SP lideri Temel Karamollaoğlu, partisinin eğitim merkezi toplantı salonunda basın toplantısı düzenledi. Karamollaoğlu, Çankaya’da bulunan Saadet Partisi Genel Merkezi’nin vicdanı olmayan ve karşılığı bulunmayan bir yaklaşımla tahliye edildiğini, bunun vicdan sahibi herkesi derinden yaraladığını ve üzdüğünü kaydetti. Karamollaoğlu, bu konuya ilişkin itirazlarının devam ettiğini belirtti. Milli Görüş’ün bugüne kadar önüne çıkan her engeli aştığını belirten Karamollaoğlu, “Her seferinde büyüyerek siyasi hayatını devam ettirmiştir. İnşallah Saadet Partisi, Milli Görüş’ün en büyük zaferinin, başarılarının yaşandığı dönem olacaktır. Önümüze konan engeller bizi yıldırmak bir yana, daha azimli kılacaktır. Bu adımı atanlar kendilerini milli görüşçü addedip bizi de milli görüşü terk etmekle itham ediyorlar. Erbakan hocamız diyor ki; ‘kim ki Saadet Partisi dışında ben de milli görüşçüyüm derse bilsin ki kendisi palyaçoya benzer” dedi.
Karamolloğlu, İstanbul’da ibadete açılan Çamlıca Camii ile ilgili olarak söylediği sözlerde maksadının açık olduğunu bildirdi. İsrafa karşı olduklarını vurgulayan Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
“Biz şatafata, gösterişe karşıyız. Ben o kelimeleri kullanırken, geçmişte Sultanahmet Camii ile ilgili kimler o zaman neler söylemiş. Osmanlı’nın zirvedeyken inşa ettiği camilerden bir tanesiydi. Buna rağmen o günkü ulema ve cemaat uzun bir zaman o camideki şatafattan ve israftan dolayı camiye gidip namaz kılmamışlar. O zamanki insanlar Osmanlı zirvedeyken, mali herhangi bir problem yokken, orduları Avrupa’da karşısında engel tanımazken ulema ‘Biz israfın karşısındayız’ diyebilmiş ve topluluk da ulemanın peşinden gitmiş. Şimdiki halimize bir bakın. Patates bulamayıp ithal ediyorlar. Biz oraya dikkat çekebilmek için bu caminin israfa vesile olduğunu söyledik. Çünkü camiler ihtiyaç için yapılır, camiler ibadet yeridir, gösteriş yeri değil. ‘Tarihe damga vuralım’ diye bir cami inşa edilmez.”
Karamollaoğlu, İstanbul seçimlerinin çok önemli bir hale getirildiğini belirterek, yaşanan süreçle ilgili de şunları söyledi:
“Sayın Cumhurbaşkanı’nın geçmişte bir konuşmasında uzun uzadıya süren oy sayımlarıyla ilgili; ‘Bu beyler yeri geliyor 1 hafta, 2 hafta, 1 ay sandıklar sayılıyormuş, nasıl sayılıyorsa eğer sandığı kabul etmiyorsanız sizin demokrasiniz Sisi demokrasisi olur’ demiş. Ben de şahsen Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerine aynen katılıyorum ve altına imzamı atıyorum. Oyların nasıl sayıldığı belli. Hata yapılırsa bu hataların nasıl düzeltileceği belli. Seçimin hangi şartlarda yenileceğini belli. Bunun kararını verecek olan makamlar da belli. Seçimlerle ilgili YSK’nın üstünde Anayasa Mahkemesi dahil hiçbir makam yok. Ama biz bu seçimlerin nasıl olduğunu biliyoruz. Bu seçimlere giderken bu arkadaşlar kendilerinden olmayanları vatan haini ilan ettiler, bu kışkırtmaya kapılarak bizim sandık başındaki üyelerimiz katledildi, seçilen üyemizin başına baltayla vuruldu, üyelerimiz hapsedildi.” dedi.