Birleşmiş Milletler, İdlib bölgesine düzenlenen saldırılar nedeniyle çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 350 bin civarı Suriyelinin Aralık başından bu yana Türkiye sınırındaki bölgelere kaçtığını açıkladı.
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin son durum raporunda, “artan” saldırıların bir sonucu olarak insani durumun bozulmaya devam ettiği söylendi.
ASTANA ANLAŞMALARI VE SOÇİ MUTABAKATINA UYMADILAR
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi niteliğinde bulunuyor. İç göçle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib’in merkezi, 2015’te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.
Türkiye, Rusya ve İran’ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017’deki Astana toplantısında, İdlib ili ve komşu illerin (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetleri) bazı bölgeleri, Humus ilinin kuzeyi, başkent Şam’daki Doğu Guta ile ülkenin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri) olmak üzere 4 gerginliği azaltma bölgesi oluşturuldu.
Ancak rejim ve İran destekli teröristler, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 bölgeden İdlib hariç kalanları, Rusya’nın hava desteği sayesinde ele geçirdi. Saldırılardan kaçan yüz binlerce sivil, kuzeyde Türkiye sınırına yakın kesimlere göç etti.
Rusya’nın, Türkiye ile 17 Eylül 2018’de vardığı Soçi mutabakatından bir süre sonra da saldırılar devam etti.
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’ni hedef alan Rusya, rejim ve İran destekli teröristler, yalnızca 2019 başından bu yana Türkiye sınırı yakınlarına, yaklaşık bir milyon 300 bin sivilin göç etmesine sebep oldu. Bombardımanlarda bin 600’den fazla sivil, can verdi.