Alberta Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Zac Robinson ve British Columbia eyaletindeki Simon Fraser Enstitüsü Ekoloji Uzmanı Prof. David Hik tarafından Kanada Dağcılık Kulübü adına yapılan “Kanada Dağlarının Durumu” adlı araştırmaya göre, Alberta, Yukon ve British Columbia eyaletlerindeki buzulların yüzde 80’i 50 yıl içinde eriyecek.
Araştırmaya göre iklim değişikliği beraberinde, Alberta, British Columbia ve Yukon’daki buzulların beklenenden daha hızlı erimesi, su seviyelerinin yükselmesi ve çöllerin oluşması tehdidini de getiriyor.
Kanada resmi haber ajansı CanadianPress’e konuşan David Hik, üç eyaleti kapsayan bölgenin, küresel ısınmanın en sıcak noktalarından biri olduğuna işaret ederek, buzullardaki değişimin büyüklüğünün çarpıcı boyutlara ulaştığını kaydetti. Alberta’daki Banff Ulusal Parkı’nın bir parçası olan Rocky Dağları’ndaki Peyto Buzulu kütlesinin yaklaşık yüzde 70’inin eridiğini anlatan Hik, “küçük bir buzul ama gördüklerimizin tipik bir örneği” dedi.
Araştırmada incelenen bölgenin, Antarktika ve Grönland’daki buzulların dışında dünyadaki diğer buzullardan daha büyük bir alanı kapsadığına dikkati çeken David Hik, erime oranlarının Avrupa Alpleri’nde ve And Dağları’nda görülenlerle benzeştiğini kaydetti.
Buzullar eridikçe kuraklık tehlikesi de artıyor
Prof. David Hik, “Buzullar geri çekildikçe, daha fazla su yokuş aşağı akar ancak buz tabakaları ne kadar fazla çekilirse orada o kadar az su akar ve daha sonra alan kurumaya başlar. Yukon’daki Kluane Nehri gibi yerlerde çok fazla toz var çünkü nehrin içinden aktığı vadi esasen kuruyor. Bölgede katabatik rüzgarlar olarak adlandırdığımız buzuldan çıkan rüzgarlar oldukça kuvvetli ve kurumuş dere yataklarından çıkan tozu daha da kuvvetli üflüyor. Bu toz ağaçlara ve bitkilere yerleşerek ve fotosentezi azaltarak bitki örtüsü için hayatın devamına engel bir sorun haline geliyor” dedi.
Daha az kar, daha hızlı erime demek
Alberta Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Zac Robinson ise ısının artmasıyla Rocky Dağları’ndaki bazı büyük buz kapaklarının parçalanmasının devam edeceğini söyledi.
Buzulların devamının, kışın karla yeni katmanların birikmesine bağlı olduğunu ifade eden Robinson, ancak bu katmanların ertesi yaz tamamen erimemesi gerektiğine işaret etti. Robinson, hızlı ısınma, daha az kar yağışı ve hızlı bir eriyik kombinasyonunun, buzulların uzunluk ve hacim olarak çekilmesine neden olduğunu söyledi. Dağların değişim nöbetleri olarak kabul edildiğini, çünkü iklim değişikliklerine hızlı ve yoğun bir şekilde yanıt verdiklerini belirten Robinson, “Dağlar geleceğe önemli bir bakış açısı veriyor ve bize sırada ne olacağını gösterebilir” ifadesini kullandı.
Robinson, dağ buzullarının ısınmaya karşı hassasiyetleri göz önüne alındığında en eski ve en dramatik buz kaybının belirtilerini gösterdiğini ve Yukon’daki St. Elias Dağları’nın en yüksek oranda buz kaybettiğini söyledi.