
CHP’li İmamoğlu, İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde yaşandığı öne sürülen sahte seçmen iddialarına ve Belediye Başkan adayı Mevlüt Uysal’ın ‘Soyadından AK Parti’ye oy verdiği tespit edilen 3 bin 92 kişinin kaydı silinmiş‘ açıklamalarına yanıt verdi.
AK Parti’nin ‘organize usulsüzlük‘ yapıldığını iddia etmesi sonrasında polislerin kapı kapı gezdiği Büyükçekmece’de yaşananlara tepki gösteren İmamoğlu, “Hukuken böyle bir hakları yok. Böyle beyan ettikleri gibi bir nüfus hareketi yok. Altını çizerek söylüyorum, yalan” dedi.
İmamoğlu, bazı basın organlarını tehdit ettiği iddialarına ilişkin de, “Tehdit etmedim. Köklü kurumlara isimlerinin haklarını vermelerini söyledim. Rakibim konuşuyor veriliyor. Ben cevap veriyorum verilmiyor. Böyle olur mu?” ifadesini kullandı.
İmamoğlu’nun açıklamaları şöyle:
– Büyükçekmeceyle ilgili öncelikle şunu söyleyelim; genel anlamda uygulanmış net bir şey var. Seçim Kanunu‘nun 130. maddesine göre daha önce Iğdır örneği var, aslında bu basınla da paylaşıldı. Seçim sürecinin takvimleri var. Yani seçmen listesinin asılması, itirazlar ve bütün bu hususlarla ilgili süreçler çok net. Seçimden sonra geriye dönük işlem yapılmaması konusunda da net bir karar var. Hiç tereddüt içermeyen net bir karar. Dolayısıyla önce işin hukuki tarafının böyle olduğunu bilmek lazım.
– İkinci kısmı, elbette ki manevi olarak, vicdani olarak insan doğruluğunu sorgular. Üzülerek ve biraz utanarak şunu söylüyorum; bir, belediye başkanının yaptığı açıklamaları çok talihsizlik olarak görüyorum. Bu görevi yıllardır yapan birisi toplumu yanıltma adına, verileri yanlış kullanarak yapmış olduğu beyanları üzülerek, utanarak görevim adına dinledim. Çünkü o kadar net veriler var ki.
‘HUKUKEN GERİYE DÖNÜK HESAP SORMA HAKKINA SAHİP DEĞİL’
– Haziran seçimleri ile 31 Mart seçimleri arasındaki seçmen farkı 2 bin 300 civarında. Çok net, açın seçmen sayısına bakın, sonuç belli. İstanbul seçmen hareketliliği olan bir şehir. Kendi ilçesi Başakşehir’e baksın, Ya da Çekmeköy’e baksın, Sancaktepe’ye baksın. Hele hele nüfus hareketliliğinin, yeni konutların oldu bölgelerde daha yoğun olduğunu hepimiz biliriz. Dolayısıyla bir kere bu tarafıyla da Büyükçekmece nüfus hareketliliği açısından İstanbul’un makul yerlerinden biri. Hukuken geriye dönük hesap sorma, böyle bir süreci yönetme hakkına sahip değil; mevcutta söylediği gibi bir sayısal nüfus hareketliliği yok. Dolayısıyla insanları aldatmayalım.
– Daha acı bir şey, ne kadar yakın çevresi varsa Ocak’ın başında başında oraya nakletmişsin ya. Bunlar belli, nakledilmiş. Nakledilmiş mi, peşinden severek mi gelmiş bilmem ama birbirini çok seven insanlar aynı adrese 11-12 kişi seçmen nakli yaptırıyorsa üzücü. Ben burada isim vermeyeceğim, belli zaten. O tarihlerde kaç yüz kişinin Başakşehir’den nakledildiği de belli. Belki o dönemde ilçe seçim sıkıntı görmemiş, iptal itiraz etmemiş.
‘BÜYÜKÇEKMECE’DE NÜFUS HAREKETİ YOK, ALTINI ÇİZEREK SÖYLÜYORUM: YALAN’
– Kaybettiğiniz bir seçim üzerinden, uydurma beyanlar üzerinden süreci manipüle etme, insanların şüphe duymalarını sağlamak… Ddaha kötüsü ne biliyor musunuz? Büyükçekmece sokaklarında polisimizi de meşgul ederek, ev ev, adres adres dolaşıp, akrabalarım var orada, beni arayıp ‘Ne kadar ayıp bir şey’ diyorlar. Hukuken böyle bir hakları yok. Böyle beyan ettikleri gibi bir nüfus hareketi yok. Altını çizerek söylüyorum, yalan. Bırakın yanlış, yalan. İnsanları rencide edecek şekilde bir süreç yaşatıyorlar Büyükçekmece’ye, yanlıştır, yapmayın bunu.
– Büyükçekmece’nin sürecini şaibeli hale getirip buradan bir yol haritası oluşturma çabası var.
‘SOYADI KISMI BİR KOMEDİ, BOLCA SKEÇ YAPILIR’
– Soyadı kısmı bir komedi. Bolca skeç yapılır bununla ilgili tahmin ediyorum tiyatrolar buna iyi çalışırlar. Konu olarak da işin baş gündemine İmamoğlu oturdu. İmamoğlu acaba kime oy verdi? Benim akrabalarım da var orada. Komik, dedim ya mesnetsiz olunca süreç, işin ucunda artık ne söyleseler artık komik gelmeye başladı ama bu en komiğiydi.
‘TEHDİT ETMEDİM, İSİMLERİNİN HAKLARINI VERMELERİNİ SÖYLEDİM’
– (Medyayı tehdit ettiği iddialarına yanıt) Tehdit etmedim. Köklü kurumlara isimlerinin haklarını vermelerini söyledim. Rakibim konuşuyor veriliyor. Ben cevap veriyorum verilmiyor. Böyle olur mu?