Milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren müjdeli haber Yargıtay Dairesi’nden geldi. Daire, satıcı ve hizmet sağlayıcısının yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat edememesi halinde tüketicinin cayma hakkını kullanma hakkının 14 günlük süreye bağlı olmadığına hükmetti.
Kamu Personeli Seçme Sınavı’na (KPSS) hazırlanan bir kişi, eğitim amaçlı ürün satan bir şirket ile 400 saatlik canlı ders seti için anlaşmaya vardı. Yapılan sözleşme sonucu 400 saat canlı ders setini satın alan kursiyer, 50 TL peşinat verdi. Kalan 3 bin 120 lirayı ise 24 ay taksitle ödemek için şirketle anlaştı. Ürünün kullanımı için kendilerine daha sonra şifre verileceğini belirtilmesine rağmen cayma süresi içerisinde şifre verilmeyen tüketici, ürünü kullanamadığını söyleyip sözleşmenin iptalini ve ödemiş olduğu 50 liralık peşinatın kendisine iadesi için dava açtı. 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde ifade veren tüketici, mağdur olduğunu öne sürdü. Davalı ise davanın reddini talep etti. Mahkeme, sözleşmede belirtilen 14 günlük cayma süresinde sözleşmeden cayıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı ve davacının tanık deliline de dayanmadığı, bu nedenle davacının cayma hakkını kullandığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verdi. Hüküm, davacı tarafından temyiz edildi. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı.
Daire, 6502 Sayılı Tüketici Kanunu’un 47. maddesinin 4. fıkrasında mal ve hizmetin sunulduğunun satıcı ve sağlayıcı tarafından ispat edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Yargıtay kararında, “Yasada, satıcı ve sağlayıcının yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde tüketicinin cayma hakkını kullanmakta 14 günlük süreye bağlı olmadığı açıkça belirtilmiştir. Mahkemece bu hususlar değerlendirilmeden 14 günlük süre içerisinde cayma hakkı kullanılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün bozulmasına karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oy birliğiyle karar verildi” denildi.