İddianamede kripto FETÖ mensuplarının kullandığı iletişim sistemi MAYİS ilk defa yer aldı. Bursa 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, hükümlü Osman Hancı’nın Gemlik ilçesindeki Askeri Veteriner Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı’nda görev yaparken, 2018 yılı Haziran ayında, nöbet tutan erin ölümüne sebep olduğu gerekçesiyle “Askeri Kanunlara Muhalefet” suçundan açığa alındığı ve tutuklandığı, ardından da yargılaması sonucu 15 yıl hapis cezası aldığı bilgilerine yer verildi.
Mahrem Askeri Yapı İletişim Sistemleri (MAYİS) ilk defa iddianamede
İddianamede ayrıca FETÖ’nün askeri mahrem yapılanmasının iletişim sistemleri hakkında da ilginç detaylar yer aldı. Hancı’nın bu sistemler aracılığıyla diğer örgüt üyeleriyle irtibatlı olduğunun belirtildiği iddianamede, “FETÖ’nün TSK içine sızmış ve Mahrem Yapı İletişim Sistemi’ni (MAYİS) kullandığı tespit edilen mensuplarının deşifre edilmesine yönelik Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında, şüpheli Osman Hancı’nın, sabit/ankesörlü hatlar üzerinden ardışık olarak arandığı, aramalar yaptığı tespit edilmiştir.” ifadeleri yer aldı. Yapının iletişim yöntemleri iddianamede MAYİS kısaltmasıyla ilk defa yer buldu.
Hancı hakkında örgüt üyesi itirafçıların verdikleri ifadelerde geçmişte örgütle olan bağlantılarının ortaya çıkarıldığı tespitlerine değinilen iddianamede, şunlar kaydedildi: “Şüpheli Osman Hancı’nın, örgütün gizli haberleşme programı Bylock kullanıcısı olduğuna dair kayıt bulunmadığı, Bank Asya’da hesabının bulunmadığı, başka bir suçtan tutuklu bulunduğu Bursa E Tipi Ceza ve İnfaz Kurumunda alınan ifadesinde hakkındaki iddiaları kabul etmediği görülmüştür. Hancı her ne kadar hakkındaki isnatları kabul etmese de FETÖ/PDY terör örgütünün TSK içerisine yerleştirilen örgüt elemanlarında gizliliğe önem verdiği, mahrem yapı dışında yer alan örgüt üyelerinde bulunması muhtemel olan Bylock, SGK (örgüte ait kurumlarda görev yapmış olma), Bank Asya, Milli Eğitim (kendisinin örgüte ait eğitim kurumlarında kaydının bulunması), vakıf (örgüte ait vakıf kurumlarında kaydının olması), dernek (örgüte ait derneklerde kaydının olması) gibi karinelerin Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine yerleştirilen örgüt üyelerinde genel itibari ile bulunmadığı, örgüt elemanlarının deşifre edilmesinin engellenmesi amavıyla mahrem imamların TSK’da görev yapan üyelerini sabit/ankesör/büfe numaraları üzerinden aradıkları, genel olarak ilimiz de yürütülen soruşturmalardan ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan şahısların ifadesinden tespit edilmiştir.”
Ayrıca iddianamede Hancı hakkında 17-25 Aralık sürecinden sonra da örgütle bağlantılı kişilerle iletişim halinde olduğu ve soruşturma kapsamında verdiği ifadelerde örgütün deşifre olmaması için inkar yoluna gittiği belirtilerek, “Şüpheli Osman Hancı, FETÖ/PDY terör örgütünün MAYİS sistemi (kamunun kullanımına açık büfe, market, gazete bayisi ve benzer yerlerde kurulu sabit ve ayrıca ankesörlü hatların kullanılması) içerisinde yer aldığı, kendisi ile birlikte mahrem yapı iletişim sistemi içerisinde bulunan ve ardışık olarak arandıkları tespit edilen Taylan Taşar ve Ali Çiftçi’nin astsubay oldukları ve Hancı ile aynı soruşturma dosyası kapsamında haklarında gözaltı kararı verildiği tespit edilmiştir. FETÖ/PDY Terör Örgütünün mahrem yapısı ve bu yapı içerisinde örgüt üyelerinin deşifre edilmesinin önüne geçmek amacıyla kullanılan mahrem yapı iletişim sistemi içerisinde ardışık olarak arandığı tespit edilen, ayrıca FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde olduğuna yönelik hakkında ifadeler bulunan, terör örgütü kapsamında haklarında adli işlem yapılan, meslekten ihraç edilen ve Bank Asya’dan 17/25 Aralık sürecinden sonra bankayı kurtarma amacıyla hesaplarında para arttırımına giden şahıslarla irtibatlı olduğu ve örgütün kapatılan Orhangazi Üniversitesinde Yüksek Lisans yaptığı da tespit edilen şüpheli Hancı’nın, FETÖ/PDY içerisinde yer aldıği ve bildiklerini anlatmayarak örgütün çözülmesinin/deşifre edilmesinin önüne geçtiği değerlendirilmiştir” denildi.