Turkomoney dergisi tarafından düzenlenen “Türkiye’ye ve Dünyaya Değer Katanlar” ödül töreninde ödüller sahiplerini buldu. Törene Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay ve çok sayıda davetli katıldı. Gece birçok şirket ve sivil toplum kuruluşu ödül alırken, ‘Yılın Bakanı’ ödülü Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a, ‘Yılın Devlet Adamı’ ödülü ise Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a verildi.
Ödül töreninde konuşan Bakan Selçuk, eğer bir ülkede orta gelir tuzağından bahsediliyorsa muhakkak eğitimde bir sorun olduğunu belirterek, “Eğer eğitimimiz ekonomi ile uyumlu değilse demokrasiye açılan yollar da kapanıyor. Ama eğitimin uluslararası standartlarda olmasının sadece ekonomi ile alakası yok. Elbette kültürle, insanla da alakası var. Eğer bir ülkede ekonomide orta gelir tuzağından söz ediliyorsa muhakkak eğitimde bir sorun vardır. Eğitiminiz ortaysa ekonominiz ortadır. Eğer eğitimde biz 2023 vizyonunda öngördüğümüz hedefleri ortaya koyduğumuzda eğitimimiz yükseldikçe ekonomimiz dolayısıyla demokrasi de yükselecektir” diye konuştu.
“Üzerinde durduğumuz öncelikli konu mesleki eğitimin önemsenmesi”
Bakan Selçuk, üzerinde durdukları öncelikli konuların başında mesleki eğitimin önemsenmesinin geldiğini ifade ederek, “Bizim özellikle üzerinde durduğumuz konular var. Bunlardan bir tanesi mesleki eğitimin önemsenmesi. Bunun temel amacı eğitimin üretimle olan ilişkisini kurmak. Türkiye’nin eğitim sistemi yükseldikçe ekonomisi, dolayısıyla demokrasi yükselecektir. Milli Eğitim Bakanlığının iki üç tane odağı varsa bunların başında mesleki ve teknik eğitim geliyor. Bunun temel hedefi eğitimin üretimle ilişkisini kurmak, eğitimin istihdama katkısını oluşturmak, eğitimle ekonomi arasındaki ilişkiyi meslek liseleri vasıtasıyla zeminleştirmek, yani mesleki ve teknik eğitimde mesafe aldıkça bizim ekonomideki söylemlerimizin dönüştüğünü de göreceğiz. Bu kolay bir yol değil, aslında zor bir yol da değil. Niye kolay bir yol değil? Çünkü sanayi ve hizmet sektörlerinde bütün üretim sistematik veri hızı dönüşürken eğitimin kendi makine parkını ve öğretmenlerinin niteliklerini, donanımını buna göre eş zamanlı bir şekilde dönüştürmesi gerekiyor. Bundan dolayıdır ki mesleki ve teknik eğitimde karşımızda bulunan problemleri tek tek analiz edip, neler yapabiliriz diye bir çözümlemeye doğru yöneldik. Son 1 yılda mesleki ve teknik eğitimde performansın ne şekilde artabileceğini planladık. 53 sektörün tümüyle birebir bir görüşme ve meseleleri değerlendirme imkanı bulduk ve gördük ki eğer biz mevcut ders çizelgemizi sanayinin, hizmet sektörünün ve diğer sektörlerin ihtiyacına göre şekillendirmezsek o zaman iş arayanlarla eleman arayanları buluşturmamız mümkün olmaz” dedi.
