AYM’den ‘dur’ ihtarına uymayan sürücüye ateş açılmasına ‘ihlal’ kararı

Olay, 2011 yılının Eylül ayında Van Sarıçimen Köyü mevkisinde meydana geldi. Güvenlik güçleri, kaçak akaryakıt yükü taşıdığı şüphesiyle Nezir Depren yönetimindeki kamyoneti köy girişinde durdurmak istedi. Güvenlik güçleri, ‘dur’ ihtarına uymayan kamyonet sürücüsüne ateş etti. Olay yerinden kaçan sürücü Nezir Depren, daha sonra savcılığa giderek, üzerine ateş açıldığı gerekçesiyle şikayette bulundu. Depren, komşularının kaybolan hayvanlarını aramadan gelirken köy girişinde kamyonetinin ön camına taş isabet ettiğini ve taşın ön koltukta oturan yeğeninin göğsüne geldiğini, daha sonra kamyonetine 5-6 merminin isabet ettiğini ileri sürerek, askerlerden şikayetçi oldu. Askeri savcılık olay hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Depren’in karara yaptığı itiraz, havaya uyarı atışı yapıldıktan sonra aracın tekerlerine doğru ateş edildiği, olayda meşru savunma halinin olduğu, aracın görevli askerlerin üzerine geldiği, bu nedenle taş atma eyleminin de meşru savunma kapsamında olduğu gerekçesiyle Askeri Mahkemece reddedildi.

YAŞAM HAKKI İHLALİ KARARI

Depren, 10 Nisan 2015 tarihinde AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. 9 Ekim’de başvuruyu görüşen AYM, Anayasa’nın 17’inci maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi. Kararın bir örneği, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın kapatılması nedeniyle, yaşam hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden soruşturma yapılmak üzere Çaldıran Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Mahkeme, ayrıca başvurucuya 36 bin 600 lira manevi tazminat ödenmesine de hükmetti. Kararın gerekçesinde askeri savcılığın olayın şüphelisi de dahil olmak üzere sınırı korumakla görevli askerlerin düzenlediği tutanak ile bahsedilen kişilerin beyanlarını, doğruluğunu araştırmadan kovuşturmasızlık kararı verildiğine dikkat çekildi.

‘YALNIZCA ASKERİ TUTANAKLAR ESAS ALINDI’

Soruşturmanın özenle yürütülmediğine işaret edilen kararda, “Başvurucudan veya olay sırasında yanında bulunan A.D’den herhangi bir ateşli silah ele geçirilememiştir. Başvurucunun kaçakçılık suçu nedeniyle ifadesinin alınmadığı, kamyonetinden ateş edildiğine dair somut herhangi bir kanıtın bulunmadığı, kamyonete taş atılmasını gerektirir bir durumun olup olmadığı, işlediği düşünülen kaçakçılık suçunun başkalarının hayatı veya vücut bütünlükleri yönünden tehlike doğurmadığı dikkate alındığında ‘dur’ ihtarına uymasa bile yaşadığı köye doğru giden başvurucunun yaşamını tehlikeye düşürmeyen başka tedbirlerle de yakalanmasının mümkün olup olmadığı hususları değerlendirilmemiş, yalnızca olaya karışan askerlerce tutulan tutanaklar ve bu tutanaklar doğrultusunda verilen beyanlar nazara alınmıştır. Bu itibarla soruşturmada varılan sonucun elde edilen tüm delillerin kapsamlı, nesnel ve tarafsız bir analize dayandığını söylemek de mümkün değildir” denildi.