Siz sahada ne kadar çalışırsanız çalışın seçimin kazanıldığı yer sandıktır. Zaman zaman anlattığım benim meşhur Arslanköy örneği vardır. CHP 1946 seçimlerini; tabi burada genç kardeşlerim bunu bilmezler. Ama CHP’yi tanımak için anlamak için Arslanköyü de iyi tanımak, kadınlarını iyi tanımak anlamak gerekir. CHP 1946 seçimlerini açık oy / gizli tasnif usulüyle kazandıktan sonra yetinmemiş bu defa gözünü 1947’deki muhtarlık seçimlerine gitmiştir.
Mersin’e bağlı Arslanköy ahalisi, CHP’nin dayattığı zalim muhtarı değil kendilerinin desteklediği Demokrat Partili adayı seçmek için dört gözle sandığı beklemektedir. Seçim sandığı gelir ama halk evine konan sandıkta demokrat partili adaya oy vereceği bilinenler yaklaştırılmaz. Sandık köy odasına götürülür. Ahali oyunu verir, akşam sandık kapanır. Sandığın başındaki görevli CHP adayının kazanamayacağını görünce ‘hastalandım’ diyerek oy sayımını ertesi güne bırakmak ve sandığı karakola götürmek ister.
Bunun üzerine Arslanköy’ün kadınları sandığın başka yere götürülmesine izin vermez. Müsaade etmeyen bu kahraman kadınlar, Torosların o soğuğunda sabaha kadar jandarmayla birlikte sandığı beklerler. Ertesi günkü sayımda Demokrat Partili muhtar adayı 10 kat farkla kazanır. İl valisi seçimin yenilenmesine karar verir.
Arslanköylüler demir kapıların ardına atılır. Bu olay isyan havasına büründürülüp sanıklar hakkında; dikkat edin idam cezası istenir. CHP bu. Yargılananlar arasında bulunan Elif isminde kahraman yürekli kadın hakime “Rey demek ırz demektir. Soruyorum reyimizi mi teslim edek, oyumuzu mu teslim edek” diye sorarak parmağıyla boynunu göstererek “idama kadar yolu var” diyerek adeta meydan okumuştur.
Arslanköylüler bir yıldan fazla süren yargılamanın ardından ya beraat ederler, ya da tahliye edilirler. Tarihimize 47 hadisesi olarak geçen bu olay, milletimizin sandığa ve oradan çıkan iradesine olan bağlılığını göstermesi bakımından çok önemlidir. Şimdi milletime sesleniyorum, gençliğe sesleniyorum. İşte CHP’yi tanımak istiyorsanız, CHP budur. CHP hiçbir zaman sandıktan çıkan iradeye saygı duymamıştır. CHP hiçbir zaman milli iradeye saygı duymamıştır. CHP hep az önce de ifade ettiğim gibi açık oy / gizli tasnif ile seçim yapma yoluna gitmiştir. Şimdi tabi bunları yapamıyorlar o ayrı mesele. Ama fırsatını bulsalar, nasıl ki bölücü terör örgütünün arkasında olduğu parti; oyları aldılar istedikleri gibi kullandılar mı? Kullandılar. Muhtarları tehdit ettiler mi? ettiler. ondan sonra da oyları kendileri istedikleri gibi orada kullanmak suretiyle silme o beldelerde, ilçelerde sandıklardan kendi hesaplarına netice çıkardılar.
“MİRASÇILARINI BUGÜNLERDE VİTRİNE ÇIKARIYOR”
Rahmetli Menderes sandıktan çıktığı halde arkasında CHP’lilerin olduğu darbecilerin urganından kendini kurtaramamıştır. Yine aynı CHP, sandıktan çıkan rahmetli Türkeş’i ve arkadaşlarını 12 Eylül’de en ağır işkencelere maruz bırakarak, idamla yargılayanların mirasçılarını bugünlerde yeniden vitrine çıkartmak suretiyle 60 yıldır hiç değişmediğini gösteriyor.
“PARTİMİZİ KAPATMAYA YELTENDİLER”
Başbakanlık görevine gelen rahmetli Erbakan’ı alaşağı eden de yine aynı kafadır. Bölücü terör örgütünün güdümündeki siyasi partiyle girdiği yakın ilişki CHP’nin gerçek yüzünün sadece bir kısmıdır. Biz adeta anayasa değiştirebilecek güce sahipken; partimizi biliyorsunuz kapatmaya yeltendiler. Bu CHP’nin başındakiler ne dedi? “Ankara’da da savcılar, hakimler varmış” dediler. Aynı CHP. Değişen bir şey yok. Bu kadar güçlü geleceksin, millet sana böyle bir yetki verecek ve bu CHP zihniyeti partimizi kapatma noktasında adımlarını atacak.
“BAŞARILI OLAMAYACAKLAR”
Şimdi yanlarında yoldaşları var, yandaşları var. Bu yandaş, yoldaşlarıyla beraber şu anda adeta karşımızda cumhur ittifakına karşı bir ittifak oluşturdular. Başarılı olamayacaklar. Ben inanıyorum ki 31 Mart’ta benim vatandaşım gereken dersi verecektir. İş başında bulundukları belediyelerden, kendi partilerindeki uygulamalardan çok iyi biliyoruz ki bu kılıfın altında gücü ele geçirmek için yanıp tutuşan yontulmamış bir faşist zihniyet vardır. Biz sandığın namusunu koruduğumuz sürece, CHP’nin o sandıktan çıkma şansı yoktur.
