Ülkemizin en önemli sorunlarından olan işsizliğin bir an önce çözülmesi için işverenlere de sorumluluk düştüğünü belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Genç işsizlik oranı 6,6 puan artışla yüzde 27,4’e çıktı. Özellikle yeni mezun gençlerimiz iş hayatına atılmak isterken özel sektör ile kamu kurum ve kuruluşlarının tecrübe kriterine takılıyor. Ancak bu gençlerimizin tecrübe kazanabilmesi için önce fırsat verilmesi gerek. Gençlerimizi küstürüp beyin göçü yaşanmasını engellemeliyiz. Yeni teknolojiyi iyi kullanan, dinamik ve hevesli gençlerimiz sırf iş deneyimi yok diye elenmemeli. İşe alımlarda gençlerimizin öğrenciyken yaptığı stajlar göz önünde bulundurulmalı. Geliştirdiği projeler ve katıldığı programlar da iş tecrübesine dahil edilmeli. Öte yandan teorik bilginin hayata geçirilmesi için stajlar zorunlu olmalı ” dedi.
“İşgücü potansiyeli yüksek genç neslimiz değerlendirilmeli”
Yeni nesil işgücü potansiyelinin yüksek olduğunu ifade eden Palandöken, “İşsizlik günden güne artarken beraberinde ekonomik, sosyal ve kültürel sorunları da doğuruyor. Ülkemizde eğitim ve istihdam dışı olan yüzde 30’luk bir kesim var. Bu neslin işgücü potansiyeli yüksekken maalesef yeterince değerlendirilemiyor. İşe alımlarda en az 2 yıl iş tecrübesi isteniyor ancak yeni mezun gençlerimize bu deneyimi kazanacak fırsat verilmiyor. Üstelik çoğu zaman, alınan eğitim ile iş tanımı ve kapasitesi arasında uyuşmazlık yaşanabiliyor. Bu sorunların ve dolayısıyla da işsizliğin önüne geçebilmek için mesleki eğitime önem verilmeli. İşgücü potansiyeli olan genç neslimiz okul sıralarındayken değerlendirilmeli. Bunlarla birlikte işsizliği önlemek için istihdam üreten bir büyüme modeli oluşturulmalı. Tarım, sanayi ve teknoloji yatırımlarını teşvik edecek politikalar geliştirilmeli. Ayrıca iş verenlerin üzerindeki sosyal güvenlik primi, vergiler v.s gibi mali yükler de azaltılmalı. Böylece yüzde 36,1’e ulaşan kayıt dışı istihdam da kontrol altına alınabilir” diye konuştu.
“Yeni mezunlar iş bulana kadar rahat nefes almalı”
Öte yandan üniversiteyi bitiren ancak iş bulamayan gençlerin 2 yıl sonra KYK borcunu ödemek zorunda olduğunu ve iş bulana kadar bu borcun ertelenmesi gerektiğini söyleyen Palandöken, “Üniversite mezunu gençlerimiz işe girmemiş olsa bile mezun olduktan 2 yıl sonra öğrenim kredisi borçlarının geri ödeme taksitleri başlıyor. Gençler daha iş hayatına atılmadan sırtlarına büyük bir borç yükü biniyor. Son 10 yılda yaklaşık 5 milyona yakın öğrenci KYK borcunu ödeyemiyor. Bu da başta hem gençlere hem de ailelerine büyük bir yük demek. Milyonlarca borçlu öğrencinin sırtındaki kamburdan kurtulması için öğrenim kredisi borçlarının geri ödemesi işe başlama tarihine kadar ertelenmeli. Bu süreçte ise gecikme faizi işlememeli. Öğrenciler işe başladıktan sonra yeni bir yapılandırmaya gidilerek belli bir alt limitli taksit tutarı dahilinde borçlar yeniden yapılandırılmalı” şeklinde konuştu.