Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;
“ABD-İran gerginliğinin azaltılması için bugüne kadar Türkiye olarak çok ciddi gayretler gösterdik, gösteriyoruz. Tüm gayretlere ve uluslararası girişimlere rağmen, Amerika-İran gerginliğinin çözüme kavuşturulması şu ana kadar maalesef mümkün olamadı.
Krizin son dönemde özellikle Irak üzerinden tekrar tırmanmaya başladığını gördük. Yerin de Irak olarak seçilmiş olması manidar.
Süleymani’nin öldürülmesinin bölgemizin huzur ve istikrarı açısından yarattığı yakın riskleri de kaygıyla takip ediyoruz.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani’ye itidal tavsiye ettim.
Türkiye olarak bölgemizde tabii biz her zaman dış müdahalelere karşı durduk ve bu saldırıyı da bu bakışla değerlendirdik.
Bu iş burada bitmeyecektir, bunun muhakkak bir takip eden süreci de olacaktır.
Tüm tarafların zarar göreceği bir noktaya gelmeden bu gerilimin bana göre kontrol altına alınması lazım.
ABD’nin onu (Süleymani) seçmiş olması özellikle bölgede gerginliklerin artmasına vesile olmuştur.
Bir ülkenin, bir devletin en üst kademesindeki bir komutanını öldürmek herhalde karşılıksız bırakılmaz diye düşünüyorum.
Biz o akşam Trump ile bir görüşme yaptık, 4-5 saat sonra bu olay patlak verdi. Demek ki mesele planlanmıştı. Haberi alınca şok olduk.
Ben özellikle kendisine (Trump) İran’la gerilimin tırmandırılmaması telkininde bulundum.
Sekizinde Sayın Putin buraya geliyor. Bütün konuları, bölgesel ve aynı zamanda Türk akımıyla ilgili konuları enine boyuna masaya yatıracağız.
Libya ile anlaşmayı hazmedemeyenler var. Yunan ve Rum ikilisinin bizi Akdeniz’e hapsetme planları bozuldu.
Ana muhalefet partisi, Türk askerine ‘lejyoner’ diyecek kadar alçalıyor.
Türk askeri peyderpey Libya’ya gidiyor. Türk askerinin görevi ateşkes, savaşmak değil.”