AK PARTİ TEŞKİLATINA UYARI
Burada seçimlerde dikkat etmeniz gereken hususları bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Ne yapacağız? Nelere dikkat edeceğiz? Partimizi temsil eden sandık kurulu üyelerimiz, oy verme işleminden en az 1 saat önce görev yerlerinde hazır bulunmalıdır. Oy verme işlemi devam ettiği müddetçe partimizin aleyhine işlem yapılmasına, haksızlığa yol açılmasına bu arkadaşlarımız engel olacaklardır. Asla sandık, mekanını terk etmeyecek; ayrılacağı zaman da oradaki sandık müşahidiyle paslaşarak ayrılıp ihtiyaç giderecektir, bu o kadar önemli.
Sandıklar kapandıktan sonra oy torbalarının götürülmesine bu arkadaşlarımız refakat edecektir. Beraberce kurula, oradan onlarla gidecek ve son ana kadar da o teslimatı yapıp öyle dönecek. Ben bunu yaşadım. 89 Beyoğlu mahalli seçimde yaşadım. Kazandığımız seçimi elimizden böyle aldılar. Onda da bir hayır vardı ayrı mesele. Ama işi hafife almayacağız.
“BİR GECE SİZİ DE ARAYABİLİRİM”
Geçen gün İstanbul’da il başkanımız dedi ki “Biz sandıklarda, sandık kurulu üyelerini belirledik.” Getir bakalım dedim, getirdi önüme. Ben de tuttum rastgele şöyle bir 10-15 tane sandık kurulu üyesini gece saat yarım bir gibiydi, telefonla aradım. Bir kaç tanesi henüz hangi sandıkta görevli olduğunu bilmiyordu. Bir gece sizi de arayabilirim. Çünkü bu işi sıkı tutacağız, hafife almayacağız. Sıkı tutacağız ki 31 Mart’ta biz çıkalım. Biz söyledik tabi hemen o malum zat da aramaya başlayabilir. Sandık müşahitlerimize de çok önemli görevler düşüyor.
Binadaki tüm görevlilerimizi koordine etme, yaşanabilecek sorunlara müdahale etme, ilçe teşkilatında yardım alma vazifesi okul sorumlularımızın Nişasta Bazlı Şeker kotalarıyla ilgili bir müjdeyi açıklamak istiyorum.
NİŞASTA BAZLI ŞEKER KOTASI DÜŞÜYOR
Nişasta Bazlı Şeker kotalarıyla ilgili bir müjdeyi açıklamak istiyorum.
NBŞ kotaları yüzde 10 olarak belirlenmişti. Biz bu kotasını geçtiğimiz yıl yüzde 5’e düşürmüştük. Şimdi bir adım daha atıyoruz ve yüzde 2,5’a çekiyoruz.
KÖMÜR MÜJDESİ
Enerji Bakanlığımızın da gayretiyle ülkemizin kömür rezervi 20 milyar tona ulaştı. Kurumlarımıza ait 7 sahayı daha işletmeye açarak kömür üretimini 18.5 milyon ton artırdık. Geçtiğimiz yıl kömür üretimiyle cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Bu vesileyle Somalı kardeşlerimize müjde vermek istiyorum. Soma Işıklar Bölgesi’nde çalıştırılan ve yılda 6 milyon ton kömür çıkarılan bölgelerdeki sözleşmeler sona ermek üzeredir.
Hala bu madenlerde çalışan 2400 işçimizin tamamı da Türkiye Kömür İşletmelerinin şirketlerinde kadrolu olarak ve maden ocaklarında çalışmaya devam edecektir.
Yine Soma’daki yeni işletmeye açılacak ve 350 milyon ton rezervi bulunan sahalarda yatırımcımızın 10 bin kişiyi istihdam etmesini bekliyoruz. Ülkemizin 81 ilinin tamamına doğal gaz vermeye başladık.
İzmir Aliağa’dan sonra ülkemizin en büyük yeniden gazlaştırma ünitesini Hatay Dörtyol’da devreye aldık. Azerbaycan gazını Avrupa’ya taşıyacak TANAP’ı hizmete açtık. Türk Akım projesinin deniz kısmını bitirdik. Kendi topraklarımızdaki bölümün inşasına başladık. Bu yıl sonuna kadar onu da yetiştiriyoruz.
SMA İLAÇLARI GERİ ÖDEME LİSTESİNE ALINDI
Bir başka müjdemiz de SMA hastaları ve ailelerinedir. Çok pahalı olan ilaç bedelinin geri ödemesine ilişkin sorunu çözmüştük. Şimdi aynı hastalığın diğer tiplerinin de ilaç bedellerini geri ödeme listesine alıyoruz.
Bununla ilgili karar komisyonda alındı yakında yürürlüğe girecek.
DEVAMI GELİYOR…