SP Lideri Temel Karamollaoğlu, parti genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamada bulundu. Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2002 yılındaki seçimlere hazırlanırken, en önemli ekonomik mesajı çay simit üzerinden verdiğini hatırlattı. Ziraat Bankası’nın Simit Sarayını almaya çalıştığını iddia eden Karamollaoğlu, “Bugün artık tek tek simitlerle uğraşmak yerine, simit saraylarıyla uğraşmaya başladılar. O hesap unutuldu ve simit saraylarının hesabı artık liralarla, binlerle değil milyonlarla yapılmaya başlandı. İktidar işi gücü bırakmış simit sarayının şu anda 500 milyon dolar zararıyla ilgileniyor. Simitleri altın suyuna ya da üzerindeki susamları altın suyuna batırıp çıkarsalar, acaba bu 500 milyon dolar eder mi? İnsan sormadan geçemiyor” dedi.
‘İŞSİZ SAYISI 817 BİN ARTTI’
Karamollaoğlu, işsizlik sayısının geçen yıla oranla yüzde 2,4 artarak 13,8’e çıktığını söyleyerek, “Dünyada en yüksek işsizliği olan ülkelerden birisi Türkiye’dir. İşsiz sayısı 817 bin arttı ve toplamda 4,5 milyonu geçti. Bu da resmi rakamlar. Devletten 500 lira destek aldığı için, ‘ben işsizim’ diye iş aramaya çıkmayanlar bunun içerisinde yok, onlar da 4 milyonu buluyor. Türkiye’deki işsizlik 9 milyon civarında. Bunu herkes böyle bilmeli. Genç işsizlik oranı ise yüzde 4,5 artışla yüzde 26,1’e çıktı. Türkiye’de herkes bunu biliyor ki, bu rakamlar Türkiye’nin işsizlik fotoğrafını tam olarak yansıtmıyor” diye konuştu.
‘ARABULUCULUK YAPMAYI TERCİH EDERİZ’
Karamollaoğlu, Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin soru üzerine, “Libya bir iç savaşla karşı karşıyadır. Bu savaşın önlenebilmesi için her destek verilmelidir; ancak burada bir endişem var. Türkiye son zamanlarda ciddi birtakım problemlerle karşı karşıya kaldı. Bizim 400 tane generalimiz vardı, 15 Temmuz ve ondan önceki hadiselerde bu sayı birden bire düştü. Bütün bunlar varken bir de paralı askerlik çıkmışken, bizim Libya’ya asker göndermemizin üzerinde hassasiyetle durmamız icap eder. Prensip itibarıyla biz Müslüman bir ülkenin başka bir Müslüman ülke ile çatışmasında yer almayı doğru bulmayız. Arabuluculuk yapmayı tercih ederiz. Ama gerekiyorsa da orada barışın sağlanabilmesi için bir silahlı birlik bulundurmanın doğru olabileceğine inanıyoruz” dedi.