Bursalı iş insanı Celal Gökçen, 2 yıl içinde Türkiye’de üretimine başlanması planlanan Türk kartalı ile alakalı, “İstenen sertifikasyonlara uyabildiği seviyede tabii ki Aquila’yı yerli yapacağız. Biz Almanya’ya bir yatırım yaptık ama bu paraları Türkiye’de kazandık. Dolayısıyla zaman içinde bunların Türkiye’ye gelmesi arzumuz. İleriye dönük yapacağımız uçakların Türkiye’ye mal olması lazım” diye konuştu.
Alman Tasarım Konseyi tarafından 1969 yılından buyana sanayi, üretim ve tasarım kültürünü desteklemek amacıyla düzenlediği dünyanın en prestijli tasarım ödül yarışması, German Design Award 2019’a Türk uçağı damgasını vurdu. Frankfurt’ta düzenlenen ödül törenine Türk tasarımcı imzalı uçak, Türkiye’nin gururu oldu. “AQUA” ve 4 kişi kapasiteli “ALPINA D-DSNB” alternatifleri, “havacılık, deniz ve demiryolu taşıtları” kategorisinde altın ödüle layık görüldü. Bursa Uzay ve Havacılık’ın sahibi Celal Gökçen ile tasarımcı Hakan Gürsu dünya çapındaki sanayi devlerinin karşısında ödülü birlikte alarak Türklerin göğsünü kabarttı.
Türkiye’nin ilk 500 büyük şirketi listesinde yer alan ve 32 yıl önce kurulan BPLAS’ın Almanya’da 2015 yılında aldığı Aquila Uçak ve Havacılık Şirketi ile havacılık alanında çok önemli bir adım attığını vurgulayan Celal Gökçen, “BPLAS teknoloji ve tasarıma dayalı öncü ürünlerle yeni sektörlerde büyümeyi hedefliyor. Hakan Gürsu önderliğindeki Designnobis tasarım ekibi ile uzun soluklu ve istikrarlı iş birliğimizin ortaya çıkardığı yenilikçi tasarımların katma değer oluşturan ortak ürünlere dönüşmesi ve uluslararası başarıları getirmesi bizler ve ülkemiz için memnuniyet ve gurur verici” dedi.
2014 yılında “dünyanın en iyi tasarımcısı” ödülünün sahibi Hakan Gürsu’nun başarılarında önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Gökçen, “Bize böyle bir imkan tanıdığı için kendisine müteşekkirim. Kendisiyle kıvanç duyuyorum. Gürsu’nun bu ödülle birlikte 197 ödülü var. Dünyada çok az ödüle sahip bir başka tasarımcının olduğunu sanmıyorum” diye konuştu.
Uçağın Türkiye’de üretilmesi için çalışma yürüttüklerini müjdeleyen Gökçen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İstenen sertifikasyonlara uyabildiği seviyede tabii ki Aquila’yı yerli yapacağız. Gönül istiyor ki yüzde 100’ünü yerli yapalım. Tüm bunları en erken 2021 yılı Mart ayına yetiştirebileceğimizi tahmin ediyoruz. Bu süreç epey kısa. Normalde uçaklar 4 ila 7 yıl arasında geliştirilebiliyor. Biz bazı çalışmalarımızı daha evvelden yaptığımız için bunları daha kısa zamanda yapabileceğimizi düşünüyoruz. Biz Almanya’ya bir yatırım yaptık ama bu paraları Türkiye’de kazandık. Dolayısıyla zaman içinde bunların Türkiye’ye gelmesi arzumuz. İleriye dönük yapacağımız uçakların Türkiye’ye mal olması lazım”.
“Uçak yapboz parçaları gibi her zaman kullanılacak”
ODTÜ’lü Tasarımcı Hakan Gürsu ise dünyada geri dönüşümün çok önemli bir hale geldiğini ifade ederek, “Ödüllü uçağımızda da bu hususu dikkate aldık. Enerji tasarrufu ile çalışacak uçak, kullanım ömrünü tamamlasa bile parçaları, yapboz gibi başka uçakların tasarımlarında kullanılabilecek. Ayrıca uçağın üstten kanatlı yapısı ile çok fonksiyonel. Bir modeli karaya, bir modeli ise suya inebilen uçak, yukarıdan esen rüzgarlı bölgeler için süzülmeye çok müsait. Son 10 yılda ilk defa bir uçak bu yarışmada altın ödül aldı. Uçağın önemli bir ticari rakibi, 2017 yılında önce bitmiş bir uçakla bronz ödül almıştı. Biz bu tasarladığımız uçakla altın ödül aldık. Ayrıca uçağın legonun parçaları gibi farklı versiyonları üretilebiliyor. Bu da çok ilgi gördü. “Aquila” İtalyanca kartal anlamına geliyor. Uçağın üretimi de Türkiye’de yapılacağı için adını ‘Türk Kartalı’ koyduk” dedi.
Ödüllü uçağın, organ ve hasta nakilleri gibi kritik kargo, hobi ve eğitim amacıyla da kullanılabileceğini de ifade eden Tasarımcı Gürsu, “Coğrafyamız ve iklimimiz bu tip servislere fazlasıyla ihtiyaç duyuyor. Bu uçaklar, Avrupa’da çok ilgi görüyor, ülkemizde de ilgi göreceğini düşünüyoruz” diye konuştu.