Merinos AKKM’de düzenlenen yemekte şehit yakınları, engelliler ve Suriyeli göçmenlerle aynı sofrayı paylaşan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Türkiye’nin yakın tarihte maruz kaldığı saldırılar ile ihanet girişimlerinden ‘yurt içi ve dışında mazlum kesimlere yapılan yardımlar nedeniyle’ korunduğuna inandığını belirterek, şartlar ne olursa olsun birlik ve beraberlik uyarısında bulundu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi, ‘11 ayın sultanı ramazan ayını fırsat bilerek’ sosyal dokuyu meydana getiren katmanlarla her fırsatta birlikte olmaya, onların dertleriyle dertlenmeye devam ediyor. Halk arasında birlik ve beraberliği sağlamak, kardeşlik ve dostluk ortamını tesis etmek üzere kurulan iftar sofralarından biri daha gerçekleşti. ramazan ayını fırsat bilen Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, yaptıkları planlamayla Bursa’da yaşayan yüzlerce şehit yakını, engelliler ve aileleri ile Suriyeli göçmeni aynı ortamda buluşturdu. Dezavantajlı grupların bu sevincine Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş da ‘ailesi ve bürokratlarıyla birlikte’ ortak oldu. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde (Merinos AKKM) organize edilen iftar yemeğine, yaklaşık 2 bin 500 kişi katıldı.
Dezavantajlı gruplara öncelik
Başkan Aktaş, konuşmasında, vatandaşlara ‘şehit yakınları, engelliler, öksüz ve yetimler ile Suriyeli vatandaşlara azami anlayışın gösterilmesi konusunda’ tavsiyede bulundu. Türkiye’nin bugün ve yarınlarını şehitlere borçlu olduğunu, öksüz ve yetimler ile engellilere, Suriyeli mültecilere yapılan yardımlar nedeniyle ayakta durduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Ben de 12 yaşında yetim kaldım. Dolayısıyla bunun ne olduğunu bilirim. Paranız olsun ya da olmasın, öksüz ve yetim olmak, dezavantajlı konumda bulunmak zordur. Bayramlarda boynu bükük kalmak zordur. Bu nedenle dezavantajlı konumda olan hemşerilerimize gerekli hassasiyeti lütfen gösterelim. Onlara öncelik tanıyalım” şeklinde konuştu.
Günde 10 bin kişiye yemek
Merinos AKKM’deki coşkulu ortamda bir konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, altıncı orucu açmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, Büyükşehir Belediyesi’nin iftar davetini kabul eden vatandaşlara teşekkür etti. Konuşmasında belediyenin ramazan ayı nedeniyle yürüttüğü faaliyetlere değinen Başkan Aktaş, şehrin muhtelif bölgelerinde iftar çadırları kurduklarını ve her akşam 9 ayrı noktada yaklaşık 10 bin kişiye yemek verdiklerini söyledi. 11 ayın sultanı ramazanın getirdiği güzellikleri sadece Bursalılarla paylaşmadıklarını, yurt dışında da her gün farklı bir bölgede benzer organizasyonları yaptıklarını belirten Başkan Aktaş, “İmkanlar ölçüsünde, elimizin uzanabildiği her yere dokunmaya çalışıyoruz. Bursa’da olduğu gibi Kosova, Makedonya, Gürcistan ve Yunanistan’da da iftar sofralarımız kuruluyor, erzak dağıtımlarımız gerçekleştiriliyor. Yoğunluğum nedeniyle ben gidemiyorum fakat arkadaşlarımız o bölgelerde. Allah’a şükrediyoruz, ülke ve şehir olarak bu imkanlara sahibiz. Sadece kendi vatandaşlarımıza değil, farklı coğrafyalardaki Müslümanlara da artı değer sağlıyoruz. Burada Suriye’den göç etmiş kardeşlerimiz de var. Onlar bizim misafirimiz. Aynı şekilde onlara da sahip çıkmaya çalışıyoruz. Ekmeğimizi, imkanlarımızı paylaşıyoruz. İçeriden ve dışarıdan bu memleketi yıkma girişimleri oldu. Allah’a şükürler olsun, tüm bunlar boşa çıktı. Belki de Cenab-ı Hak, elde ettiğimiz bu ecirler sayesinde bizi hayırla karşılaştırdı. Dün olduğu gibi bugün de sırf bu faaliyetlerimiz nedeniyle korunduğumuza inanıyorum. İnşallah bundan sonra da böyle devam edecek. Dualarımız ve temennimiz bu yönde” dedi.
Başkan Alinur Aktaş, konuşmasında, Türkiye’nin sahip olduğu zenginliklerin ‘ancak bir ve beraber olarak’ korunabileceğine değindi. Evliyalar ve sultanlar şehri Bursa’da oruçların huzur ve güven içerisinde açıldığını fakat birçok coğrafyada bu şartların geçerli olmadığını kaydeden Başkan Aktaş, “Biz burada neşe içerisinde iftarımızı yaparken, üzerine bomba düşeceği korkusuyla yaşayan o kadar çok mazlum var ki. ‘Zarar göreceğim’ endişesiyle, evinden dışarıya adım atmakta tereddüt eden o kadar çok insan var ki. O yüzden kıymetli kardeşlerim, sizden istirham ediyorum. Birlik ve beraberliğimize halel getirecek her türlü davranış ve fitneden uzak duralım. Kimimiz doğu kimimiz batı, kimimiz kuzey kimimiz güney, şu mahalle bu köy hiç fark etmez. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşıyız ve al bayrağımız altında hür bir şekilde yaşıyoruz. Bizler inançlı insanlarız. Ne olduğumuz ya da nereli olduğumuz bizim zenginliğimizdir, üstünlüğümüz değil. Bu nedenle etrafımıza, Suriye, Irak ve Mısır’a bakalım. Gerçekten ibret alalım. Birbirimize, ‘gerçek anlamda’ sahip çıkalım. Çanakkale, Kurtuluş savaşlarında olduğu gibi” diye konuştu.