Olay, 14 Ocak tarihinde Atatürk Devlet Hastanesi’nde meydana geldi. H.A., 2018 yılının Temmuz ayında, nişanlısı A.K. (22) ile iki kez birliktelik yaşadı. H.A. ocak ayında karın ağrısı şikayetiyle önce sağlık ocağına gitti. Buradaki doktorların ‘Kimseyle ilişkiye girdin mi?’ sorusuna korkusundan ‘Girmedim’ yanıtını veren H.A’ya, doktorlar taş düşürüyor olabileceğini söyledi. İlaç yazılıp eve gönderilen H.A’nın karın ağrısı devam edince, bu kez ablası B.A. tarafından Atatürk Devlet Hastanesi’ne götürüldü.
BEBEĞİ ÇÖP KOVASINA ATTI
H.A.’ya acil serviste serum takıldı. Bir süre sonra H.A., serumu çıkartarak kadınlar tuvaletine gitti. H.A. burada kız bebek dünyaya getirdi. Bebeği çöp kovasına atıp kapağını kapatan H.A., ablasına haber verdi. Tuvalete giren B.A., H.A’yı kan içinde görünce hastane personelini çağırdı. Sedyeye alınıp müdahale edilen H.A’nın doğum yaptığını tespit eden doktorlar, bebeğin nerede olduğunu sordu. Ancak H.A., bebekle ilgili bir bilgisi olmadığını söyledi. Bunun üzerine hastane personeline tuvaletlerin ve hastane içinin kontrol edilmesi talimatı verildi. Yapılan kontroller sırasında bebek çöp kovasının içerisinde ölü bulundu.
ADLİ TIP: BEBEK CANLI DOĞDU
Gözaltına alınan H.A., çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bebeğin ölü muayenesinde ise otopsi yapılmasına karar verildi. Soruşturma sırasında dosyadaki mevcut bilgi ve bulgular, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderildi. Orada yapılan inceme sonucunda hazırlanan raporda, kız bebeğin rahim içi 36-37 haftalık gelişim gösterdiğine dikkat çekilerek, “Bebek canlı doğmuştur. Ölümü göbek kordonunun bağlanmaması, hipotermi ve havasız ortamda kalmaya bağlı meydana gelmiş olduğu anlaşılmıştır” denildi.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede ise “Adli Tıp Kurumu’nun bu raporuna göre suça sürüklenen çocuğun canlı bebek dünyaya getirdiği, bebek canlıyken tuvalette bulunan çöp kovasına attığı, onun bu şekilde suça sürüklenen çocuk tarafından öldürüldüğü anlaşılmıştır” denildi.
‘ÖLÜ DOĞDUĞUNU DÜŞÜNDÜM’
Gelen raporun ardından H.A., 16 Eylül’de Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Hakkında, ‘canavarca hisle üst soydan akrabayı kasten öldürmek’ suçlamasıyla hazırlanan iddianamede suçlamaların büyük kısmını kabul eden H.A., “Ben ailemden habersiz ilişkiye girmiştim. Bu nedenle korktum. Onların haberi olmasın diye bebeği çöp kutusunun içerisine attım. Bebeği çöp kutusunun içerisine atınca ağlamıyordu. Öldüğünü zannettim. Kimse bilmesin, görmesin diye de kapaklı çöp kutusunun içine attım. Bana kimse yardım etmedi. Ben bebeğin sağ doğduğunu anlamadım. Hatta ölü doğduğunu düşündüm. Çünkü dediğim gibi ses vermiyordu. Öldürme kastım yoktu. Ben bu olayı kimse tarafından duyulmaması için bu şekilde davrandım. Pişmanım” dedi.
Antalya Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, “Bebeğin canlı olarak çöp kovasına atıldığı, bebeğin kova içerisinde öldüğü, suça sürüklenen çocuğun da bu durumu hastane personelinden gizlediği, ancak görevlilerin dikkati sayesinde öldürülen bebeğin tuvalet içerisindeki çöp kovasının içerisinde bulunduğu, suça sürüklenen çocuğun yeni ve canlı doğmuş bebeğini eziyet çektirerek öldürdüğü, böylelikle üzerine atılı suçları işlediği yolunda deliller bulunduğu anlamıştır” denildi.
İddianamede, bebeğin babası olduğu iddia edilen A.K. ise şikayetçi olarak yer aldı.