
Üniversiteden yapılan açıklamada,
“28.02.2019 tarihinde bir internet haber sitesinde yer alan ‘Uludağ Üniversite Hastanesi asbest saçıyor’ ve ‘Skandal üniversite hastanesi zehir saçıyor’ başlıklı haber gerçekleri yansıtmayan, tamamen asılsız bir haberdir. Bilimsel hiçbir veriye ve rapora dayanmayan bu haber üniversitemize bir saldırı, itibarsızlaştırma amacını gütmektedir. Çeşitli kurum ve sendikalar tarafından yapılan basın açıklamasında bu habere dayanılarak kurumumuza haksız saldırılarda bulunulmuştur. Hastanemizde asbest ile ilişkili herhangi bir söküm ve tadilat işlemi yapılmamıştır. Tadilat işleri başlamadan önce risk analizleri yapılmıştır. Asbest maruziyet riski yoktur. Buna rağmen hastalarımız ve çalışanlarımızın endişeye kapılmamaları için üniversite dışından bağımsız akredite bir laboratuvara asbest ölçümü yaptırılmış, ölçüm sonucunda hiçbir numunede asbeste rastlanmamıştır. Gerçek bilgilere dayanmayan, taraflı haberleri yapan medya kuruluşlarını ve kişileri kınıyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.
Söz konusu haberde şu ifadelere yer verilmişti:
“Bursa’da Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde bir süredir tadilat çalışması yapılıyor. Ancak içerisinde kanserojen barındıran asbestli malzemeler sökülmeden tadilata başlanması tepki çekti. Asbest liflerinin hasta sağlığını etkilediğini belirten Asbest Söküm Uzmanı, İş Kazalarıyla ve Meslek Hastalıklarıyla Mücadele Derneği başkanı Alpay Aydın, “Öncelikle kamu binalarında okul, hastane, diğer resmi kurumlar başta olmak üzere, sanayi yapıları insanların yoğun bir şekilde bulundukları yerler olduğundan asbest tespiti yapılmalıdır” dedi.
Bursa’da Uludağ Üniversitesi Hastanesi’nde bir süredir devam eden tadilat çalışmalarının kanserojen barındıran asbestli malzemelerin sökülmeden devam etmesi tepkiyle karşılandı. Asbest Söküm Uzmanı, İş Kazalarıyla ve Meslek Hastalıklarıyla Mücadele Derneği başkanı Alpay Aydın, “Hastane binasının eski bir bina olması itibari ile muhtemel Asbestli malzemeler yalıtım için kullanılmış olacağından bu yerlerde Asbest sökümü ve bertaraf edildikten sonra inşaat işlerine başlanmalıdır” dedi.
“ASBEST TESPİTİ YAPILMALIDIR”
“Bu şekilde bilinçsizce yapılan müdahaleler Asbeste maruz bırakacak” diyen Aydın, şöyle devam etti; “İşin durdurulup önlemlerin alınması gerekiyor. Öncelikle kamu binalarında okul, hastane, diğer resmi kurumlar başta olmak üzere, sanayi yapıları insanların yoğun bir şekilde bulundukları yerler olduğundan asbest tespiti yapılmalıdır”
20 MİLYON LİF YAYABİLİR
Alpay Aydın, açıklamasına şöyle devam etti: “Asbestli yapılarda bulunmak tehlikelidir ancak daha tehlikelisi bilinçsizce müdahale yapılması. Bu durumda ortama 20 milyon lif yayılabilir ve havada askıda kalabilme özelliğinden dolayı o ortamda bulunan kişilerin soluma yolu ile alması ile Asbestosiz hastalığı başta olmak üzere birçok hastalığa sebebiyet verebilir. Asbestli alanlar işaretlemeler yapılarak kırma, delme, kazıma gibi işlemler bu işlemi yapan başta olmak üzere o ortamdaki herkese uzun süre boyunca havada kalacağından ortam hava kalitesi açısından bozucu bir etkisi olacaktır.”
ASBEST GÜNLERCE HAVA DA KALIR
Alpay Aydın, “Asbest lifleri havalandığında, ortamdaki hava akımı çok az olsa bile günlerce havada kalırlar. Kapalı bir alanda küçük asbestli malzeme kesimi yapıldığında bile yaklaşık olarak 1 m3 de 20 milyon lif açığa çıkabilmektedir. Kamusal alanlarda kaynakları doğru bir biçimde kullanılması gerekmektedir, Üniversitenin kaynakları ihtiyaçlar doğrultusunda öncelik bu yatırımlara ayrılmalıdır” ifadelerini kullandı.”