin sürdürülmesinin davalı işverenden beklenemeyeceği kuşkusuzdur. Hukuk Genel Kurulu’nda yapılan görüşmeler sırasında, davacı işçinin on beş yılı aşkın bir kıdeminin bulunduğu ve çalışma süresi boyunca uyarı cezası dahi almadığı ortadadır. İş yerinin kamera ile izlendiği ve bunun çalışanlarca da bilindiği bir ortamda belirtilen paketin hırsızlık kasdı ile alındığını söylemek mümkün değildir. İçinde az çok çikolata bulunan bir paketin sahiplenilmesi söz konusu olduğundan, bu eylem sebebiyle davacının kıdem tazminatının ödenmeyecek olmasının da ağır bir sonuç olup ölçülülük ilkesi ile bağdaşmayacağı bu itibarla direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. Hâl böyle olunca, belirtilen maddî ve hukukî olgular gözetilerek davacının kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü doğru olmamıştır. Bu sebeple mahkemenin kararı oy çokluğu ile bozulmuştur.”