4. Tüketici Mahkemesi’ne müracaat eden vatandaş, gasp edilen kredi kartından nakit çekilen paranın bankaca tarafına iade edilmesini istedi. Davacı tüketici, davalı bankadan olan kredi kartının dava dışı şahıslar tarafından zorla alındığını, kartın şifresinin silahla tehdit edilerek öğrenildiğini öne sürdü. Aynı gün davalı banka bankamatiğinden nakit çekim yapıldığını, davalı bankaya bildirimde bulunulmasına rağmen nakit çekilen bedelin davacıdan tahsil edildiğini kaydetti.
Davacı, kendisinden tahsil edilen bedelden sorumlu olmadığını ileri sürerek, ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etti. Mahkemede savunma yapan davalı banka avukatı ise kredi kartının ve şifrenin korunmasından davacının sorumlu olduğunu, davalı bankaya haber verilmediğini, davalıya kusur yüklenemeyeceğini iddia ederek davanın reddini istedi.
Mahkeme; davacının gasba uğradığı, haksız eylemden sonra 24 saat içinde bankaya bildirimde bulunduğuna dikkat çekti. 5464 Sayılı Kanun’un 12. maddesine göre kartın hukuka aykırı kullanımı sebebiyle davaya konu nakit çekilen bedelin 150 TL’si dışındaki kullanımdan ve nakit çekme işlemi sebebiyle davacıdan tahsil edilen bedelin kanuna aykırı olduğuna hükmetti. Davacının yaptığı ödemelerin iadesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, ödemelerin faiziyle davalıdan tahsiline karar verdi. Hüküm davalı banka avukatı tarafından temyiz edildi. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunduğu gerekçesiyle mahkeme kararını onadı. Yüksek Mahkeme; hesaptan çekilen paranın, sözleşmede aksi yazsa dahi bankaca kart sahibine iadesi gerektiğine, kart hamili aleyhine kusur indirimi yapılamayacağına hükmetti. Kararla birlikte çalınan ya da gasp edilen banka kartı ile kredi kartından çekilen paranın 150 lirası dışındaki meblağından banka sorumlu olacak.