Osmanlı’ya Cihan İmparatorluğunun kapılarını sonuna kadar açan 1. Murad Hüdavendigar Han ölümünün 629. yılında iç organlarının gömülü olduğu Kosova’nın başkenti Priştine’deki kabri başında okunan dualar eşliğinde rahmet ve minnetle anıldı. Kosova Meydan Muharebesi sonrası savaş meydanını gezerken bir Sırp askeri tarafından şehit edilen Murad Hüdavendigar Han’ı anma törenine Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın yanı sıra Kosova Cumhuriyeti Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Türkiye Cumhuriyeti Kosova Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, TİKA Priştine Program Koordinatörü Hasan Burak Ceran, Osmangazi Kaymakamı Zafer Orhan, AK Parti geçmiş dönem milletvekilleri Süleyman Gündüz, Şevket Orhan ve Ali Osman Sali, Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Kalpak, Bursa Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu, Meşhed-i Hüdavendigar Derneği Başkanı Muhammed Ali Yıldırım ile davetliler katıldı.
Osmangazi Belediyesi tarafından Kosova’nın Obiliç kasabasında bu yıl 14’incisi düzenlenen anma töreni öncesi protokol üyeleri, şehit padişahın kabri başında dua etti. Türbenin bahçesinde düzenlenen anma töreni Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Türkçe ve Arnavutça okunan dualar ile devam eden anma töreninde Murad Hüdavendigar Han’ın savaş meydanında yapış olduğu dua, her iki dilde de okundu.
DÜNDAR: “ANADOLU’YA BALKANLARIN KAPILARINI AÇAN PADİŞAH”
Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, şehadetinin 629. yılında Osmanlı Devleti’nin üçüncü padişahı, Murad Hüdavendigar Han’ı her yıl olduğu gibi bu yıl da kabri başında rahmetle andıklarını ifade ederek, “Murad Hüdavendigar, bugün dünyanın örnek aldığı bir devlet adamıdır. Anadolu’ya Balkanların kapılarını açan kişidir. Kosova Meydan Muharebesi, bu topraklardaki halkların barış içinde bir arada yaşamasını sağlamıştır. Azimli, Allah yolundan ayrılmayan şanlı hükümdarın duası kabul olmuş ve Kosova Savaşı’nda şehit olmuştur. Bizler de onu unutmuyor ve 14 yıldır kabri başında anıyoruz. Şanlı ecdadımızın gölgesinde burada kardeşlerimiz ile birlikte bir arada olmaktan dolayı mutluluk yaşıyoruz. Murad Hüdavendigar’ı anma törenleri Kosova ile Türkiye arasındaki ilişkilerin
gelişmesine, iki ülke insanı arasındaki mevcut kardeşliğin pekişmesine büyük katkı sağlıyor” dedi.
“BALKANLAR’DAKİ KARDEŞLERİMİZLE GÖNÜL GÖNÜLEYİZ”
Bir yandan tarihi mirasa sahip çıkarken, bir yandan da manevi mirası yaşatmaya büyük özen gösterdiklerini ifade eden Başkan Dündar, “Sultan Murad Han, zaferleri gibi eserleriyle de herkesin kalbinde taht kurmuştur. Zaferlerinin ardından şükran ifadesi olarak mescit, imaret, külliye gibi sosyal tesisler yapmıştır. Her yıl hem Bursa’da hem de Kosova’da anma etkinlikleri düzenliyoruz. Sempozyumlar düzenleyerek onun felsefesini, dünya görüşünü anlamaya çalışıyoruz. Balkanlardaki kardeşlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için ayrıca gayretler sarf ediyoruz. Buradaki kardeşlerimizle her zaman gönül gönüleyiz” diye konuştu.
