Erdoğan’dan ‘Öğrenci Andı’ tepkisi: Şimdi mi aklınıza geldi?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’ndeki “Şura-yı Devlet’ten Danıştay’a Uluslararası Sempozyumu”ndaki açıklamaları şöyle:

“Bu sempozyum sadece Danıştay’ın 150. yılını kutladığımız bir zamanı kapsamıyor. Türkiye uzun yıllar milli iradeyi esir alan vesayetçi yapısından kurtulmuş, gerçek demokrasiye geçiş konusunda tarihi bir adım atmıştır. Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi devam edemez.

Bazı uygulamalar görüyorum ki çift başlılık değil hatta çok başlılığa giden bir süreç var ve bazı kavramların tanımında zorlanıyorum. Bugünkü kavramda da özellikle başlık çok çok güzel. Şura-yı Devlet anlamı çok güze içeriği ile muhteşem danıştay o da başka. Bu işten iyi anlayanlar ortak Şura-yı Devlet nedir danıştay nedir inanın içinden çıkamazlar. Şura-yı Devlet devletin danışması ya da danıştığı organ.

İzmir Limanı’nın ihalesini yapıyoruz Danıştay’da ihalesi 2 yıl bekliyor sonunda burayı alacak kişi vazgeçiyor, biz kaybediyoruz. 1 milyar doların bedelini bu millete ödetmeye kimsenin hakkı yoktur. Bunu bana Danıştay neyle izah edecek? Danıştay maalesef ağırdan aldığı zaman kim hesabını soracak? Bu bir tane örnek. Başka örnekler yok mu? Var. Böyle bir toplantıda böyle bir şeyin içine girmek istemem.

Siyasi istikrarı garantiye alan cumhurbaşkanlığı hükmet sisteminde ilk defa güçler ayrılığı tam olarak tesis edilmiştir. Yargının hakemlik vasfını yerine getirmesi yargının çizdiği iki kavrama sadık kalmasıyla mümkün olabilir. Kararlarını verirken bağımsızlık yerine FETÖ elebaşlarının emirlerine göre hakaret edenler ülkeyi yıkıma sürükledi. İstiklal harbinde olduğu gibi 15 Temmuz’da da milletimiz le devletimiz işgal hareketini püskürtmüştür.

Hukukun üstünlüğü esas alan devlette yargı hakem vasfındadır. Hukuk devletinin etkin ve hızlı işleyen milletin vicdanını rahatlatan kararlara imza atan bir yargı sistemidir. Yargı yetkilerini aşmamaya özen göstermeli. Yasa koyucu gibi hareket etmek asla doğru değildir.

YASA KOYUCU GİBİ HAREKET ETMEK DOĞRU DEĞİL

Yargı yetkilerini aşmamaya özen göstermeli. Yasa koyucu gibi hareket etmek asla doğru değildir. Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini hazırlamadan önce biz kalkıp Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile ilgili de Danıştay’dan izin alacak, müsade alacaksak. O zaman ben bu makamda durmayayım. Çekeyim gideyim. Kusura bakmayın da benim yanımda hukukçusu var, medeni hukukçusu var.

ANT TEPKİSİ: ŞİMDİ Mİ AKLINIZA GELDİ?

Beş yılda ant ile ilgili karar veriyor Danıştay. 2013’te neredeydiniz? 2013’ten 2018’e kadar neredeydiniz? 2018’e kadar niçin acaba bu konuda bir karar verilmedi de şimdi veriliyor? Şimdi mi aklınıza geldi? Kusura bakmayın da bunu sormak bizim hakkımız olsun.

Biz alkışlamak gerektiği zaman alkışlarız ama yanlış olduğu zaman da söylemek zorundayız. Millet yuhlaması gerektiği zaman bizleri yuhluyor. Hesabı veren biziz.

Türkiye son 16 yılda yargıdan ekonomiye kadar reformlara imza atmıştır. Tüm sıkıntıları çatışmaları ve istikrarsızlıkların içinde istikrar ve güven içinde olan bir Türkiye var.

Nerede bir zulüm varsa elimizdeki imkanlarla giderilmesi için elimizde geleni yapıyoruz. Sadece kendimiz için değil herkes için adalet istiyoruz. İnsanı insan yapan değerleri maddi çıkarlara kurban edilmemesini savunuyoruz. Hiç kimseyi töhmet altına almayan tamamen olayın aydınlatılması için çalıştık. Birileri Kaşıkçı cinayeti ile paylaşımlarımızdan rahatsız oluyor. Çünkü sırtlarında küfe yok. Emniyet istihbarat ve yargı birimlerimizin şu ana kadar elde edilen belgeleri uluslararası kamuoyu ile paylaştık. Bu işin bir akışı var sorsan Viyana antlaşmasından haberi yok. Nerede ne yapacaksın bunlardan bir haber.

Bu sadece ülkemizin sınırları içerisinde vahşi bir cinayete kurban giden Kaşıkçı için değil adalete karşı da sorumluluğumuzun birer gereğidir. Cinayetin karanlık tarafları aydınlatacak deliller ortaya çıktıkça kamuoyu ile paylaşacağız.

Türkiye son 16 yılda elde ettiği başarıları reformlara borçluydu. Türkiye’nin ayağına pranga vuran ne kadar köhne yapı varsa hepsini kaldıracağız. Reform çalışmalarımızı biz geçmişten geleceğe kurulan bir köprü olarak görüyoruz.