
Yazılı basın açıklaması yapan Bursa Barosu Başkanı Altun şunları söyledi:
“Temmuz, Türkiye için en yakıcı ay… 26 yıl önce bugün Sivas’ta, linç kültürü, ilkellik, çağdışılık, tahammülsüzlük ateş oldu, 37 insanımızı yaktı. Yüzbinlerce yıl önce ilkel insanların aydınlanma ve ısınma için keşfettikleri ateş, 20. yüzyılın insanı için nefretin silahı olmuştu.
Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te gericilerin yaktığı ateş, bugün hala yanıyor. İlk kıvılcımın çıktığı andan itibaren 8 saat boyunca Madımak Oteli çevresinde bulunan ve adeta ağızlarından salyalar akıtarak izleyen güruha hiçbir şekilde müdahale edilmemiştir. Pek çoğu şair, yazar, müzisyen 37 insanın cayır cayır yanmasına seyirci kalan zihniyet bugün de egemen güç olarak ne yazık ki varlığını sürdürmektedir.
Her yıl haykırdığımız gibi, bu yıl da haykırıyoruz. Sivas Katliamı’nda adalet yerini bulmamıştır. Olayın asli failleri ve olayı engellemek için kılını kıpırdatmayan sorumlular yargılanmadığı gibi halkı birbirine düşürmeyi hedefleyen provokasyon ve söylemler artarak devam etmiştir.
Dönemin sorumlularının “Çok şükür otel dışındaki yurttaşlarımız bir zarar görmemiştir”, “Olayda ağır tahrik vardır. Olay münferittir, halk galeyana gelmiştir”, “Aziz Nesin’in halkı tahrik etmesi sonucunda galeyana gelen halk bu olayları çıkarmıştır”; yıllar sonra göstermelik yargılamalar sonunda dosyanın kapanması üzerine dönemin başbakanının “Milletimize hayırlı ve uğurlu olsun” demiş olması insanlık adına utanç vericidir.
AYDINLANMA KARŞITLARINA DİKKAT
Sadece Sivas değil… Ülkemiz ne yazık ki, hesabı verilmeyen, adaletin tecelli etmediği olaylarla doludur. Daha dün, 12 yıl süren Ergenekon Kumpası davasında tüm sanıklar hakkında beraat kararı verildi. “Geciken adalet, adalet değildir” bunu her fırsatta söylüyoruz. Fakat “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” denilerek, sahte delillerle suçsuz insanların hayatları karartıldı. Tutuklanan ve yargılama sürecinin sonunda kararı göremeden vefat edenler oldu. İsimlerini hatırlayalım: Ali Tatar, Arif Doğan, Emcet Olcaytu, Engin Aydın, Erhan Göksel, Fatih Derdiyok, Hüseyin Görüm, İlhan Selçuk, Kaşif Kozinoğlu, Kuddusi Okkır, Mehmet Koral, Murat Özenalp, Mustafa Kelleci, Muzaffer Tekin, Münir Kemal Yavuz, Özden Örnek, Salih Kunter, Sami Hoştan, Türkan Saylan, Uçkun Geray, Ünal İnanç…
Bugünkü siyasal iktidarın büyük destek verdiği bu kumpas davanın, dönemin başbakanı tarafından “Asrın Davası” olarak nitelendirildiği ve kendisinin de “Bu davanın savcısıyım” dediği unutulmamalıdır.
Atatürkçü subay ve aydınları tasfiye amacı taşıyan bu kumpas davanın, uluslararası bir proje olduğu 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimiyle ortaya çıkmıştır ki, aydınlanma karşıtı güçlerin, Atatürk Türkiyesi’ni parçalamak üzere programlanmış güçlerin neler yapabileceklerini çok iyi göstermiştir.
Bursa Barosu olarak, öncelikle Sivas Katliamı’nda yakılarak öldürülenleri ve Ergenekon kumpasında hayatları karartılarak yaşamlarını yitirenleri rahmetle anıyor, her iki olay dolayısıyla, Atatürk ilkelerine bağlı yurttaşlarımızın, aydınlanma düşmanlarının tuzaklarına karşı her zaman dikkatli olmaları gerektiğini hatırlatıyoruz.”