Türkiye’nin stratejik vizyonunun, dünyada silahlanmanın en yüksek oranda seyrettiği bir coğrafyanın ortasında korunduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, “Bu zorlu coğrafyanın denizde bulduğu karşılık Doğu Akdeniz’dir. Dünyanın üç kıtasının birleşme noktası olan Doğu Akdeniz’de, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını dikkate almayan adımların başarıya ulaşmasına izin vermeyeceğiz.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin kıta sahanlığında faaliyetlerine başlayan Fatih sondaj gemisinin ardından, Yavuz sondaj gemisinin de KKTC’nin Türkiye Petrolleri’ne ruhsat verdiği alanlarda çalışmalarına başladığını hatırlatarak Türk tarafının, zenginliklerin hakça paylaşılmasından ve iş birliği zemininde ortak çözüm bulunmasından yana olduğunu vurguladı.
Bunun için Kıbrıs Türk makamlarının iyi niyetli bir anlayışla sunduğu yapıcı önerilerin takdir edilmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Biz her zaman ve her şartta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, deniz yetki alanları gibi hukuki bir konuda, Avrupa Birliği’nin (AB) mahkeme gibi hareket edemeyeceğinin altını çizerek AB’nin sözde tedbirlerine hiçbir şekilde itibar etmeyeceklerini dile getirdi.
Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Kıbrıs bizim milli davamızdır. Kader birliğimizin bulunduğu Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği ve güvenliği vazgeçilmezdir. Bu temelde hiçbir çözüm modelini dışlamıyoruz. Herhangi bir çözüm modelini de dayatmıyoruz. Sonuç odaklı müzakereye varız. Ama sırf müzakere yapmak için, sırf müzakere yapmış olmak için yeni bir süreç başlatmanın hiçbir yararı yoktur.”
Çavuşoğlu, Yunanistan’ı bölgede tüm konularda kazan kazan zemininde bir ortak olarak görmek istediklerine işaret ederek “Milletimiz kendisine dostluk elini uzatana gönlünü açar. Gelin bölgemizin ve halklarımızın refahı için birlikte çalışalım. Doğu Akdeniz’i bir barış, refah ve iş birliği havzasına çevirelim. Dolayısıyla bu bölgeye ilgi gösteren herkese mesajımız tektir: Bizimle iş birliği zemininde buluşun, herkes kazansın.” diye konuştu.
“TÜRKİYE NE PAHASINA OLURSA OLSUN FİLİSTİN DAVASINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEKTİR”
Çavuşoğlu, Türkiye’nin dış politikada temel hedeflerinden birinin de çevresinde sürdürülebilir barış ve kalkınma kuşağı oluşturmak olduğunu belirterek bunun için her şeyden önce kırılganlık ve çatışmaların son bulmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Orta Doğu’da Arap Baharı’na yol açan sorunların aynen devam ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Filistin-İsrail ihtilafı ve Körfez’in güvenliği hassas bir dönemden geçmekte. Bölgesel sahiplenmeye en fazla ihtiyaç duyulan bu dönemde, bölge ülkelerinin birlik ve beraberlikten uzak bir görünüm sergilemesi gerçekten hazindir. Türkiye ne pahasına olursa olsun Filistin davasını savunmaya devam edecektir.”
“İDLİB’DEKİ YAŞANACAK BİR İNSANİ DRAM 2015 YILINI DAHİ ARATIR”
Çavuşoğlu, Türkiye’nin Suriye ihtilafını sona erdirmeye yönelik uluslararası çabalara öncülük yaptığını ve somut katkı sağladığını vurgulayarak “Astana ve Soçi’de Rusya ve İran ile iş birliğimizi sürdürerek sahada sükuneti sağlamaya gayret gösteriyoruz.” dedi.
