Bursa’da 3 Polisi Yaralamış Çatışma Sırasında Ölmüştü… Aile: “Yaralı Kurtarılabilirdi”

Polis ekipleri, 2 Kasım 2017 gecesi saat 23.00 sıralarında minibüs hırsızlığı ihbarı üzerine Gürsu ilçesine gitti. Ekipler, içerisinde 5 kişinin bulunduğu çalıntı minibüsü bulup takibe aldı. Ancak şüpheliler polisi fark edip, kaçmaya başladı. Yaşanan kovalamaca sırasında minibüsün çarptığı 2 ayrı otomobilde bulunan 4 kişi yaralandı. Yaralılar hastaneye götürülürken, çalıntı minibüs  boş bir arazide durdu.  Polisin ‘teslim ol’ çağrısına minibüsten ateş açılarak karşılık verildi.
Yaklaşık 10 dakika süren çatışmada 1 şüpheli yaralanırken, 2 şüpheli yakalandı. 2 şüpheli ise kaçtı. Göğsünden ve sırtından vurulan şüphelinin, polisin uzun süredir aradığı Burak Örekli olduğu anlaşıldı. Örekli, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kurtarılamadı. 2 şüpheli gözaltına alınırken, kaçan 2 şüpheli de daha sonra ele yakalandı.

Burak Örekli’nin ölümüyle ilgili Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma sonunda biri ilçe emniyet müdürü, biri komiser yardımcısı olmak üzere toplam 12 polis hakkında ‘kasten adam öldürmek’ ve ‘ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma, bulundurma’ suçlarından ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bursa 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın ilk duruşmasında tutuksuz sanıklar İlçe Emniyet Müdürü C.G., Komiser Yardımcısı Y.O., polis memurları A.T., E.Y., İ.K., M.E.T., M.T., M.Y., M.T., C.G., R.Ö., M.Ç. ile avukatları ve ölen Burak Örekli’nin babası Yaşar Örekli ile annesi Kezban Örekli katıldı.

‘DURDURMAK İÇİN ATEŞ ETTİM’

Polis memuru A.T.  savunmasında emniyetteki ifadesini tekrarlayarak, “Burak Örekli’nin bulunduğu aracı terkedilmiş halde bulduk. Boş inşaata girdikleri ihbarı üzerine olay yerine gittik. Bir vatandaş parkta olduğunu söyleyince orada bağırdık. ‘Teslim ol’ çağrısı üzerine Örekli olmadığını öğrendik.  O sırada ekipler geldi. ‘Burak kaçıyor’ diye bir ses duyduk, arkadaşlar peşine koştular. Bir süre sonra silah sesleri geldi. Ardından o bölgeden bir araç geldi, Burak Örekli olduğunu anlayınca durmasını söyledim, durmayınca radyatörüne doğru ateş açtım, aracı üstüme sürüyordu. Sola kaydım, araç beni geçip giderken bir kaç el tekerleğine ateş açtım. Dur ihtarına uymayan ve çekinmeden polis memurlarını yaralayan kişiyi durdurmak için ateş ettim. Sonra araç beni geçti, ileriden de silah sesleri geldi, aracın durdurulduğu anonsu geçildi. Yürüyerek oraya gittiğimde Burak Örekli’ye ambulans ekipleri müdahale ediyordu. Görevimi yerine getirdim, suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.


‘BU KİŞİNİN CANLI YAKALANMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPTIK’

C.G. de  “Kamera kayıtlarını incelediğimde, Burak Örekli’nin kullandığı aracı üstüme sürdüğünü gördüm, suç işlemeye meyilli, yaklaşık 40 suçtan ve öldürme suçundan aranan birinin yakalanamamasının devletin zaafiyeti gibi görünmesinden ve bu kişinin yakalanamamasının canlı ele geçirilmesi hususuna dikkat etmemizden kaynaklandığını söylemek istiyorum. Şüpheli, gündüzleri bağ evlerinde, metruk binalarda saklanmış, geceleriyse siyah kıyafetlerle kamufile etmiştir, evine gitmemektedir ve mahallesindeki gençlere, birkaç polisi öldürmek pahasına teslim olmayacağını beyan ettiğini öğrendik. Şahıs arabasıyla kaçarken sol tekerleklerine ateş ettim. Öldürme kastım yoktur. Ben maiyetimdeki polis memuru arkadaşlarımla görevimi yerine getirdim. Bu olaydan yaklaşık 40 gün önce, polis memurlarını pompalı tüfekle yaralamıştı şüpheli” diye konuştu.


Diğer sanık polis memurları da suçlamaları kabul etmedi ve görevlerini usulüne uygun şekilde yerine getirdiklerini savundu.

BABA: YARALI YAKALAYABİLİRLERDİ

Öldürülen Burak Örekli’nin babası Yaşar Örekli ise “Oğlum eve gelmiyordu. Burak evin etrafına geldiği zaman polisi arayıp, geldiğini bildiriyordum. Oğlum arkadaş kurbanı oldu. Oğlum yaralı da yakalanabilirdi. Vuran polis memurlarından şikayetçiyim” dedi. Anne Kezban Örekli de “Oğlumu vurduklarından dolayı memurlardan şikayetçiyim” diye konuştu. Duruşma, tanıkların ve eksik evrakların tamamlanması için ertelendi.