“Biz ara eleman değil, aranan eleman kavramı üzerinde duruyoruz”
Bakan Selçuk, meslek liselerindeki sorunlara ve bunları nasıl çözdüklerine de değinerek, “Biz ara elemandan ziyade aranan eleman kavramı üzerinde duruyoruz. Yani eğer bizim meslek liselerinden mezun olan çocuklar bunların sadece yüzde 8’i mezun oldukları alanda iş bulabiliyorlar. Bu ne demek oluyor; bizim yaptığımız çözümlemelerle illerdeki sektörlerle aynı illerdeki meslek liselerinin alan ve dalları karşılaştırıldığında ciddi anlamda bir örtüşme problemi vardır. Bunu 2 yıl içerisinde çözmek mümkün. Bu arada meslek liselerinin özellikle erkek öğrencilerimiz açısından askerlikle ilgili bir mesele olması da önünü tıkayan noktalardan biriydi, Meclisimiz bir yasa çıkardı meslek lisesi mezunlarına askerlikte özel bir statü tanındı. Bunun dışında meslek lisesinde bir üretim yaparsınız hazine kesintisi yüzde 15’di, bu nedenle meslek lisesinde üretim yapıldığında dışarısı ile rekabet etme şansı da ortadan kalkıyordu. Biz bunu yüzde 1’e indirerek okullardaki üretimi yüzde 200 civarında arttırma imkanımız oldu. Meslek lisesinin bir başka problemi ise sektörlerin ihtiyacı ile liselerin ders çizelgeleri arasındaki örtüşme sorunuydu, bunu da çok büyük ölçüde tamamlamış bulunuyoruz. Türkiye’nin ithalat analizine baktığımızda dış ticaret açığına baktığımızda manzara somut olarak bir miktarda ama bizim ahşap oyuncakla ilgili okulumuz yok. Biz dünyadaki en büyük savunma sanayii şirketi olan, üretimi olan ülkelerden biriyiz ama bunun altyapısında teknisyen yetiştiren kurumlarımız yok. Bu nedenle ASELSAN içerisine fen lisesinin puanı ile girebilen meslek lisesi açma imkanımız oldu. Yüzde sıfır 46 ile öğrenci alabilen meslek liseleri artık çalışıyor. 11 otelimizin içerisine meslek lisesi açtık. Hepsi iş garantili bu söylediğim yüzlerce okulun tamamı iş garantili ve hepsi de doğrudan doğruya sektörle işbirliği içerisinde” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de bulunan birçok iş sektöründe eleman ihtiyacı olduğunu ancak buna karşılık çoğu iş kolunda yeterli sayıda öğrenci mezun olmadığını da dile getiren Bakan Selçuk, “Plastik sektöründe Türkiye dünyada 6, Avrupa’da ikinci ama bizim ihtiyacımız olan yıllık 14-15 bin civarındaki personel ihtiyacına karşın bizim okullarımızdan 300 civarında öğrenci mezun oluyor. Bu nedenle oradaki okullarımızın sayısını arttırdık, Türkiye’deki mikromekanik alanında her sene binden fazla elemana ihtiyaç var ama tek bir mezun yok. Bu nedenle Bursa’da mikro mekanikle ilgili bir okul açtık. Biz hakemlik lisesi gibi bir lise açarak Türkiye’nin diplomalı iş garantili hakemlik okullarını tesis etmeye başladık. İstanbul Teknik Üniversitesi teknoparkı içerisine lise açarak 9’uncu sınıfta teknoparkta yetişen liseli gençler olsun istedik. Meslek Eğitim Merkezleri çok çok önemli, buradan mezun olanların yüzde 88’i alanında bir işte çalışabilir. Buraya yaptığınız yatırımlarla öncelikle lise diploması alamayan bu çocuklarımızı meslek merkezlerinde okurken lise diploması alma imkanı getirildi. Buralardaki öğrencilerimizin bazı sigorta ve benzeri problemleri çözüldü. Bu okullardaki çıraklık eğitimi kalfalık eğitimi ne başvuru öğrenci başvuru sayısı yüzde yüze yakın artmaya başladı. Bu şunu gösteriyor; eğer Türkiye ekonomisini yükseltmek istiyorsa mesleki eğitimini yükseltmek zorunda, bunun altyapısını kurmak zorunda. Bunu çok rahat yaparız, sadece bir süre ve süreç meselesi” şeklinde konuştu.