Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen eski Danıştay üyesi Hannan Yılbaşı’nın yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkındaki mütalaa verildi.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu’nda görülen duruşmaya, tutuklu sanık Yılbaşı ve avukatı katıldı.
Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelere göre sanık Yılbaşı’nın Fetullahçı Terör Örgütü içerisinde yer aldığı belirtildi.
Terör örgütü mensuplarının 2010’da Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) çoğunluğu ele geçirmelerinin ardından yapılan toplantılarda sanığın Danıştay üyeliğine seçilmesine karar verilen isimler arasında olduğunun bildirildiği mütalaada, Yılbaşı’nın üyeliğinin Danıştay’daki görev süresince de devam ettiğine işaret edildi.
Mütalaada, sanığın 2014’teki HSYK seçimlerinde örgüt üyelerinin seçilmesi için çaba gösterdiği vurgulandı.
Esas hakkındaki mütalaada, Danıştay hücre yapılanmasında yer alan sanığın, böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve “silahlı terör örgütü üyesi” olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı kaydedildi.
“MAHREM ALAN KAPSAMINDA”
Örgüt hiyerarşisi içinde “mahrem alan” kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, bir silahlı terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, sanık hakkında, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören “hata” başlıklı 30. maddesinin uygulanmaması istendi.
Esas hakkındaki mütalaada, sanığın “örgüt üyesi olma” suçundan TCK’nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanığın son karar merci Danıştayda görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eş değer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ’nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak, suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.
Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre verilmesini ve tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 13 Mart’a bırakıldı.