İzmir’de basın temsilcileriyle bir araya gelen Başbakan Binali Yıldırım, önemli açıklamalarda bulundu. Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldırım, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Münbiç’te devriye görevine başladığını vurgulayarak, “15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra terörle mücadelede konsept değiştirdik. Öncesi ve sonrası gördük ki FETÖ ile PKK beraber çalışıyor. 40 yıldır bu mücadeleyi veriyoruz, savunma değil de taarruz esasına göre bu mücadeleyi yürütelim dedik. Üzerine gittik ve bu etkili oldu. Dışarıdan sızmalar hariç bunları şehirde, kırsalda her yerde etkisiz hale getirdik. Dışarıdan özellikle ABD’nin YPG ve PYD unsurlarına DEAŞ’la mücadele için donatması, bu silahların da Kuzey Irak alanında PKK’ya aktarılması, oradan da ülkemize sızmaların olması işimizi zorlaştırdı. Bunun üstesinden gelmek için önce Suriye’de 250 kilometrekarelik sınır alanımızı Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatları ile 35-40 kilometrelik bandı terörden temizledik. Çok zor bir operasyondu. Hele bir darbeden çıkmış ordunun hemen toparlanıp iki süper güç arasına kılıç gibi girmesi ile zoru başardık. Büyük bir titizlikle bunu başardık. İğneyle kuyu kazar gibi, şehitler vermek pahasına büyük bir çaba gösterdik. Bunu da tüm dünya takdir ediyor” ifadelerini kullandı.
Münbiç konusunda 90 günlük bir yol haritası yaptıklarını açıklayan Başbakan Yıldırım, “Bu uygulamaya girdi. Münbiç’te bizim askerlerimiz ve Amerikalılar devriye görevi yapıyor. YPG ve PYD unsurlarının oradan tamamen çıkarılması ve oranın asli unsurlarına teslimi olacak. Kuzey Irak sahasını emniyete almazsak terörle mücadelede sonuç alamayız. İçeri doğru 300 kilometrekarelik alanda 30 kilometre derinlikte konuşlandı askerlerimiz. Kandil’den, Sincar’dan ve Suriye’de gelen terör saldırılarını mahallinde durduracaklar. Hedef Kandil ve Sincar’daki karargahları ortadan kaldırıp terörü sınırlarımıza gelmeden kontrol altına almak. Geriye Ayn El Arap bölgesi kalıyor. Bu bölge de diğerlerinden farklı olmayacak. Güvenlik kuşağı oluşturuyoruz, böyle bir mecburiyet var. Kimsenin toprağında gözümüz yok. Kendi ülkemizi korumak için tedbir alıyoruz. Bu bizim en meşru hakkımız” diye konuştu.
“Karar müttefiklik ruhuna aykırı”
Amerika Birleşik Devletleri Senatosunun aldığı F-35 kararının çok taze olduğunu ifade eden Yıldırım, “Uzun bir prosedürü var ama böyle bir teşebbüste bulunulması bile esef verici. Müttefiklik ruhuna aykırı ve talihsiz bir gelişme. Türkiye alternatifsiz değil. Bir süredir buna benzer durumları yaşıyoruz ve gerekli tedbirleri alıyoruz. Savunma sanayinde yerlileştirmeye hız verdik ki bu ambargolar savunmamızda zafiyete yol açmasın” dedi.
Tel Rıfat’ın küçük ama hassas bir bölge olduğu aktaran Binali Yıldırım, “Orada Ruslar ve rejim unsurları da var. Hassas ve soğukkanlı davranmak lazım. Nihai çözüm bulunması konusunda Rusya, İran ve Türkiye birlikte iyi çalışıyor” ifadelerini kullandı.
30 bin civarında Suriyelinin Türk vatandaşlığına kabul edildiğini açıklayan Yıldırım, “30 bin civarında Suriyelinin oy kullanma hakkı var ama ne kadarı oy kullanmak ister bilemiyorum. Suriyeliler bizim misafirimiz memleketlerine gidecekler. Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları bizi bağlamaz gibi bir şey yok, kusura bakmasınlar. Türkiye, hukuk devletidir ve bizim hukukumuza uygun olarak hareket etme mecburiyetleri var. Bunu yapmazlarsa ellerinden tutar geldikleri yere götürürüz” dedi.
İzmir’e ikinci çevre yolu
İzmir’e yapılması planlanan ikinci çevre yolunun etüt çalışmalarının yapıldığını aktaran Başbakan Yıldırım, “Sadece güzergah çalışması var. Karayolları Genel Müdürlüğü bu yönde çalışıyor. Bu çalışmanın 2 önemli özelliği var; biri İzmir Körfez Geçişine entegre olması. Diğeri Çandarlı otoyolu ile birleştirilmesi. Bu uzun vadede olacak bir iş. En azından hazırlık çalışmaları, trafik analizleri yapılıyor” şeklinde konuştu.
İzmir Körfez Geçişi Projesi
İzmir Körfez Geçişi Projesi ile ilgili tüm çalışmaların bittiğini belirten Binali Yıldırım, “İzmir’in hazır olmasını bekliyoruz. Marifet iltifata tabidir. İzmir istemeden biz bir şey yapamayız. Bu sıradan bir yol projesi değil, İzmir’in kaderini değiştirecek. Yola çıkıyoruz birisi taş koyuyor sonra mahcup oluyoruz. Mühendisler Odası dava açmış, bunlar bizi çok yoruyor. Hem vatandaşa hizmet ediyoruz, hem sopa yiyoruz. Biz bunu hak etmiyoruz. 4 sene sonra İzmir’in trafiğini hayal edemiyorum. Çevre yolunu yaptık kaç sene geçti şu an ikinci çevre yolunu konuşuyoruz. Ben İzmirlilerin bu projeye itirazının olduğunu düşünmüyorum. İtiraz edenlerin İzmir kamuoyu nezdinde baskılanması lazım” ifadelerini kullandı.