“GEÇMİŞİNİ BİLMEYEN GELECEĞİNİ ÇİZEMEZ”
Murad Hüdavendigar adına uluslararası bir okul yaparak hizmete açtıklarını belirten Başkan Dündar, “Uluslararası Murad Hüdavendigar Anadolu İmam Hatip Lisesi adını verdiğimiz bu okulumuzda 56 farklı ülkeden öğrenci var. Bu okulda kardeşlik, sevgi ve barış öğretiliyor. Geçmişini gerektiği gibi bilmeyenler geleceklerini arzu ettikleri biçimde çizemezler. Bizler de birbirimizin iyi olması için çalışarak, dünyaya barış huzur kalkınma getireceğiz. Bizlere düşen çok çalışmak ve unutmamak. Adaleti, merhameti dünyaya atalarımızın yaydığı gibi yaymalıyız. Şanlı ecdadın torunları olarak dünyadaki tüm mazlumlara sahip çıkıp, kol kanat geriyoruz. Mazlum halkların sesi olmaya devam edeceğiz. Biz her zorluktan birlik beraberlik gücümüz sayesinde çıktık ve dualarımızla aydınlığa ulaştık. Bizler bir oldukça, omuz omuza durdukça üstesinden gelemeyeceğimiz sorun olamaz. Üzerimizde ne hesaplar yapılırsa yapılsın, bizler barış mesajı veriyoruz. Tarihte olduğu gibi inşallah dünyaya mesajımızı birlikteliğimizle ulaştırmış olacağız” ifadelerini kullandı.
BÜYÜKELÇİ: “BİZİMKİ SÖZDE DEĞİL ÖZDE BİR KARDEŞLİK”
Türkiye Cumhuriyeti Kosova Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç da yaptığı konuşmada, “Sultan Murad’ın şehadeti, ebediyete kadar bozulmayacak bir kardeşliğin temellerini atmıştır. Sultan Murad ile başlayıp her geçen gün güçlenerek bugüne kadar gelen bu kardeşlik sözde değil, özde bir kardeşliktir. Bu kardeşliği bozmaya kimsenin gücü kudreti yetmez, yetmeyecektir. Yine kökleri bu topraklara dayanan İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy da böylesi bir kardeşliğin timsalidir. İki ülke arasındaki kadim kardeşlik, Kosova’dan Çanakkale Savaşı’na katılan ve şehit düşerek kutsal bir mertebe ile taçlanan bir kardeşliktir. Kosova ve Türk halklarının geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de dayanışma içerisinde aydınlık bir geleceğe yürümeleri en büyük temennimiz. Halklarımızın bağımsızlığı ve refahı için mücadele ederken toprağa düşmüş tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum” dedi.
YAĞCILAR: “GEÇMİŞLE BUGÜNÜ BAĞLAYARAK KARDEŞLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRİYORUZ”
Kosova Cumhuriyeti Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: Dini günlerin yanı sıra düzenlenen bu etkinlikler de barış ve kardeşliğimize büyük katkı sağlıyor. Türkiye’den kardeşlerimizle çeşitli etkinliklerle buluşuyoruz. Bu etkinlikler birbirimizi hatırlamamıza, görmemize ve de kucaklaşmamıza vesile oluyor. Bu kardeşliğin temellerini atan kişi Murad Hüdavendigar’dır. Sultan Murad, Anadolu’nun kapısını Balkanlara açmıştır. Geçmişten aldığımız derslerle ayaktayız. Geleceğe yatırım yapıyor ve geçmişle bugünü yarına bağlayarak görevimizi yerine getirmiş oluyoruz”
Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Mehmet Kalpak ise yaptığı konuşmada Sultan Murad’ın hoşgörülü ve şefkatli bir hükümdar olduğuna vurgu yaparak, “Murad Hüdavendigar komutasındaki 40 bin Osmanlı askeri bu topraklarda dev bir ordunun karşısına çıkmıştır. Murad Hüdavendigar, 37 yıl boyunca birçok muharebeye katıldı. Babasından kalan 95 bin metrekareyi 500 bin metrekareye çıkardı. Ecdat, sadece toprakları değil, gönüller, de fethetti. Sultan Murad, fethettiği topraklarda Hristiyanlara kötü davranmadı, alçak gönüllü ve şefkatli bir padişahtı. Osmanlı aslında fethettiği toprakları hiç bir zaman sömürmedi. Oraya adalet, merhamet kültür ve medeniyeti götürdü” dedi.
Meşhed-i Hüdavendigar Derneği Başkanı Muhammed Ali Yıldırım da, “Sultan Murad Han ulu ve muzaffer bir sultan olmasının yanı sıra sadık bir mümin idi. Duasında da görüldüğü gibi, Murad Hüdavendigar, kendi canına bir bakıma bu iki büyük milletin köklü kardeşliğine adamıştır. Bu mübarek mekan yüzyıllardır süren kardeşliğin güzide bir nişanesi olmuştur” diye konuştu.