Rabia Taş (48) ve Recep Taş’ın (60) 5 çocuğundan biri olan 23 yaşındaki Birsen Taş, annesi evde doğum yaptığı sırada doğuştan kalça çıkığı ile dünyaya geldi. Maddi imkansızlıklar yüzünden ailesi tarafından tedavisi yaptırılamayan ve sakat vaziyette büyüyen genç kız, ayağını yüzde yüz kullanamıyor. Yaşlı anne ve babanın çalışmadığı, 4 kardeşin 3’ünün zihinsel engelli olduğu aile, hayatta kalmak için büyük bir mücadele veriyorlar.
Tedavi olmak istediğini anlatan Taş, “Benim hayatım film gibi yani yaşadığımız hayat kötü. Çocukluğumdan beri hep alay edildim şiddet gördüm. El gibi giyinemedim. Annem bizi ölülerden kalan kıyafetlerle büyüttü. Ben 23 yaşındayım ve hâlâ hayatını kaybeden birinin yatağında yatıyorum. Okulda arkadaşlarımın artıklarını yerdim, kimse görmesin diye de saklanırdım” dedi.
Dünyaya kalça çıkığı sorunu ile geldiğine dikkat çeken Taş şunları kaydetti:
“Kimse de ilgilenmeyince sakat kaldım. Şu anda çok ağrılarım var. Hangi doktora gittiysem çare bulamadılar. Ben engelliyim ve ayağımın olmasını çok istiyorum. Buradan bütün doktorlara sesleniyorum bana yardımcı olsunlar. Ayağımdan dolayı bir iş yapamıyorum dışarı çıkamıyorum giyinemiyorum. Arkadaşlarım hep alay ediyorlar. Benim de hayallerim var. Genç bir kızım. Ben de evlenip gelinlik giymek istiyorum. Ama olmadı. Bu duruma çok üzülüyorum. Hayırseverlerin verdikleri parayı biriktirip hastaneye gidiyorum bir ümitle ama hep boş çıktı. Biz 4 kardeşiz 3’ü engelli. Onların iyi bir hayat yaşamasını istiyorum. Her insan gibi onlar da yesin, içsin tek isteğim bu.”
Ortaokula kadar okuyabildiğini anlatan Taş, “Ben ortaokulu bitirdim daha sonra liseye gittim. Durumumuz kötü olduğu için ve ayağımdaki problemlerden dolayı bıraktım. Ben doktor olmak isterdim. Çünkü benim gibi çaresizlere para almadan iyilik yapardım. Bütün hastaları iyileştirmek isterdim en büyük hayalim doktor olmaktı” diye konuştu.