Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Mithat Baydur, Türkiye ile ABD tarafından Suriye’nin kuzeyine kurulması planlanan güvenli bölge için yapılan ortak devriye çalışmalarını, Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine yapılan saldırıyı, ABD Başkanı Donald Trump ile Pentagon arasındaki anlaşmazlıkların Türkiye’ye etkilerini ve sonuçlarını değerlendirdi.
“PENTAGON, TRUMP’IN İRAN’A SALDIRMASINI İSTİYOR”
Trump’ın Türkiye’ye karşı daha yumuşak bir politika izlediğini ancak ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un Türkiye’yi bir şeylere mahkum etmek istediğini vurgulayan Prof. Dr. Baydur, “Özellikle İsrail lobisi ve ABD’nin müesses nizamı, eski ABD Başkanı Barack Obama’yı da İran’a saldırıya zorluyorlardı. Obama tam tersi bir siyaset izledi. Trump gelince ondan beklenen de İran’a saldırıydı. Fakat Trump önümüzdeki sene bu aylarda seçime girecek ve ikinci kez seçilmek için, İran’ı diz çöktürüp masaya oturtmuş, Taliban’ı da masaya çağırmış ve şartlarını dikte ettirmiş bir başkan olmak istiyor. Süreci, savaşsız ve kansız bir şekilde ilerletmeyi hedefliyor” diye konuştu.
“BOLTON İRAN’A SALDIRI LOBİSİNİN BAŞINI ÇEKİYORDU”
İsrail ve ABD dış politikasının bölgede büyük bir hakimiyeti olduğunu savunan Prof. Dr. Baydur, “İran’a saldırı ve bir şekilde İran’ın vurulup zayıflatılması üzerine politika yapılıyor. O ekibin sözcüsü olarak Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton mesela bu konuda ısrarcı olunca, Trump, onu görevden aldı. Bolton, İran’a saldırı lobisinin başını çekiyordu. Trump, İran’ı vurmak istemeyince birdenbire Suudi Arabistan’daki Aramco şirketine hava saldırısı oldu” ifadelerini kullandı.
“PENTAGON, TRUMP’IN ORTADOĞU POLİTİKASINI BEĞENMİYOR”
ABD’de seçim yaklaştığı için Trump’ın saldırısız bir şekilde İran’ı masaya oturmak istediğinin altını çizen Prof. Dr. Mithat Baydur, “Fakat Pentagon da bunun uzun vadeli bir politika olduğunu ve bir şekilde İran’ı vurmak gerektiğini söylüyor. Pentagon, Trump’a ‘senin yapamadığını ABD’nin müesses nizamı olarak yapıp, İran’ı burada mahkum ettireceğiz, saldırı hazırlığını hızlandıracağız’ diyor. Saldırı mutlaka olacak anlamına gelmez. Ama sahadaki dinamikler, Pentagon’un, Trump’ın Ortadoğu politikasını beğenmediğini, sorumlusunun İran olduğunu söyleyerek, gereğinin yapılması için Trump’ı zorladığını gösteriyor. Dolayısıyla kesin olmamakla birlikte, Suudi Arabistan’ın petrol tesislerine yapılan saldırıda Pentagon’un parmağı olduğunu ve saldırının arkasındaki akıl olduğunu düşünüyorum” dedi.
“SALDIRI DRONE İLE YAPILDIYSA ABD İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALAR”
Bin kilometre mesafeden hedefleri vuran bir drone varsa, ABD silah sanayisi için tehlike çanlarının çalmaya başladığını dile getiren Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Baydur, bu durumda devletlerin milyarca dolar ödeyerek F35’leri ve patriotları almamaları gerektiğini söyledi.
“SUUDİ ARABİSTAN SALDIRIYA HAZIRLIKLIYDI”
Prof. Dr. Baydur, “ABD’nin, İran’a saldırıyı çabuklaştırmak için Suudi Arabistan’ın da bu saldırıdan haberdar olduğunu neden düşünmüyoruz. Suudi Arabistan’ın, sadece iki tane rafinerisini kapatarak geçici olarak fiyatların yükselmesine itirazı olmayacaktır. Suudi Arabistan’ın da saldırıya hazırlıklı olduğu ihtimalini gözden uzak tutmamak lazım” diye konuştu.
“MENBİÇ OPERASYONU YAPILMALIYDI”
Ortak devriye çalışmalarının Menbiç’te de denendiğini hatırlatan Prof. Dr. Mithat Baydur, “Hatta devriye çalışmalarına katılan ve emekli olan bir tugay komutanı ‘o kadar gezdik ama Menbiç’e bir gün bile giremedik’ demişti. ABD, Türkiye’nin beklentilerini karşılamayacak ve beklentisine uygun düşmeyen bir tutum içerisinde. Menbiç’e girmek için hazırlıklar yapıldı, yetkililerden bu yönde açıklamalar da oldu ama ertelendi. Türkiye’nin bu operasyonu beklemeden gerçekleştirmesi gerekiyordu. O zaman ABD’nin arabulucu gibi devreye girmesi Türkiye’nin elini daha çok güçlendirebilirdi. Menbiç operasyonu önceden yapılmalıydı, çok geç kalındı. Türkiye’nin hala bu operasyonu yapacak gücü var ama ABD ile ilişkiler daha da kötüye gider ve sonuç alamayabilir” ifadelerini kullandı.
“GÜVENLİ BÖLGE PROTOKOLÜ İŞLEMEYECEKTİR”
ABD Başkanı Donald Trump ile Pentagon arasındaki anlaşmazlıkların, sahada Türkiye’nin önünü görememesi ve sağlam politika izleyememesine neden olduğunun altını çizen Prof. Dr. Baydur, “Apar topar bir şekilde güvenli bölge için Türkiye ile ABD arasında bir protokol yapıldı. Protokolün doğru düzgün işlemeyeceğini düşünüyorum. Aslında protokolün içi iyi doldurulamadı. Protokoldeki asıl tehlike, ‘ABD’nin sahada yarattığı, giydirdiği, donattığı YPG’yi Türkiye’den koruma’ strateji gibi durmasıdır. Güvenli bölge için hazırlanan protokol, Türkiye’nin, YPG konusundaki beklentilerini zaman içinde karşılamayacak. Buna bağlı olarak Türkiye ile ABD arasındaki var olan ve giderek derinleşen fay hatlarını da biraz daha derinlere taşıma ihtimali yüksek” dedi.