1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle virüse dair bilgi veren Prof. Dr. Emel Erdal Çalıkoğlu, virüsün vücuda girmesinden itibaren bağışıklık sistemini çökerttiğini dile getirdi.
Prof. Dr. Çalıkoğlu, HIV’in tedavi edilmemesi halinde evrildiği AIDS’in ölümcül olduğunu anımsatarak HIV virüsünün dokunmak, sarılmak, tokalaşmak, gözyaşı, ter, tükürük, giysilerin ortak kullanımı, tabak, çatal, bardak paylaşımı, genel tuvalet, havuz, banyo, hamam ve sauna paylaşımı gibi ortak kullanım alanlarından bulaşmadığını kaydetti.
’22 bine yakın HIV taşıyıcısı var’
Dernek başkanı, Türkiye ve dünyaya ilişkin istatistikleri şöyle anlattı: “AIDS vakaları son altı yılda beş kat arttı. Bugün için dünya üzerinde çoğunluğu Afrika’da olmak üzere 36.9 milyon kişinin HIV ile yaşadığı bilinmektedir. 2017 yılında 1 milyon 800 bin yeni vaka tanımlanmış, 940 bin kişi AIDS ile ilişkili hastalıklardan kaybedilmiştir. Virüs bulaşan insanların yüzde 75’i kendi hastalıklarının durumunun farkındayken 9.4 milyon kişi kendi hastalığının farkında bile değildir. Dünyada her hafta 15-24 yaş aralığındaki 7 bin genç kadın HIV’le enfekte hale gelmektedir.
Türkiye, dünyada HIV-AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında değerlendirilmektedir. Ülkemizde 1985 yılında üç olan toplam vaka sayısı, 31 Aralık 2018 itibariyle toplam 21 bin 520’dir. Bu vakaların yüzde 79.9’u erkek, yüzde 20.1’i kadın olup yüzde 15.4’ü yabancı uyruklu kişilerden oluşmaktadır. Vakaların en fazla görüldüğü yaş grubu 25-34 yaş grubudur.”
‘Taşıyıcıların yarısı bilmiyor’
Pozitif Dayanışma adlı platformun açıklamasında, HIV taşıyıcılarının düzenli ilaç kullanması durumunda hayatılarına ‘herkes gibi’ devam edebildikleri ifade edildi.
“HIV ile yaşamak sürekli bir hastalık hali değildir, HIV ile yaşayanlar da hasta değildir” denen açıklamada, HIV’le yaşayan kişilerin yüzde 49’unun, virüs taşıyıcısı olmadığını bilmediklerinin tahmin edildiği dile getirildi.
Açıklamada, bu kişilerin HIV’e karşılık Antiretroviral (ART) tedaviye erişimlerinin olmadığı belirtilerek, tedavinin virüsün bulaşmasını engellediği kaydedildi.
‘Ayrımcı tutum sergileniyor’
Açıklamada şöyle dendi: “Türkiye’de HIV tanısı almak ve tedaviye erişmek zor gibi görünmese de toplumsal önyargılar, damgalanma, ayrımcılığa maruz kalma endişesi gibi nedenlerle kişiler düzenli test yaptırmaktan kaçınmaktadır. Yasalar gereği sağlık sigortası sahibi herkesin, eşit olarak sağlık imkânlarından yararlanması gerekirken uygulamada ciddi sıkıntılar yaşanabilmektedir.
Devlet hastanelerinde ya da özel kliniklerde test için ısrarla kimlik bilgilerinin istenmesi, sağlık çalışanlarının HIV hakkında yeterli ve doğru bilgiye sahip olmamaları, ayrımcı tutum ve davranışlar sergilemeleri kişilerin düzenli test yaptırmalarının önünde ciddi engeller teşkil etmektedir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı tarafından HIV alanında çalışan sivil toplum örgütleri de sürece dahil edilerek tüm sağlık çalışanlarına, doğru ve güncel bilgilerle, damgalama ve ayrımcılığın önlenmesi amacıyla eğitimler düzenlenmelidir.”
Açıklamada, tanı merkezlerinin sayısının artırılması talep edilirken, yabancıların sigorta başlangıçlarının HIV tanısından sonraya rastlaması nedeniyle ilaçlarını sigorta kapsamında alamadıkları aktarıldı.