Bu iş birliğinin somut sonuçlarının İdlib mutabakatında görüldüğünü söyleyen Çavuşoğlu, “Son zamanlarda, rejim ve destekçilerinin İdlib’de sivillere yönelik saldırılarını önlemek için de her imkanı kullandık. Bu konuda tüm dünyayı çabalarımıza destek vermeye çağırıyorum. Aksi halde İdlib’de yaşanacak bir insani dramın 2015 yılını dahi aratacağı konusunda herkesi buradan uyarmak isterim.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Türk diplomasisi dünyada bir markadır. Bugün artık dünya bir gül bahçesi değil. 31 büyükelçiliğimiz açlık kuraklık bölgesinde görev yapmakta. Suriye’de barış umudunu ayakta tutan Astana süreci Türk diplomasisinin masada etkin olduğunun güzel bir örneği.
İslam karşıtlığının da bir insanlık suçu olduğunu kabul ettirdik. Güçlü ekonomi güçlü dış politika demektir. FETÖ’cüleri bünyemizden arındırdıktan sonra güçlendik. Geleneksel diplomasisinin çok ötesine geçtik.
Büyükelçilerimiz her alanda milli amaçların hizmetinde. Cumhuriyet tarihinin en çetin dönemlerinden birindeyiz. Önümüzdeki birkaç yıl her anlamda çok önemlidir. NATO ve Avrupa Konseyi üyesiyiz. Güçlü olan ve duran bölgesel barış ve refahın teminatı olan bir devlet ve milletiz.
“AB MAHKEME GİBİ HAREKET EDEMEZ”
İstediğimiz zenginliklerin hakça paylaşılması. Kıbrıs Türk makamlarının sundukları yapıcı öneriler takdir edilmelidir. Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de Avrupa Birliği (AB) mahkeme gibi hareket edemez. Kıbrıs milli davamızdır. Bu bölgeye ilgi gösteren herkese mesajımız tektir. Bizimle işbirliği zemininde buluşun, herkes kazansın. AB enerjisini doğru yolda kullanmalı.
İDLİB UYARISI
Türkiye, ne pahasına olursa olsun Filistin davasını savunmaya devam edecektir. Irak ve Suriye’de huzur tesis edilmeden Ortadoğu’da denge kurulamaz. Suriye için kalıcı siyasi çözüm amacıyla önde gelen uluslararası aktörleri ortak zeminde buluşturmaya gayret ediyoruz. İdlib’de yaşanacak bir insani dramın 2015 yılını dahi aratacağı konusunda herkesi uyarmak isterim.
ABD ile ilişkilerimizde yaşanan zorlukları samimi çabalarla aşmak karşılıklı çıkarlar ve egemen haklara saygı çerçevesinde sürdürmek istiyoruz. Milli güvenliğime doğrudan tehdit içeren konuşlarda ABD’nin somut adım atması gerekiyor. ABD YPG ile angajmanını sonlandırmalı. S-400 tedarikimizi kapsamından çıkarılarak yanlış bir boyuta taşınmıştır.
“BU KONUYU EN İYİ ANLAYAN TRUMP”
Bu meseleyi F-35 ve yaptırım yasasıyla bağdaştırmak müttefiklik ruhuyla bağdaşmaz. Bu konuyu en iyi anlayanın ABD Başkanı Trump olduğunu görüyoruz.
ABD’den yapıcı yaklaşımların gelmesi durumunda iş birliği modeline dönmemiz mümkündür.
40 ülkede FETÖ dernek, okul ve şirketleri kapatıldı.
YENİDEN ASYA AÇILIMI
Asya’nın farklılıklarını gözeten ancak bölgeye bütüncül bakabilen yeni politikayı oluşturma zamanı gelmiştir. ‘Yeniden Asya’ adını verdiğimiz açılımı bugün ilan ediyoruz.
Batılı dostlarımız gelecek yine sitem edecek. Onlara şunu söylüyorum siz gidince eksen kayması olmuyor da Türkiye gidince neden oluyor. Esasen Asya ve Avrupa’yı birleştiren Türkiye eksenin kendisidir. Ama malum batılı dostlarımız her konuyu sorgulamayı ve ders vermeyi çok seviyor ama bizden de cevabını alıyorlar.