Güvenlik gerekçesiyle kadın sığınma evinde yaşayan Ayşegül A. (23), 12 yaşında halasının oğlu S.A tarafından cinsel istismara uğradığını ve küçük yaşta anne olduğunu iddia etti.
Kendisi 13 yaşında iken oğlunu, 14 yaşında iken de kızını dünyaya getiren anne Ayşegül A., 17 yaşına kadar kocasının her türlü şiddetine maruz kaldığını söyledi. Birçok ilde kadın sığınma evlerinde kaldığını söyleyen Ayşegül A., Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi) tarafından 25-12-2018 tarihinde kocasından ayrıldığını, karar sonrası iki çocuğunun babasına verildiğini söyledi.
Ayrıldığı kocasına verilen çocuklarının velayetinin kendisine verilmesini isteyen Ayşegül A., “12 yaşında halamın oğlu tarafından cinsel istismara maruz kaldım. 13 yaşında oğlum oldu. 14 yaşında kızım oldu. 17 yaşına kadar eşimden şiddete, hakarete ve cinsel istismara uğradım. Daha sonra ailesinin zoruyla resmi nikah kıyıldı. Daha sonra ben çocuğumla çok kez evden kaçmayı denedim. Sonrasında boşanma davası açıldı. Kadın konuk evine yerleştirildim. 4 yıl kadın konuk evinde kaldım ve koruma altındaydım. Erzurum, Mersin, Artvin ve Rize’deki kadın konuk evlerinde kaldıktan sonra Erzurum’da kendime bir yaşam ortamı kurdum. Boşanma davamız da bu süreç içerisinde açıldı. Davalarımız Türkoğlu ilçesi aile mahkemesinde görülüyordu davalarımız. Sonra çocukların babası görme kararı almış. Karar sonrası çocukları 25 günlüğüne aldı götürdü. Karar sonrası hakim bizim boşanmamızı reddetti ve çocuklarımın velayetini babaya verdi. Ben çocuklarımı istiyorum. Cinsel istismar yapanların ceza almalarını istiyorum” dedi.
Ayşegül A.’nın avukatı Esra Sabancı Gemci ise, Ayşegül A.’nın yaşadığı olayların travma etkisi yaptığını, Ayşegül A.’nın cinsel istismar sonrası 13 ve 14 yaşlarındayken ardı ardına çocuğunun olduğunu ve ailesinin hiçbir zaman kendisine destek olmadığını söyledi. Gemci, “Ben dosyayı inceledim. 2016 yılından bu yana boşanma davaları devam ediyor. Ayşegül A. ciddi bir mağduriyet yaşamış. 12 yaşında cinsel istismara uğruyor, ilk çocuğunu 13 yaşında ikinci çocuğunu ise 14 yaşında doğuruyor. Bu aslında çok ciddi travmatik bir olay. Ailesi hiçbir zaman yanında olmuyor. Anne ve babasından baskı görüyor. Kocasıyla bir evin içine kapatılarak zorla birlikte olduruluyor. Canından vazgeçip intihar etmek istiyor ve bu hiçbir şekilde umursanmıyor. Senelerce şiddete maruz kalıyor. Çocuklarını kurtarmak istiyor. Ayşegül hanımın yaptığı bu davranış, herkesi karşısına alışı çok önemli görüyor ve ciddi bir kadın aktivizmi olarak görüyorum. Türkoğlu Aile Hukuk Mahkemesi’nde görülen boşanma davasında bizim davamız reddedildi. Karşı tarafın, yani eski eşinin davası kabul edildi, boşanma gerçekleşip iki çocuğun velayeti babaya verildi ve bize bir de 5 bin liralık komik bir rakam ile hüküm verildi. Olay daha kesinleşmedi ve bunun daha istinaf süreci var. Daha sonra başka süreçler de var. Bizim ayrıca cinsel istismar ile ilgili savcılığa suç duyurumuz da var. Bu da mesela çok yavaş ilerliyor. Herkesinki çok hızlı ilerlediği halde, bu durum inatla çok yavaş ilerliyor. Çok yanlı bir adaletle karşı karşıyayız. Ben Ayşegül hanımın her zaman yanındayım” dedi.