‘Bipolarla Yaşamak’ Bursa’da Anlatıldı

Çağımızın ciddî rahatsızlıkları arasında yer alan ve kişiden kişiye farklılıklar gösteren bipolar bozukluğu, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde Nilüfer Belediyesi Karaman Dernekler Yerleşkesi’nde düzenlenen panelde ele alındı. Nilüfer Belediyesi ve Bursa Amatör Astronomi Kulübü Derneği iş birliğiyle gerçekleştirilen “Bipolarla yaşamak, hasta ve yakınlarının sıkıntıları” konulu panele Prof. Dr. E. Timuçin Oral konuşmacı olarak katıldı. Belediye Meclisi Üyesi Fırat Emiroğlu yaptı. Emiroğlu, meselelerin aşılması için birlikte hareket etmenin önemine vurgu yaparak, ilgiden dolayı teşekkür etti.

Panelde Bursa Amatör Astronomi Kulübü Derneği Başkanı İlhan Vardar da bipolar bozuklukla ilgili sunum yaptı. Vardar’ın sunumunun ardından Prof. Dr. E. Timuçin Oral, bipolarla yaşamak, hasta ve yakınlarının meseleleri hakkında bilgi verdi.

Prof. Dr. E. Timuçin Oral, bipolar rahatsızlıkların kişiden kişiye farklılıklar gösterdiğini söyleyerek, “Her insandan dünyada sadece bir tane var. Dolayısıyla hepinizin hastalığı size has. Bu hangi branştan olursa böyle. Ama psikiyatri gibi beyni ilgilendiren bir hastalık da belirtileri kişilikle, davranışla ortaya çıkan bir hastalık da sadece size özel. Örneğin gözünüz iltihaplandığında, göz hastalıkları birbirine benzer ama canınızın sıkıldığını ifade etmeniz bile farklıdır. Dolayısıyla hiç birini öbürüne bakarak değerlendiremezsiniz. Bu durumda kullanılan ilâçların sebep olduğu değişiklikler keza. Hastalık zaman zaman hafif belirtilerle, zaman zaman da ağır belirtilerle ama bazen de hiç belirtisiz bir dönemi de görmek mümkün” diye konuştu.


Bipolar rahatsızlıkları ilaçsız tedavi edilemeyeceğini kaydeden Oral, hastaların karşılaştıkları durumlar hakkında da bilgi verdi. Prof. Dr. E. Timuçin Oral, “Bipolar bozukluk doğası gereği farklı farklı belirtileri görülebilen bir hastalık. Dahası hiç hastalık olmayan dönemleri de görülebiliyor. Bu rahatsızlığın uzunlamasına ve ömür boyu değerlendirilmesi gerekiyor. Hiç kimsenin duygu durumu düz bir çizgi çizmez. Şizofreni hastalarında bile dümdüz bir çizgi yoktur. Dolayısıyla olağan ruh hâli dediğimiz hâl herkes için aynıdır. Bipolar bozukluğun bir istisnası var, bu hâl bazen coşkulu olmaktan daha yukarı çıkar, kişi taşkın diyebileceğimiz bir halet-i ruhiye içine girer. Çok konuşur, aşırı hareket eder, o coşkuluklar açıklanamayacak bir hareket içerisindedir ve bazen inanılmaz riskler alır, başkalarına tuhaf gelen hareketler yapabilir ya da psikotik dediğimiz gerçeği değerlendirmenin unutulduğu bir hâl alır. Ya da bunun tam tersi olabilir. Kişi o kederli hâlden daha da ağırlaşır çökkün dediğimiz hâli alır, kişinin evden çıkmak istemediği, yataktan çıkmak istemediği, yemek yemek istemediği bir ruh dünyasına girer. Hiç bir şey yapmak istemediği bir hâl içinde gerçeği değerlendirmesi bozulur ki, kendini dünyada bütün kötülüklerin sebebi gibi görür. Eğer hasta depresyondaysa genellikle depresyonu ortadan kaldıracak ilâçlar kullanıyor, eğer kişi taşkın dönemdeyse taşkınlığını bastıracak ilâç vermeye çalışıyoruz. Bu hastalık asla ilâçsız düzelemeyen bir hastalıktır. Bipolar bozukluk ilâç kullanmadan düzelebilen bir hastalık değildir” dedi.