Olay, geçen yıl 28 Ağustos’ta Pasinler ilçesine bağlı Kurtuluş Mahallesi’nde meydana geldi. Yakınlarının düğünü için Kayseri’den Pasinler’e gelen Ayten Kağızmanlı, misafir olduğu evin tuvaletinde doğum yaptı. Ayten Kağızmanlı, durumu annesi Fadime Kağızmanlı’ya anlattı ve evlilik dışı birliktelikten dünyaya getirdiği erkek bebeğini çöpe atmaya karar verdi. Fadime Kağızmanlı, çöp poşetine koyduğu torununu çöp konteynerine attı.
Sabah namazı için bölgedeki Hasan Dede Camii’ne giden Seyfettin Çiftçi, çöp konteynerinden gelen bebek ağlama sesini duydu. Çöpte poşet içinde bebek olduğunu gören Çiftçi, cami imamından yardım istedi. İmam Kamil Turgut ve Seyfettin Çiftçi, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen ambulansla bebek hastaneye kaldırılırken, polis, yaptığı araştırmanın ardından Ayten Kağızmanlı ve annesi Fadime Kağızmanlı’yı gözaltına aldı. Tedavisi tamamlanan bebek, Erzurum Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne teslim edildi. Ayten Kağızmanlı ve Fadime Kağızmanlı ise tutuklanarak cezaevine kondu.
Anne ve kızı hakkında Erzurum 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘alt soya ve çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürmeye teşebbüs etme’ suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ayten Kağızmanlı ve Fadime Kağızmanlı, 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıktı.
Daha önce evlenip boşandığını, bir çocuğunun olduğunu söyleyen Ayten Kağızmanlı, komşusunun akrabası Y.M. ile isteği dışında ilişkiye girip hamile kaldığını söyledi. Hamileliğinden 6’ncı ayında haberdar olduğunu iddia eden Ayten Kağızmanlı, “Sancılarım tutunca gece tuvalette doğum yaptım. Annem beni ve bebeği görünce şoke oldu. Babamın bana zarar vereceğini düşündüğümden bebeği poşete koyarak anneme verdim” dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Koçer Baltalı, “Daha önce anne olmuşsun, doğumdan hemen sonra bebeğin, çıplak ve aç bir şekilde sokağa bırakıldığında ölme ihtimalini ön göremedin mi? Hangi amaçla dışarıya bıraktın? Tek derdin kendini kurtarmak mıydı?” diye sordu.
Bebeğin ölebileceğini düşünmediğini savunan Ayten Kağızmanlı, ailesinden korktuğu için bebeği dışarıya bıraktığını, çok pişman olduğunu belirtti.
Uzun süredir psikolojik tedavi gördüğünü, olaydan önceki 2 gün ilaçlarını almadığını bildiren anneanne Fadime Kağızmanlı ise kendini şöyle savundu:
“Kızım beni uyandırarak ‘anne çok sancım var’ dedi. Ben de torunumun sütünden ısıtarak getirip içirdim. Sonra yatmaya gittim, kızım uzun süre tuvaletten çıkmayınca yanına gittim. Kapıyı çaldım, önce açmadı. Daha sonra açınca kızım kanlar içerisindeydi, bebeğinde gözleri açıktı. Onları görünce şoke oldum. Bana çok yalvardı ‘anne ne olur babam duymasın’ dedi. Evlat işte dayanamıyorsun. Yalın ayak evden çıkmışım o şokla. Bebeği çöpe atmamı istedi. Ben ‘yazık, günah olur, camiye bırakalım’ dedim. Camiye gittim, ancak kapısı kapalıydı. Hemen karşısındaki çöp konteynerine bıraktım. İçerisinde karton kutular vardı, onların üzerine koydum.”
Mahkeme Başkanı Koçer Baltalı’nın aynı soruyu yönelttiği Fadime Kağızmanlı, “Panikten göbek bağını da kesmemiştik. Kesmiş olsaydık zaten bebek yaşamazdı. Poşetin ağzını üşümemesi için bağlamıştım” diye konuştu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen cami imamı Kamil Turgut, bebeği korumak için cübbesine ve seccadeye sardıklarını, hemen 112’ye haber verdiklerini, poşetin ağzının bağlı olduğunu ifade etti. Mahkeme, Fadime Kağızmanlı’nın cezai ehliyetinin olup, olmadığını tespiti için hastaneye sevkini istedi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.