Küçükçekmece Gölü’nde ”Su samuru” heyecanı

Küçükçekmece gölünde balıkçılık yapan ve su samurlarının iki tane olduğunu ifade eden Ferhat Küçükalkan, “İki tane var. Çiftler. Ekseriyetle iki üç günde bir görüyorduk. Şimdi 1 haftadır görmüyoruz. Bilhassa gece çıkıyorlar. Gündüz burası kalabalık olduğu için, kulübelere gelenler olduğu için çıkmıyorlar. Akşam üzere çıkıyorlar yani. Aşağı yukarı 10-15 sefer gördüm. Nesli tükendiğini bilsek yetkililere haber verirdik. Çok faydası oluyor. Fareler geziyor kulübelerimizde, yılanlarımız var . Onlardan bizi koruyor yani” ifadelerini kullandı.

“BİR METRE BOYLARINDAYDI”

Gördüğü su samurunu cep telefonu kamerasına kaydettiğini söyleyen Küçükçekmece  sakinlerinden Hüseyin Cemil Ege, “Burada barınakta teknem var benim. Akşamları hanım, çoluk, çocuk, baldız, bacanak geliyoruz. Akşam giderken Küçükçekmece Mimar Sinan Köprüsü’nün altında, aşağısında fare  gibi bir şeyler gördük. Dikkatle baktık baktık, fareden daha iri bir şey göründü. Bir de baktık ki su samuru. Hemen birdenbire suya daldı, süratle kaçtı gitti. 1 metre boylarında falandı. Diğer sakinler buradaki barınakların altında yuva yaptığını, hatta yavruların da olduğunu biliyorlar ama genelde gündüzleri çıkmıyor, geceleri çıkıyor. Biz de zaten akşam gördük. İki kere gördük hatta. Bilmiyorduk neslinin tükenmekte olduğunu, eşe dosta  haber verdik. Bayıldık, harika bir şeydi” şeklinde konuştu.

Gölde tekneyle yaptığı gezinti sırasında su samurunu gören Bayram Topçu, “Bu su samurunu biz de gördük. Bir an nasıl bir şey olduğuna karar veremedik fakat arkadaşlar ‘su samuru’ deyince ilginç geldi. Çok hareketli bir hayvandı. Bayağı büyük, bir metrenin üzerinde. Ve çok hızlı hareket ediyordu. Daha önce gölün kenarında da gördüklerini söylemişti komşularımız ama inanmamıştık. Ama kendi gözümüzle görünce şok olduk yani” ifadelerini kullandı.

“ONU GÖRMEK BÜYÜK BİR ŞANS”

Su samurlarının ülkemizin genelinde gözlemlenebilen bir tür olduğunu ifade eden Yaban Hayatı Fotoğrafçısı Ümit Malkoçoğlu şunları söyledi:

“Ülkemizde yaklaşık 170 farklı memeli hayvan türü yaşamakta ve su samurları da bunlardan bir tanesi. Su samurları uluslararası anlaşmalarla korunan bir hayvan. Daha çok gece aktif bir hayvandır. Dolayısıyla insanlarla çok fazla karşılaşmıyor. Onu görmek büyük bir şans esasında. Balık, yengeç gibi deniz canlılarıyla besleniyor. İstanbul’da Karadeniz kıyılarında, İstanbul Boğazı’nda, Küçükçekmece ve Büyükçekmece göllerinde zaman zaman görülebilen bir tür. Hatta Sarayburnu açıklarında dahi görüldüğüne dair kayıtlar var. İnsanlardan kaçan bir tür, onunla karşılaşıldığı zaman insanlara zarar verebilmesi pek mümkün değil. Onu gördüğünüz zaman sessiz olmak, üzerinde bir baskı yaratmamak, sadece gözlem yapmak büyük oranda yeterli olacaktır.  Aslında su samurları ülkemiz genelinde gözlemlenebilen bir tür, daha çok geceleri aktif olduğu için ve insanlardan uzak durduğu için çok daha nadir görülüyor. Bu da onu oldukça nadir görülen türler arasına sokuyor. İstanbul büyük bir metropol, bizler zaman içerisinde hayvanların yaşam alanlarını işgal ettik. Buna rağmen hala İstanbul gibi 20 milyon insanın yaşadığı büyük bir şehirde o hayvanlar yaşamaya devam ediyorlar. Sadece su samurları değil tilkiler, yaban domuzları, yunuslar, çakallar İstanbul’un çevresindeki ormanlarda hala varlar. O hayvanların bizlere bir zararı yok Hatta onların varlığı, onların yaşıyor olması aslında bizim sağlıklı bir çevrede yaşıyor olduğumuzun göstergesidir. Dolayısıyla bu tür canlıları mümkün olduğunca korumamız, onları rahatsız etmememiz, onların yaşam alanlarına saygılı olmamamız gerekiyor” dedi.