
Açılışı “Gelin Yuvamızı Koruyalım” sloganı ile başlatılan amacı toplumun yapı taşı olan ‘Aile müessesesinin önemini ortaya koymak’ olan Evlilik Okulu projesinin sertifika törenine yapılan açıklama damgasını vurdu.
Sani Konukoğlu Konferans Salonu’ndaki ödül törenine Belediye Başkanı Alper Taban, AK Partili yöneticiler ve meclis üyeleri, Müftü Kazım Güzel, AHİD Dernek Başkanı Naci Köseoğlu ve kursiyerler ile aileleri katıldı. Ödül töreni esnasında AHİD Başkanı Naci Köseoğlu’nun yaptığı konuşma ise oldukça dikkat çekti.
Konuşmasında evlilik yaşının yükselmesi konusuyla başlayan Köseoğlu, kadınların erkenden ve aceleci bir şekilde evlendirilmesi gerektiğini söyledi.
İşte Köseoğlu’nun O Açıklamaları;
“Evlilik yaşı her geçen gün artıyor. Son 10 yılda 22’den 24’e çıkmış kadınlarda evlenme yaşı. Erkeklerde ise 25’ten 27’ye yükselmiş. Halbuki İslâm kız evladını erken evlendirin diyor. 5 şeyde acele etmek iyidir. Biri kız evladınızı erken evlendirmek.”
Kadınların ‘asıl’ görevinin çocuklara bakmak olduğunu söyleyen Köseoğlu, kadınların yüksekokul ve üniversite diploması almasını eleştirdi.
Köseoğlu, “Fakat ne hikmetse kızlarımız sanki farzmış gibi diplomayı bir tabu haline getirdi. Diploma alsın tabii, ama bir taraftan anne olduğunu, esas Allah’ın ona verdiği vazifenin annelik, yuva kurmak ve çocuklarını yetiştirmek olduğunu unutmasın. Anne olacağını unutmadan, fıtratına uygun mesleklerle topluma hizmet etsin. Şu anda kadın istihdamı pohpohlanıyor, körükleniyor. Yüzde 60 kadınları istihdam ettik diye övünüyoruz. Yani soruyorum size; bir kadının Allah’ın verdiği görevi annelik, yuvasına sahip çıkmak, çocuk yetiştirmek, Fatih’leri, Yavuz’ları, Selahaddin Eyyubi’leri yetiştirmek olan annelik vazifesini bırakıp, kocasına itaat edip, evine hizmet edip yuvasına bir direnişçi gibi sahip çıkıp kale gibi evinde oturması gereken annelerin fabrika köşelerinde, orada burada patronuna çay vermesi mi daha iyi, evinde kocasının önüne çay koyması mı daha iyi? Bugün modern feminist kültür kocaya evinde çay vermeyi kölelik, iş yerinde patrona çay vermeyi özgürlük olarak lanse ediyor. Modernist kültür, İslâm’ın aile yapısını dejenere etmek için bizzat batı tarafından, batılı oryantalistler tarafından pohpohlanıyor. Yani kadın dışarıya çalışmaya itiliyor. Halbuki Allah diyor ki çalışmak erkeğin vazifesi. Ey kadın sen otur, kaleni koru, çocuklarını yetiştir, kocana hizmet et ve yuvana sahip çık. Biz diyoruz ki ey Müslüman kadın, eğer ihtiyacın yoksa, muhtaç değilsen çalışma. Asli vazifene, evine dön, yuvana sahip çık. Bütün akademisyenler ve psikologlar da bu gerçeği görmüş, kadının yuvasına dönüp ailesine sahip çıkarak çocuklarını yetiştirmesinin önemine vurgu yapıyor. Rabbim bizim yeniden özümüze dönerek Allah bizden ne istiyorsa onu yapmamızı nasip eylesin. Çocuklarımızı sadece büyütmeyi değil, yetiştirmeyi nasip eylesin. Yeniden Selahaddin’ler, Fatih’ler, Yavuz’lar yetiştirecek kadınlarımıza bir şuur ve takva, erkeklerimize de aile mesuliyeti ve sorumluluğunun idrâkinde olmayı nasip eylesin. Ben belediyemize de böyle önemli organizasyonlara sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür ediyorum.”
Köseoğlu, bu konuşmasının ardından yapılan sınavda 3’üncü olan ismi açıklayarak hediyesini ve belgesini takdim etti.