Geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe göre radyo, TV ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini sadece internette sunmak isteyenler artık RTÜK’ten lisans almak zorunda. Netflix ya da Blu TV gibi platformlar artık RTÜK’ten izin alarak yayın yapabilecek.
Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TBMM’de daha önce görüşülerek yürürlüğe giren kanuna göre çıkarılan yönetmeliğin önemli bir boşluğu doldurduğunu öne sürdü.
‘Bazı art niyetli kesimler kamuoyunu yanlış yönlendiriyor’
Yönetmeliğe tabi kuruluşlardan neredeyse hiçbir itirazın gelmemesinin, hatta RTÜK’ün düzenlemelerini dikkate alacaklarını ifade etmelerinin oldukça anlamlı ve memnuniyet verici olduğuna değinen Şahin özetle şöyle devam etti: “Sansür kavramının ne olduğunu çok iyi bilen bazı art niyetli kesimler, kamuoyunu yanlış yönlendirerek sansürcülük eleştirisi yapıyor. Sansürden bilerek veya bilmeden, bir amaca hizmet ederek ya da bilinçsizce bahsedenlerin iyi niyetli oldukları düşünülemez. Herkesin malumu sansür, yayınların daha yapılmadan denetlenmesi ve müdahalelerin uygulanmasıdır. Anayasamızda da açıkça sansür yasaklanmıştır. Hiçbir kişi ya da kurum sansür uygulayamaz.”
‘Yayıncı şirketler vergi verecek’
Ebubekir Şahin, meselenin vergi boyutuna ilişkin şunları söyledi: “Abonelik sistemiyle milyonlarca lira gelir elde eden, internet üzerinden platformlardan isteğe bağlı yayıncılık yapan şirketler, maalesef ülkemizde şu anda hiçbir düzenlemeye ve vergi yükümlülüğüne tabi değildir. Hukuki hiçbir sorumlulukları yoktur. Kazançları üzerinde denetim imkansızdır. Burada çarpık bir durum da ortaya çıkıyor. Mevcut lisanslı platformlardan isteğe bağlı yayıncılık hizmetlerine abone olanlar, çeşitli kalemlerde devlete sorumluluklarını yerine getirerek vergilerini öderken, abonelerinden yüksek miktarda gelir elde eden internet tabanlı şirketler, devlete tek kuruş vergi ödemiyor.”
Yeni düzenlemeyle, internet tabanlı yayıncılık yapacak kuruluşlarla birlikte yayınlarını sürdüren uluslararası yayın kuruluşlarının Türkiye’de kuracakları şirketlerle resmiyete kavuşacağını vurgulayan Şahin, bu kurumların diğer tüm yayıncılar gibi yasal yükümlülükleri de yerine getireceğini anlattı.
‘Milli ve manevi değerlerimize sahip çıkacağız’
RTÜK’ün ‘özgürlükleri kısıtlamayı değil genişletmeyi amaçladığını’ savunan başkan, “İnternet, özgürlükler alanıdır. O yüzden, internet ve sosyal ağlardan eleştiriler özgürce devam ediyor” dedi.
Özgürlüklerin yanısıra internette ‘zararlı içeriklerin olmaması gerektiğini’ ifade eden Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “Özgürlük demek işimize geldiği gibi her an her zeminde karşımızdakinin kutsallarına, ailesine ve değerlerine sınırsızca küfretmek değildir. Hem özgürlükleri yaşayacak hem de aile ve çocukları korumak adına milli ve manevi değerlerimize sahip çıkacağız. Kimsenin endişesi olmasın. Türkiye Cumhuriyeti’miz, kişisel özgürlükleri de garanti altına alan demokratik hukuk devletidir.”