Binlerce çalışanı ilgilendiren karar

İngiltere İstanbul Başkonsolosluğu’nda özel güvenlik elamanı olarak çalışan genç, konsolosluktaki düğün salonundaki düğünlerde bahşiş aldığı iddiasıyla işten kovuldu. 8. İş Mahkemesi’nin kapısını çalan bahşiş mağduru güvenlikçi; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istedi.

İngiliz Başkonsolosluğu iş yerinde 15/11/1999-12/07/2012 tarihleri arasında güvenlik görevlisi grup lideri olarak çalıştığını belirten davacı, aylık net 2 bin 638 TL ücretle çalıştığı iş yerinden 12/07/2012 günü işveren tarafından haksız şekilde kovulduğunu öne sürdü. Feshin haksız olduğunu kaydetti.
Duruşmada savunmaya davalı Başkonsolosluk avukatı ise; davacının iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e bendi gereği doğruluk ve bağlılığa uymayan hareketlerde bulunması nedeniyle işverenlik tarafından haklı nedenle feshedildiğini iddia etti. Son yıllık izninin kullandırılmadığı ve yıllık izin parasının ödenmediği iddiasının asılsız olduğunu, fazla mesai ücretlerinin ödenmediği ile resmi ve dini bayramlarda çalıştırılmasına rağmen ücretlerinin ödenmediğine dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istedi. Mahkeme, davacının konsoloslukta yapılan düğünlerde düğün sahiplerinden para ve bahşiş istediği, durumun şikayetle tespit edilmesi üzerine hakkında savunması alınarak 4857 sayılı Yasa’nın 25/II-e maddesi kapsamında davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan hareketleri nedeniyle iş akdinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğine hükmederek davayı kısmen kabul etti. Kararı taraf avukatları temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.

Emsal nitelikte bir karara imza atan daire, fesih konusu olayda davacının davalı konsoloslukta gerçekleştirilen düğünde düğün sahiplerinden örf-adet gereği para (bahşiş) talep ettiği, aldığı parayı vardiya arkadaşları ile paylaştığı, davacının savunmasında olayı ikrar ederek Türk örf ve adeti gereği parayı aldığını beyan ettiği anlaşıldığı belirtildi.

Düğün sahibi olan ve davalı tanığı olarak Mahkemece dinlenen T.K.’nın ifadesinde, ‘Düğün töreninde Konsolosluğa gelin aracının giriş ve çıkışında ‘kapı açılmıyor, bir şeyler yapmak lazım’ diyen davacı güvenlikçinin bahşiş istediği hatırlatıldı.

Kararda şöyle denildi: “Davacının düğün sahibinden aldığı feshe konu edilen paranın Türk örf ve adetlerine göre alındığı, bunun düğün sahibinin de kabulünde olduğu ortadadır. Davacının davranışlarının işverence imzalatılan hediye kabul yasağı bildirisine aykırı olmadığı ve işverenin güvenini kötüye kullanma niteliği taşımadığı, davacının doğruluk ve bağlılığa uymayan bir davranış içerisinde bulunduğunun kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Somut olayın özellikleri birlikte değerlendirildiğinde davalı tarafından yapılan feshin ölçülü de olmadığı anlaşılmakta olup, işverenin feshi haksızdır. Mahkemece, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle taleplerin reddine karar verilmesi hatalıdır. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”