Taksim’de kutlama yapan Suriyeli gençlerin görüntülerinin sosyal medyada yayılmasının ardından başlayan tartışma bir haftadır devam ediyor. “Ülkemde Suriyeli İstemiyorum” kampanyasının ırkçı bir yaklaşım olduğunu düşünenler kadar, meselenin sosyolojik ve siyasi boyutunun iyi analiz edilmesi gerektiğini düşünenler de var.
“Hastanede, okulda, ulaşımda maalesef bir konfor paylaşımı söz konusu oluyor. Bu konfor paylaşımından dolayı böyle bir reaksiyon olabilir” diyen Soylu, devamında “Ama bir gerçek var ve biz bu gerçeği göz ardı edemeyiz. Hayat sadece meta değil. Allah, tarih bizi bir imtihana tabi tutar. “Sizden sonra gelecek nesillerin üstünden bela ve musibet kalksın” derler ya, Suriyeliler ile böyle bir sınavın içerisindeyiz” ifadesini kullandı.
Soylu, şunları kaydetti:
— Bizi birbirimizden ayırmaya, özümüzde olmayan birtakım üretmeye çalışanlara karşı tahriklere gelmeyelim. İçişleri Bakanı olarak diğer ülkeleri ziyaretimde, bu mesele açıldığı zaman bütün dünyanın yüzü yere bakarken, bu, bizim dünyaya üstünlük sağladığımız birinci mesele oluyor. Hem insanlık adına hem Müslümanlık adına hem de Anadolu medeniyetinin bize öğrettikleri adına bu duruşumuzu terk etmeyelim. Ülkeler ve devletler avantajlarıyla üstünlük sağlar. Bu bazen coğrafi avantaj olur, bazen yeraltı zenginlikleri avantajı olur, bazen liman avantajları olur, bazen enerji üretim avantajları olur, bazen de nüfus avantajı olur. Şu anda elde ettiğimiz bu büyük avantajla dünyaya karşı üstünüz. Orada Özgür Suriye Ordusu da dahil olmak üzere o mücadeleyi sadece Suriyelilerin çok daha rahat yaşaması adına yapıyor değiliz; ülkemizi uluslararası bir tehdit altına almaya çalışanlara karşı onlarla birlikte orada büyük bir mücadele veriyoruz.
‘TÜRKİYE’DEKİ SURİYELİ GENÇLER DE YARIN BİR GÖREV OLUNCA ORAYA GİDECEK’
Soylu, Par’ın”‘Bizim askerimiz orada şehit olurken onlar niye gidip ülkeleri için savaşmıyorlar?’ veya ‘Kadına, yaşlıya, çocuğa bakalım ama bu Tosunları istemiyoruz’ şeklindeki tepkilere cevap niteliğinde mi bu söyledikleriniz?” sorusu üzerine de şunları söyledi:
— Türkiye’de aynı zamanda terörle mücadelenin de içerisinde yer alıyorum. Ailesinin, çevresinin, milletimizin bir bölümünün yaşadığını herkes aynı yoğunlukta yaşamayabiliyor. Bu Suriyeliler için de geçerli. Oradaki gençler mücadele ederken, burada onlarla aynı ruh halini yaşamayanları eleştirecek değilim. Oradaki insanlar o mücadeleyi yapacak. Buradaki gençler de yarın bir görev olunca oraya gidecek.
— Avrupa’yı kendilerine örnek alan, üstenci bakan bir kesimde birtakım yanılgılar var. Avrupa’da yükselen bir ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve İslam düşmanlığı var. Türkiye’de de sadece yabancı düşmanlığı üzerinden iç siyaset ve hükümet karşıtlığı geliştirmeye çalışan bir grup var ve bu bir işaret fişeği yakıyor. Bazen konjonktürel olarak bu işaret fişeğinin etrafına toplananlar oluyor.