Darbe girişiminden devletin kritik birimlerine sızma stratejisine kadar örgüte dair bilinmeyenleri verdikleri bilgilerle deşifre eden itirafçılar, böylece FETÖ’nün çözülmesine önemli katkı sunuyor.
Bu isimlerden örgütün Hava Kuvvetleri Komutanlığının astsubay mahrem yapılanmasında sözde müdür olarak yer alan A.B, 75 sayfayı bulan itirafıyla çok sayıda örgüt mensubu sivil ve askeri deşifre etti, örgütün bu alanda nasıl yapılandığını detaylarıyla açıkladı.
Örgütün Türk Silahlı Kuvvetlerine özel önem verdiğini, Hava Kuvvetlerinin diğer kuvvetlerden daha da önemli olduğunu anlatan A.B, “Türkiye, elebaşı tarafından 4 farklı yapıya ayrılmıştır.” dedi ve bu 4 yapının Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Deniz Komutanlığı olduğunu beyan etti.
Söz konusu mahrem imamların mülakat ile bu yapıya dahil edildiği itirafında bulunan A.B, FETÖ elebaşı Gülen tarafından mahrem yapıya alınacak kişiye en az 3 kişinin şahitlik etmesi talimatının verildiğini söyledi.
Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki örgüt yapılanmasına dair bilgi veren itirafçı mahrem imam A.B, 2011-2014 yıllarında Hava Kuvvetlerinden sorumlu en üst kişinin Akıncı Üssü davasının firari sanığı Adil Öksüz olduğunu kaydetti.
Adil Öksüz, Gülen’i taklit etmiş
Öksüz hakkındaki bildiklerini de anlatan A.B, “Adil Öksüz, FETÖ’nün 2011-2014 yıllarında Hava Kuvvetleri yapılanmasında en üstteki kişidir. Davranışları çok yavaştır, konuşması çok sessizdir. Hareketleriyle elebaşı Fetullah Gülen’i taklit ettiği ortadadır. Örgütün subay yapılanmasındaki mahrem imamlarla ayda bir mutlaka görüştüğü söylenirdi.” diye konuştu.
FETÖ’nün örgüt şeması? Kim, hangi görevi yapıyor?
A.B’nin anlatımına göre hiyerarşik yapıdaki unvanlar ve görevleri şu şekilde:
Abi: Mahrem yapının en üstündeki kişidir. Bu kişi emir ve direktifleri direkt olarak FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’den alır. Türkiye’de örgütün mahrem yapılanmasında 4 “abi” vardır. Bunların her biri örgüt içindeki bir kuvvet komutanlığının sorumlusudur.
Genel müdür: Abi adlı yöneticinin altındaki ve temsilcidir. Örgüt üyelerinden toplanan parayı istedikleri gibi değerlendirebilir, askeri personeli istedikleri yere tayin ettirebilirler. Altındaki sivil mahrem imamları da Türkiye’nin herhangi bir yerinde örgüt adına görevlendirebilir. Askeri personele ilişkin fişleme dosyaları bu kişilerde bulunur.
Müdür: Örgüt hiyerarşisinde daha üstten gelen direktifleri alt kadroya ileten kişidir. Baktığı gruplarda istihbarat, emir astsubaylığı, genel sekreterlik ve personelci gibi silahlı kuvvetlerde kritik görevde olan askeri kişiler bulunur. Örgüt içi evliliklerde ve bekar örgüt üyelerine ev açmak konusunda görev alır.
Müdür yardımcısı: Öğrenci vasfındaki örgüt üyelerini sık sık ziyaret eder ve sohbet adı verilen toplantılarda konuşulacak konuları üst yöneticilerle koordine ederek belirleyen kişidir. Bekar evlerinde kalan örgüt üyelerini ve evlerini kontrol etmek zorundadır.
Öğretmen: Öğrenci adı verilen FETÖ’cülerle doğrudan temas kuran ve haftada bir sohbet vermek zorunda olan mahrem imamdır. Görüşmeleri aksatan örgüt üyelerini üstteki yöneticilere bildiren kişidir.
Öğrenci: FETÖ’nün hiyerarşik yapılanmasında en alttaki ancak en önemli kişidir. Örgüt içindeki teslimiyetine göre subay ise yükseltilir, astsubay ise subaylığa geçişinin sağlanmasına veya en iyi görevlere getirilmesine çalışılır. Askeri alan içindeki personelin bilgilerini öğretmene iletir. Bekarsa katalog evliliği yapması istenir, yapmıyorsa yükselmesi engellenir. Mahrem yapının para kaynağı öğrencidir, maaşının belirli bir bölümünü “himmet” adı altında örgüte veren kişidir.
Örgütün faaliyetleri
FETÖ’nün askeri okullarda yapılanarak mesleğe örgütten olan kişilerin başlamasını sağlamaya çalıştığını, örgütten olmayanların çeşitli yöntemlerle okuldan ayrılmasının sağlandığını belirten A.B, “Astsubaylık Meslek Yüksekokulunda 500 öğrenci var. 499’u bizden olsa, araya bir öğrenci kaçsa, bir Anadolu insanı kendi hakkıyla okula girse, onu ya okuldan atarlar ya da mezun etmezlerdi.” dedi.
Mesleğe başlayan FETÖ’cü askerlerin hangi sınıfta görev alacağına da örgütün karar verdiğini bildiren A.B, “Tam teslim olmuş kişileri istihbaratçı yaparlar, sonra personelci yaparlar. Bunlar seçmedir. Mezun olduktan 2-3 yıl sonra da emir astsubayı yaparlar. Örgüt, emir astsubaylığına inanılmaz derecede önem verirdi. Bir komutan, ‘Bana emir astsubayı verin.’ demiş, kendisi seçmemişse bu, yüzde 99 örgüttendir ve komutanla ilgili bütün bilgiler örgüte gelir.” açıklamasında bulundu.
Komutanlarla ve askeri işlerle ilgili bilgilerin örgüte nasıl aktarıldığını da anlatan A.B, mahrem imamların kravat, kazak gibi giysilere gizli kamera yerleştirdiğini, buradan elde edilen görüntülerin bazılarının da sosyal medyadan servis edildiğini, bu şekilde FETÖ’cü olmayan askerlerin yıpratılmaya çalışıldığını dile getirdi.
FETÖ’cü olmayanları “paralelci” diye ihbar etmişler
İtirafçı mahrem imam A.B, FETÖ mensuplarının örgütten olmayan askeri personel hakkında algı oluşturmak, onları karalamak ve Silahlı Kuvvetlerden ayrılmasını sağlamak için çeşitli yöntemlerle iftira atıldığına işaret etti.
Bu yöntemlerden birinin ihbar mektubu olduğunu açıklayan A.B, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mektuba, ‘Sayın Komutanım’ diye başlanır ve noktalama işaretlerine dikkat edilirdi. Daha sonra ‘Ben askeri lojmanda kalmakta olan bir personelim, vatanımı, milletimi seven birisiyim. Size bu paralelciyle alakalı bazı şeyler söylemek istiyorum.’ şeklinde örgütle hiç alakası olmayan kişilere mektuplarla iftira attılar.”
A.B, “Her ne kadar geç de olsa bu yapının artık bir ‘cemaat’ değil, örgüt olduğunu anlamış durumdayım.” ifadesini kullanarak, diğer örgüt üyelerini de bildiklerini anlatmaya davet etti.
(AA)