28 Şubat 1997’de yaşanan olayların yıl dönümünde Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-Bir-Sen 1 No’lu Şubesi’nde basın açıklaması yapıldı. Şube Başkanı Ramazan Acar, “Özellikle eğitim camiasında yaşatılan ağır bir travmanın yıl dönümü. İyileştirmeler var, fakat eksik kalmış konularda hesabın görülmesi gerekiyor. O dönemim öğrencisi, kamu çalışanı olan kardeşlerimizin yaşamış olduğu mağduriyetler hala giderilememiştir. Dönemin en ağır travmalarını yaşayan, esasında 28 Şubat’ın asli mağdurları olan hanım kardeşlerimizin bu açıklamayı yapmasının daha anlamlı olduğunu düşündük” dedi.
Ardından Acar, sözü Hanım Komisyon Başkanı Nermin Polat’a bıraktı. Polat ise şunları dile getirdi:
“Emperyalizmin desteğini alan Batı Çalışma Grubu eliyle dışta, bir milletin uyanmasını bağımsız politika üretmesini istemeyen irade ile içte, rant ve ikbal düzenini sürdürmek isteyenler ortak çıkarda birleştiler. Ve şu üç unsuru hedef almışlardı: İlki, batıcı politikaların bizi kopardığı gelişmekte olan doğu ülkeleriyle, bizi bir araya getirecek ve siyasi ekonomik güç potansiyeli üretecek D-8 girişimidir. İkincisi milletin kaynaklarını hortumlayanların kurduğu rant, faiz ve talan sisteminin önüne geçen havuz sistemidir. Son olarak ise mütedeyyin kitlelerin kamusal alan ve siyasette yer alma iradesi ile, milletin kendisinden güç ve öz güven aldığı inanç değerleridir. Esasen bu üç unsur üzerinden yeniden büyük Türkiye idealini yok etmeyi amaçladılar. Apoletli medya bazı sivil görünümlü üniformalı STK’lar, yargı ve YÖK gibi dönemin vesayet kurumları ise darbeye gerekçe ve malzeme üretme misyonu üstlendiler. Sonuçta millet iradesini kastedip millet düşmanı projelerini uygulayacak siyasi kadrolarını başa geçirdiler. 28 Şubat darbesine açıkça destek veren darbe ve cunta karşıtlığıyla nam salmış özgürlük ve demokrasiyi dilinden düşürmeyen nice kişi, kurum ve çevrelerin de bu süreçte parlak makyajları döküldü. Ve o makyajın altında sakladıkları çirkinlikleri ortaya çıktı.
28 Şubat darbesiyle milyonlarca insan fişlendi ,100 binlerce kişinin eğitim ve çalışma hakkı ellerinden alındı. Milyonlarca kişinin oy verdiği Refah Partisi kapatıldı. Yöneticilerine siyasi yasak getirildi. Yargılanıp mahkum edildiler. Okullara turnikeler ve ikna odaları kuruldu”.