Bakan Gül: Türk yargısı, FETÖ ile mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor

Adalet Bakanı Gül, Ankara Adliyesi yanındaki açık otoparkta, hükümlü ve tutuklular tarafından iş yurtlarında üretilen ürünlerin sergilendiği, ‘Ürün ve El Sanatları Fuarı’nın açılışına katıldı. Programa Sayıştay Başkanı Ahmet Baş, yüksek yargı üyeleri, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman ile hakim, savcı ve adliye personeli katıldı. Açılışta konuşan Bakan Gül, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi akşamından itibaren adliye koridorlarında FETÖ mensuplarını tutuklayan, yargılayan, hukuk önünde hesaba çeken bağımsız ve tarafsız Türk yargısı olduğunu ve yargının bu süreçten alnının akıyla çıktığını söyledi.

‘UCU NEREYE DEĞERSE DEĞSİN MÜCADELE KARARLILIKLA SÜRECEK’

Bakan Gül, Türk yargısının FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ ile mücadelesini kararlı olarak eş zamanlı sürdürdüğünü ve bundan taviz vermeyeceğini kaydetti. Terörün; demokrasinin, özgürlüklerin ve hukuk devletinin başlıca düşmanı olduğunu belirten Gül, şunları söyledi:

“Terörle mücadele, esasında insan hakları mücadelesidir ve Türk yargısı da bu anlamda hukuktan, adaletten taviz vermeden bu mücadeleyi kararlı şekilde sürdürmeye devam edecektir. Biz ne güvenlikten ne özgürlük dengesinden vazgeçerek, ülkemizin huzurunu, güvenliğini bozmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Nasıl ki 15 Temmuz akşamından itibaren kahraman yargı mensuplarımız, adliye çalışanlarımız gece gündüz adliye koridorlarında demokrasi nöbeti tuttuysa işte bu demokrasi nöbeti hala tutulmaya devam etmektedir. FETÖ ile mücadelemiz de yine aynı şekilde kararlı bir şekilde devam etmektedir. 40 yıl devletin hücrelerine sızmış bu terör örgütüyle ’40 günde bu örgüt mücadelesini bitirdik’ şeklinde bir rehavete asla kapılmadan, kriptolarıyla mücadelemizi kararlı bir şekilde ve her alanda elbette sürdürmek boynumuzun borucudur. Ucu nereye değerse değsin, kime değerse değsin bu konuda asla ama asla hukuktan sapmadan mücadeleyi kararlı bir şekilde sürdürmek, Türk yargısının elbette onurlu mücadelesidir ve onu da yapmaya devam etmektedir.”

‘TOPYEKUN MÜCADELE GEREK’

Türk yargısının görevinin; suçluyu, kuru ile yaşı ayırt etmek olduğunu vurgulayan Bakan Gül, FETÖ’nün özellikle yargı, emniyet ve orduya sızdığını belirterek, şöyle konuştu:

“Nerede ahlaksızca saldırı varsa bilinmelidir ki bu FETÖ’nün tezahürüdür. Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar; bugün çıkıp da ‘FETÖ mücadelesi’ dersi vermeye kalkmasınlar, Türk yargısına hesap sormaya, töhmette bulunmaya kalkmasınlar. Türk yargısı, bu mücadelesini büyük kararlılıkla sürdürmektedir. Bunu yaparken FETÖ’cülerin yaptığı gibi aynı çuvala herkesi koyarak değil sadece ve sadece hukuktan ve anayasadan emir alarak yapmaktadırlar. Farkı budur. Pensilvanya’dan emir alanlar, vesayetçiden, darbeciden emir alanlar değil anayasadan ve hukuktan emir alarak, yargılama yapan Türk yargısı var. Kim rahatsız oluyorsa olsun; Türk yargısı bağımsızlığını, tarafsızlığını sürdürmeye devam edecektir. FETÖ ile mücadele, FETÖ yöntemleriyle yapılamaz. ‘Herkes FETÖ’cü ise FETÖ’cü yoktur’. Bu, FETÖ’nün bir stratejisidir. Türk yargısı, bu mücadeleyi kararlı şekilde sürdürmektedir. Bugün bu mücadelede; elbette sadece hakim, savcının önüne dosyayı atarak da mücadele olmaz. O dosyanın yine hazırlık aşamalarında delilleriyle dosyalarıyla topyekun bütün kurumlarıyla mücadeleyi yapmak lazım.”

‘HAKSIZLIĞI ASLA KABUL ETMEYİZ’

Bakan Gül, Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu vurgulayarak, “Hukuk sisteminde eksik kararlar, yanlış kararlar, yeni giren deliller, bilgiler olabilir. Bu konuda da sistem işlemektedir. Bir diğer mahkeme, bir üst mahkeme Yargıtay’ı, Anayasa Mahkemesi, Danıştay’ı bu mücadeleyi de elbette sürdürmektedir. Yargı mensupları, sadece ‘kararı ile konuşuyor’ diye kimse asil, şerefli Türk yargısına saldırmaya kalkmasın. Çünkü ‘Türk yargısı konuşamaz, çıkıp bir şey söyleyemez’ diye bu konuda haksızlığı da asla kabul edemeyiz” diye konuştu.

Bakan Gül, güven veren ve erişilebilir adalet sisteminin, boyunlarının borcu olduğu vurgulayarak, “Yargı reformu belgemiz de stratejimiz de işte bu anlayışın ürünüdür. Güven veren ve erişebilir adalet, bu millete bizim boynumuzun borcudur. Hangi düşüncede ve hangi inanışta olursa olsun herkesin, Ankara Adliyesi’nin önünden geçerken de içeriden çıkarken de ‘Ben adil bir yargı sistemine sahibim’ diye bir özgüvenle ve inançla bu kapıya girmeli, bu kapıdan çıkmalı. Bütün çabamız budur” dedi.

Adalet Bakanı Gül, konuşmasının ardından açılan stantları inceledi.